MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓

39

Haiii, ben geldiiim. MIS bebeğim de bitiyor, gelecek bölüm final oluyor arkadaşlar hüüüğğ. Bu arada ailemiz 400K okunmaya ulaştıııı, final olmadan 400K'yı görebildiğim için çok mutluyum. Destek olan ve okuma şansı veren herkese çok teşekkür ederim. Final bölümü uzun olursa iki parta bölebilirim. Bölmeden o şekilde de paylaşabilirim. En yakın zamanda final bölümünü de yazıp sizle kavuşturacağım, söz <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

1 hafta sonra|

"Nihayet kabul ettin yani gerçekleri?" diye sordum Jin'i dürtükleyip kaşlarımı imayla havalandırıp indirdim.

Kıkırdayarak kızaran kulaklarını sıvazladı ve dudaklarını büzerek, "Evet ya ettim, gelmeyin üstüme." diye savunmaya geçercesine çıkıştığında Jimin ile bakışıp pişkince sırıttık.

"Fazla naz aşk usandırırdı tabii." dedi Jimin elindeki kahveyi yudumlarken yangın merdivenlerinin demirlerine yaslanıp aşağıya, otoparka doğru baktı.

Ben de o sırada yangın merdiveninde kapının köşesine doğru geçip sırtımı duvara yaslamış ve ellerimi göğsümde birleştirmiştim.

"En başından beri aşıktın da zaten neyse, Namjoon sonunda düşürdü seni, aslanım benim." dediğimde ayakkabısını ayağından çıkarttığı gibi bana attığında bu hamlesini beklediğim için ayakkabısını havada yakalamam kaçınılmaz oldu.

"Utanıyor bak kıpkırmızı oldu yine kulakları, yüzü." dedi Jimin araya girerek.

Bakışlarım ikisi arasında mekik dokurken, "Yanıyor o, yangın var." dediğimde diğer ayakkabısını da çıkartıp bana attığında kıkırdayarak Hoseok'un arkasına saklandım ve telefonumu cebimden çıkartıp Namjoon'u aradım.

Kafeteryaya Jin'e tost yaptırmak için inmişti dakikalar önce. Biz de yalnız kalınca bu fırsatı değerlendirip Jin'i biraz kızdırmak istemiştim.

"Alo itfaiye eri Namjoon ile görüşecektim, kocanız Kim Seokjin şu anda alev alev yanmakta, gelip bir ateşini söndürür müsünüz?"

Jin küplere binerken, Jimin ile ben kahkahalara boğulmuştuk. Namjoon 'da telefonun diğer ucunda kıkırdayıp geliyorum diyerek telefonu suratıma kapatmıştı.

"Jungkook!"

"Geliyormuş kocan ateşini söndürmeye." dedim kahkahalarımın arasından telefonu tuttuğum elimi gülmekten ağrımaya başlayan karnıma bastırdım.

"Yedim seni Jungkook!" Tizleşen sesiyle bas bas bağırdığında, Hoseok'un arkasına saklanmaya devam ettim. Fakat Jin yerdeki bana fırlattığı ayakkabılarından birini alıp zemine çorapla basmayı önemsemeden koşa koşa yanımıza geldi ve ayakkabıyla götüme götüme vurmaya başladı.

Hoseok'un etrafında görünmez daireler oluşturacak şekilde deli gibi dönsem de Jin popoma popoma geçirdi ayakkabıyı.

Kahkaha atmaktan neredeyse dizlerim titrerken yere yapışmadan güle güle yangın merdivenin kapısından tutup açtığım anda Taehyung ile çarpıştım.

"Aşkım Namjoon ile Jin sevgili olmuş!"  dedim soluk soluğa.

"Darısı Jimin ile Yoongi hyungun ve Rowoon ile Hoseok'un başına." dedi derin sesi.

O sırada Hoseok tükürüğü gırtlağına takılmış gibi öksürmeye başladığında sırıtarak Hoseok 'a doğru döndüm.

"Utandın mı sen Hoşik." dedim ve omzunu hafifçe dürtükledim. Başını önüne eğip ellerini arkasında birleştirirken Taehyung elini belime dolayarak sırtımı göğsüne yaslamamı sağladı.