Ayın Etkisinde

PARTİNİN YILDIZLARI

ZEYNEP'TEN

        Tom'un yemek masasında "Neden bize güvenmiyorsun?" Sorusu o kadar canımı acıtmıştı ki hemen oradan kaçtım. Annemin şu an yanımda olmasını o kadar çok istiyorum ki. Bana fikir verirdi. Hem mutlu olmamı hem de dikkatli olmamı sağlardı.

          Beren kolumu tutarak "Neden hemen kalktık?" Dedi. Yağmur "Yoksa mühürlülerimizle aynı okulda okumamızı mı istemiyorsun?" Dedi. Kaşlarımı çatarak "Thomas ve Tony okula mı gidiyor?" Dedim. Beren "Evet Thomas, Tony ve Sarah'a da okula gidiyor." Dedi. Beren'e gülümseyerek "Tamam bu konuya karışmayacağım ama ben de sizin başınız da dursam." Dedim. Yağmur şaşırarak "Şimdi sen yeniden mi liseye başlıyacaksın?" Dedi. Ben ona dönerek "Hayır, Ne biliyim belki temizlikçi belki katinci belki de revirde hemşire olarak okula girerim ." Dedim. Beren "Tamam gülüm sen hal edersin." Dedi. Yağmur kaşlarını çatarak "Neden sokağın ortasında duruyoruz?" Dedi. Ben de ikisinin kolundan çekerek eve girdik.

                                                                                          YAĞMUR'DAN
       
        Kapının çalmasıyla üçümüzde birbirimize baktık. Zeynep "Beni ilgilendirmez." Dedikten sonra telefona döndü. Beren'e dönüp "Ev de yokuz diyelim" dedim. Beren "Evet ya bende merak ediyorum acaba giderler mi?" Dedi. Ben gülümseyerek "Üç diyince beraber 'Evde yokuz.' diyoruz." Dedim Zeynep dikleşerek "Saçmalamayın ben açarım." Dedi. Beren'le ben somurtarak yerimizde oturmaya devam ettik.

         İçeri Sarah'ın girmesiyle Beren'le ben hemen ayağı kalkıp Sarah'a baktık. Zeynep bana dirsek atarak "Hoşgeldin desene" dedi. Bende şaşkınlıktan "Hoşgeldin desene" dedim Sarah'ya. Beren durumu kurtarmak amaçlı Sarah'ya "Oturmaz mısın?" Diye sordu. Sarah gülümseyerek koltuğa oturdu. Ben utancımdan ne yapacağımı bilmediğimden "Ben yiyecek içecek getiriyim." Dedim ve mutfağa kaçtım.

İçecek olarak Türk kahvesi tatlı olarakta şekerpare hazırlamıştım. Salona geçince herkese tatlısını kahvesini verip yerime oturdum. Sarah'a tatlıdan bir çatal alınca gözleri kalp şeklini aldı. Bana dönerek "Bu tatlının adı ne, sen mi yaptın, tarifini bana verebilir misin?" Sorularını sorunca Zeynep "Bu tatlının adı şekerpare, hayır o yapmadı ben yaptım, tarifini elbette veririm." Dedi. Sarah teşekkür ederek tatlısını yemeye devam etti.

Sarah'ın tatlıya olan övgüleri bitmeyince "Kahveden içtin mi?" Dedim. Sarah kafasını hayır anlamında sağlayınca "Bence kahveden içmelisin mükemmel tadıyor." Dedim. Şimdi bu kız kahveyi içince çok acı tatıyor diye zırvalamasın diye kahvesini şekerli yapmıştım. Sarah kahveden bir yudum alıp hemen bana döndü. "Bu kahveyi nasıl yaptın harika tadıyor?" Diyince ben bir şiştim bir şiştim anlatamam Sarah'a benden cevap beklediğini anlayınca "Bu kahve benim özel tarifim. Özel tarifimi de kimseyle paylaşmıyorum." Dedim. Beren kafama vurup "Bu Türk kahvesi yapılışı da çok kolay sadece evde Türk kahvesi olması yeter." Dedi ben Beren'e dil çıkartım önüme döndüm. Zeynep Sarah'ya dönüp "Bir sıkıntımı var?" Diye sordu. Bu cümlenin Türkçe meali 'Yeter yediğin içtiğin artık neden geldiğini söyle.' Oluyor. Sarah'a gülümseyerek "Benim çok yakın arkadaşım bu akşam bir parti düzenliyor. Arkadaşıma sizden bahsettim ve sizinde partiye davet etti." Dedi. Beren hemen ayağa kalkıp "Bunu neden daha önce söylemedin biz şimdi nasıl hazırlanacağız!" Dedi ve yukarıya çıktı. Sarah uzaylı görmüş masum köylü edasıyla etrafa bakıyordu. Sarah kendine gelip "Ben o zaman kalkayım. Sizde hazırlanın. Ha bu arada parti 7'de başlıyor." Dedi ve gitti. Zeynep bana dönüp "Sen git hazılan ben buralarım toplarım." Dedi ve bende ablacığımın sözünü dinleyerek odama gittim.