MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓

20

Haiii, ben geldiiim lokumlarıım. Geldik 20. bölüme beee, fice başlayalı bugün tam 18 gün oldu. Tabii daha finale var merak etmeyin, daha yazacağım çok şey var MIS için eheheh :D

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, bu bölüm biraz soft ve hüzünlü oldu. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Çok fazla sırttan bıçaklayan düşmanlar var. Yani babamın düşmanları. Ve beni zayıf halka olarak görüyorlar. Ayrıca evet, defalarca saldırıya uğradım. Küçükken kaçırıldım." dediğinde yüzüm şokla çarpıldı. Hasiktir...

"Bu senin için kötü bir anı olmalı." diye fısıldadığımda uzanıp sigaramı parmaklarımın arasından alarak kendi dudaklarına yerleştirdiğinde elim havada kaldı.

Ardından başımdaki elini çekerek omzunu döndürüp sırtının üstüne geri uzandı.

Bakışları doğrudan gökyüzüne yükselirken yarısını içtiğim sigaramın devamını derinlemesine içine çekti, gözleri kısıldı. Dudaklarımı birbirine bastırıp sessizce onu izledim.

Konuşmak ve konuşmamak arasındaki o ince çizgide gidip geliyor gibi yıldızları seyrederken ağzıyla esir aldığı dumanı azat edercesine havaya üfledi.

"Dışarıdan bakıldığında çok havalı olduğumu söylüyorlar. Okulun magazin sayfasına baktıysan görmüşsündür. Ama onların havalı bulduğu bu hayatın bir de görünmeyen diğer yüzü var." dedi ağır ağır.

Uzun parmakları arasında kaybolan ince dalı yeniden dudakları arasına kıstırırken, zeminle birleştirdiği başını bana doğru çevirdi. Alnına dökülen saçları başını çevirme hareketiyle saçılarak çimenlere beceriksizce döküldü. Gecenin karanlığını kıskandıran yanık teni daha çok açığa çıktı.

Dudakları arasında sıkıştırdığı dumanı tüten sigarayla birlikte, boynunu çevirerek başını önüne döndürdü ve göz kontağımızı kopardı.

"Kaçırılıp işkence gördüğümde sadece 12 yaşındaydım." dedi sigara neredeyse dudaklarından düşecek şekilde mırıldandı. Sözleri kalbime işlerken gözlerim şokla irileşti.

"İşkence mi gördün? Şerefsizler, nasıl yaparlar..." diye hırçınca çıkışırken, ciğerlerini sökecek raddede şiddetli bir iç geçirdiğinde boğazıma oturan yumruyu yutkunarak geçiştirmeye çabaladım.

12 yaşında kaçırılmış ve işkence görmüş olduğunu söylediği o sesi beynimde yankılansa da bunu hazmetmekte güçlük çektim. Bu çok ağır bir durumdu, Tanrım...

Bir yandan çakmağıyla oynamaya devam ederken, diğer yandan iki parmağı arasına aldığı sigarayı dudaklarına geri yerleştirdi.

"Bak." dediğinde sigara dudakları arasında hafifçe hareket etti. Ardından üstüne giydiği siyah tişörtünün kenarından tutarak karnını açtı.

Hafifçe yan dönerek kalçasını kaldırdı. Kaburgasının altından sırtına doğru uzanan derin kesiği gördüğüm anda gözlerim dehşetle irileşti. İçim paramparça olurken, teninde izi kalan bu kötü anının kesiğinin sızısını iliklerime dek hissettim.

"Hayatım boyunca babamdan nefret etmemi ve böyle bir hayatı yaşamak zorunda bırakılmamı bana asla unutturmayacak olan şey, tenime kazınan bu yara izi işte." dedi ve hiddetle tişörtünü iterek tenini geri kapattı.

İçimde depremler oluyormuş gibi sarsıldım. Lakin ağzım aralansa dahi tek kelime söylemeyi başaramadım. Yalnızca hava yutmakla yetindim.

O sırada parmaklarıyla tutmakta güçlük çekecek kadar küçülen sigara dudaklarındayken dumanı burnundan ve ağzından salarak tek bir atik hamleyle doğruldu uzandığı yerden.