Sürünün erkekleri dişilerini evde bıraktıkları için sinirli olsalar da, konu güvenlik olduğu için klan reisine karşı gelmek istemiyorlardı.
Kardeşim sürüyü toplayıp önce avcıları anlattı, sonra ise ormanda olabilecek olası tuzaklardan bahsetti. Şimdi herkes tetikte ve diken üstündeydi. Yeni atlattığımız kızıl kurt olayından sonra, birde avcıların ortaya çıkması sürüyü tedirgin ediyordu.
O kurdun nasıl ve neden hayatta kaldığını anlayamasak ta, insana dönüşemeyen, kendini kurdunun öfkesine teslim edip insanlığını kaybetmesi eski kitaplarda geçen bir şeydi. Çok nadir rastlanıyordu, kalp kırıklığı yerine öfkesini seçmiş demekti bu. Bu açıdan bakılırsa acısını bile yaşayamadan öfkesinde kaybolmuş, delirmiş, insanlığından olmuştu.
Evdeki eşimi düşündükçe geri dönmemek için zor tutuyordum kendimi.
Ağaçta parlayan bir şey dikkatimi çekince oraya yöneldim, misina gibi ince bir iple hazırlanmış bir tuzaktı. İnsana dönüşüp ortadan kaldırdım, bunları kuran kişilerden en az ikisinin kokusunu yakalamıştım. Tekrar dönüşünce koku iyice kuvvetlendi, kurdumun saldırganlığını görmezden gelip sessizce izlerini sürdüm. Kamp yerinin arkasında kalan sık ormanlığa kadar takip etmiştim.
Etrafta sürüden tek bir kişi bile yoktu, bunun tehlikeli olduğunu bilsemde içimdeki lider kurt onları kendimle birlikte tehlikeye sürüklemek istemiyordu.
Arkamdan gelen çıtırtıları duymazdan gelip yaklaşmalarını bekledim, ani bir hamleyle arkamı döndüğüm zaman bana korkuyla bakan bir genç gördüm. Bu tuzağı kuranlardan birisiydi, korkusunun kokusu o kadar yoğundu ki genzimi yakıyordu. Etrafında dönerken ellerini kaldırdı, elleri boştu.
"Ben onlar gibi değilim, lütfen.." Söylediklerini dinlemek istemesem de, karşımdaki genç en fazla onaltı yaşında olmalıydı.
Korkusu hafifçe dinerken gözleri arkamda bir noktaya yöneldi, bana dönerek fısıldadı.
"Git, çabuk. Sürünü de ormandan çek Alfa. Onların zarar görmesini istemiyorum, ama zarar verebilirler. Hadi git burdan, lütfen." Bu çocuk kendi ailesine karşı gelip benim ve sürümüzün güvenliğini düşünüyordu.
Hızla ormana atılıp uluyarak koşmaya başladım, etrafımda koşan sürümüz toplanmıştı. Onlara anlatmak için insana dönüştüm.
"Avcılar ormanda, içlerinden birisi bizim tarafımızda. Bir hafta boyunca ormanda sadece iki kişilik devriyeler olsun, geri kalanlar ormandan uzak kalacak. Güvenli olduğuna karar verilene kadar kendinize ve ailenize sahip çıkın."
Bende kendi aileme sahip çıkmalıydım, eve doğru koşarken eşimin kokusunu almamla afalladım. Ona evde kalmasını söylemiştim. Onun yanına koşarken kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, bunun kaybetme korkusu olduğunu ilk kez o an farkettim. Yeni bulduğum mükemmel eşim, orman gözlüm.
Sadece ona koşuyordum, hiçbir şeye dikkat etmeden. Omzumda hissettiğim acıyla yalpaladım, hız kesmeden koşarken görüşüm bulanıklaşıyordu. Kafamı sallayıp koşmaya devam ettim, ama bir an durup ağaçta asılı olan kurt bedenine bakakaldım. Tüyleri kapkara olan ufak bir kurt, arka ayağından yakalanmıştı.
Kendi acımı boşverip ipe doğru atıldım, iri cüssemin sayesinde dişlerimle parçaladığım ipte sallanan kurt hızla yere düştü. İpten tamamen kurtulup koşmaya başladı, bende eşimin kokusuna doğru ilerledim.
Biraz ilerde yerdeki çukurda volta atan altın tüylü kurt kokumu aldığı gibi bana döndü. Yanına atladım düşünmeden, onu sırtıma çıkarıp çukurdan çıkmasını sağladım. Gerilip atlarken omzuma saplanan acıyla tekrar çukura düştüm. Kendi kendime söylenerek hırlarken tekrar denedim. Sonunda başarırken görüşüm tekrar bulanıklaştı, başımı eşimin başına yaslayıp soluklandım.
Arkamızdaki ağaçlıktan gelen koku tuzakların ordaki kokuydu, hırlayıp dönerken elindeki uzun boruyu farkettim. İçinden üflediği ince çubuk eşimi hedef almıştı, eşimin önüne atlayan bedenim onun yerine acıyı kabullenirken hissettiğim yakıcı acıyla uludum. Eşim acımı hisseder gibi yine o yüksek sesli ulumasını ormana yollayınca önümdeki adam kulaklarını kapatıp dizlerinin üstüne çöktü.
Hissettiğim acı içimi dağlıyordu, sürü bizi aralarına alıp evimize götürürken adamın yerde baygın yattığını görmüştüm. Aklıma büyükbabamın babası olan reisin anlattığı koruyucu kurt hikayesi geldi.
'Bin yılda bir gelen altın sesli kurt'
Sanırım altın sesli kurt benim eşimdi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Eş
Hombres LoboKlanın son bekar kurdu Ceyhan, Erkek gibi görünse de kadınlığını sonuna kadar yaşamak isteyen Deniz, Aniden gelişen, açıklanamaz bir kader bağı, Klanın kader bağına karşı su götürmez güveni, Ceyhan'ın yeşeren umutları...