Dolunay kendini hafiften belli ederken yanımdaki beden hafifçe kıpırdandı. İsteyerek yapacağı ilk dönüşüm olduğu için heyecanlıydı.
Ayağa kalkıp eşimi de kaldırdım, üstünü tek tek çıkartıp vücudunu süzdüm. Mükemmeldi tek kelimeyle, bronz teni ayışığında altın gibi parlıyordu. Kurdum kendini dışarı atmak için sabırsızlanıyordu. Ellerini tutup onu zihnini açmaya hazırladım, dönüşümün en önemli kısmı zihnini serbest bırakabilmekti.
"Şimdi derin bir nefes alıp içinde, dolunayı hisseden kurdu bul. Onu iyice hisset, yakınına çağır. Bedeninde yükselmesi için ona izin ver, bırak kontrolü o alsın. Şimdi kontrolü kurduna ver." Dört ayak üstüne düşüp altın renkli kurda dönüşünce onu bir süre hayran hayran izledim. Elime yaklaşıp hafifçe ısırarak çekiştirdi, kurdu koşmak istiyordu. Üstümü çıkartıp hemen dönüştüm, yarı boyumdaki altın rengi kurdun yanında dev gibi kalmıştım.
Beni burnuyla dürtüp koşmaya başladı, eşinin kokusu uzaklaşan kurdum uluyup peşine düştü. Uyarılarımı dikkate almayıp aksini yapıyordu, eşinin peşine düşen kurdum yüzünden etrafı kıpkırmızı görüyordum. Kokusunu yakalayıp ona yetiştim, üstüne atlayıp devirince birlikte yuvarlandık. Yerler uzun otlarla kaplı olduğu için yumuşak bir minderde gibiydik. Etrafımda dönen eşim benimle resmen oyun oynuyor, yaydığı koku ve feromonlarla aklımı oynatmamı kesinleştiriyordu. Hafifçe hırlayarak üstüne atladım, altımdan çevik bir hareketle kaçarken yüzümü yaladı.
Etkisinden kurtulmak için kafamı sallayıp silkelendim, ama nafileydi. Hala etrafımda dönüp beni kışkırtıyordu, ama oyun bitmişti. Hükmedici bir şekilde uludum, tüm ormandaki çiftlerin sesi kesilmişti. Eşimin eğilen başına yaklaşıp kulaklarını ve boynunu yaladım. Biraz dikleşmeye kalkınca burnumla sırtüstü devirip bütün kürkünü yalamaya başladım. Arada o da beni yalıyordu, ama daha çok beni minik patileriyle yönlendiriyordu. Eşimi dört ayak üstüne dikip arkasına geçtim, tam içine girecekken hırlayıp altımdan kaçtı.
Birkez daha denememe izin vermeden başını uzatıp kendini yaladı bana bakarak, istekle hırladım. Eşim istediğim gibi bana yol gösteriyordu. Başımı eğip onu boydan boya yaladım, onu yalayan yüzümü yalayan eşim inlemeye başladı. Kurdum başını göğe çevirip ulumakla önündeki bal kasesini yalamak arasında seçim yaparak dilini eşine sundu. Artık suları damlayan eşimin sırtına yüklenip sertçe içine girdim, hırlayıp hafifçe ısırarak gitgellere başladım. Altımda başını çevirip boynumu yalayan eşime tekrar bağlanıp yaşadığım yoğun hazla içine boşaldım.
Ay batarken insana dönüşen eşimi kendime çekip sarıldım. Sırtı göğsüme yaslanmış nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu. Boynunu ve kulaklarını hafif hafif öperken elimi aletine attım. Elime doğru sürtünüyordu, arkasında dikleşen aletimi, dizini bacağımın üstüne yollayıp içine ittim. Elimdeki alet seğirdi, içine girip çıkarken elimdeki sertliği boydan boya okşuyordum. Aletini bırakıp içine girip çıktığım yere avcumu sürttüm. İkimizin sıvılarıyla kayganlaşan avcumu üstünde gezdirince yüksek sesle inledi. İçimdeki kurt uluyordu zevkten, artık sona yaklaşan eşimi tatmin edip kendimde yine içine bıraktım herşeyimi.
Güneş doğarken uyanmıştım, hala eşimin derinliklerinde ve kaşık pozisyonunda yatıyorduk. İçinde olduğum darlıkta yavaş yavaş sertleştim. Uyuyan eşimi sarsmadan içinde çok yavaşça gidip geliyordum. Başının altındaki koluma yüzünü gömüp kolumu emmeye ve yalamaya başladı. Aldığım tatlı zevkle kendimi içine biraz sert itince gözlerini açıverdi.
Dudakları aralanıp elini aletine attı, o kendini çekerken ben kendimi tutmayı bırakıp son hız gidip gelmeye başladım. Eşim önümüzdeki otlara kesik kesik boşalırken ben biraz daha sertleşip içine boşaldım.
Uykudan yeni uyanan eşimi alıp ormandaki göle götürdüm. Birlikte buz gibi göle girdik, yüzümüzdeki aptal sırıtışları bozan eşimin titremeleri olmuştu. Ben doğuştan kurt olduğum için vücut ısım oldukça yüksekti. Sudan çıkıp eşime yürürken üstümden buharlar çıkıyordu. Mecburen kurda dönüşüp ailemin evine gittik, heryerde kurt formunda yorgun bedenler vardı. Hallerine gülüp eşimi de alıp aralardan sıyrıldım.
Yarın ki dolunayı da atlatıp bir süre eşimle başbaşa kalmak istiyordum. Tabi ki eldeki plan her zaman çarşıya uymuyordu ve ben planlarımın bozulmasını pek sevmezdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Eş
LobisomemKlanın son bekar kurdu Ceyhan, Erkek gibi görünse de kadınlığını sonuna kadar yaşamak isteyen Deniz, Aniden gelişen, açıklanamaz bir kader bağı, Klanın kader bağına karşı su götürmez güveni, Ceyhan'ın yeşeren umutları...