O sırada Beren ve Zeynep'in suratlarını görmeliydiniz. İnanılmaz iyi rol yapıyorlardı gerçekte şaka olduğunu açıklayınca beni öldüreceklerdi.
"Zeynep voooyyy anammm giti giti daha yaşıyacağı aksiyonlar vardı. 50 yaşındaki ilk rapçı olacaktı. Bize fiskeler atcaktı voooyyy anammm voooyyy" diye dert yandı Beren "Telefonum nerde?" diye sordu Yağmur "Telefonu ne yapıcan?" diye sordu Beren "Geçmiş olsun dileklerimi ileteyim" Dedi Yağmur " Salak mısın kıt bizim anamız öldü."dedim. Eve üzgün büzgün girdik direk uyuduk ve ben sabah erken kalkıp şaka olduğunu açıklamam gerektiğini biliyordum. Bunun için en uygun zamanın kahvaltı olduğunu düşündüm. Zeynep yanıma gelip " Ben depresyondayım o yüzden okula karne almaya pijama ve battaniyeyle gidiceğim kimse bana KARIŞAMAZ ZATEN ANAMMM ÖLMÜŞ SÜSLENİP PÜSLENİP Mİ GİDEYİM ?" Dedi tam da Beren itiraz edecektik ki. " BEN SİZE ŞAKA YAPTIM!" Beren birden gülmeye başladı. "Salak bunun şakası mı olur? BURDA ANAMDAN BABAMDAN BAHSEDİYORUZ!" "Tamam özür dilerim". Şimdi anlıyordum yaptığım şakanın ağırlığını ama bunlarında gerçeği bildiğini biliyordum çünkü böyle bir haber gelse biz hiç araba beklemeden koşarak ailemizin yanına giderdik sadece benim ne zaman gerçeği söyleyeceğimi merak ediyorlardı. Zeynep bana gözleri dolu bir şekilde bakıp "Eğer biz gerçeği bilmeseydik. Nasıl üzüleceğimizi düşündün mü? Nasıl canımızın acıyacağını, sen hayallemizin hepsini biliyorsun bugüne kadar kurduğum bütün hayaller de beraberdik. Bir tanesin de bile ben tek başıma değildim. En çok ne düşündüğü mü peki? Siz olmasanız ben ne yaparım. Hiç bir şey. Sizinle yaşadığım her an bunu düşünüyorum. O kaybetme korkusu beni yiyip bitiriyor." Zeynep o kadar çok ağlıyordu ki ben yaptığım şeyin pişmanlığı daha çok kalbime battı.
"Özür dilerim yaptığım o iğrenç şakanın hiç bir açıklaması yok ama daha fazla üzülmesek olur mu? Beren
"Bugün karneleri almasak sana gününü gösterirdik. HAYDE! HERKES BENİM ODAMA HAAAZIRLANACAĞIZ" Üçümüz de ağladığından Zeynep "Önce yüzünü yıkayın bu ne salya sümük karşımda duruyorsunuz midem bulandı. Kendinize gelin , Berenle ben ona gülerken "Sen önce kendine bak!" Diye çemkirmeyi unutmadı. Beren önce bir şey diyecekmiş gibi oldu sonra arkasını dönüp koşmaya başladı. Zeynep " A yo, hayır, off banyo elden gitti."Ben gülerek " Gel beybi, sana giyinecek pijama ayarlayalım." Zeynep saçını savurup "Ben akşamdan giymiştim siz kendinizi düşünün. hahahahah" " SEN KESİNLİKLE KÖTÜ KADIN GÜLÜŞÜ YAPAMIYORSUN!" Diyince Zeynep yapışıştırdı cevabı. "SENİNKİLERİ DE DUYDUK" Tabii buna diyecek hiç bir şey yok ben içinden bile kötü kadın gülüşü yapamıyorum. He siz böyle kötü bir şakayı nasıl bir anda hiç bir şey olmamış gibi devam edebiliyoruz diye soracaksınız. Ben kardeşlerimle önceden o kadar yakın değildim. Yaşadığımız kötü bir olaydan sonra birbirimize böyle kenetlendik.
Evde Beren'in pijama ile okula gidilmez başlıklı nasihatlarını dinledikten sonra bana elbise Zeynep'e ise tişört pantolon verdiğini gördüğümde "Ona niye elbise vermiyorsun!" Diye sordum. Beren "Pijamadan elbise atlayacak bünye yok bu kızda." Zeynep'le ben aynı an da "Hee ben şimdi anladım. İyi yapmışsın." Cümleyi bitirdikten sonra üçümüzde hazırlanıp kahvaltı yapmaya başladık. Zeynep birden elindeki telefonu bize gösterip "Yazın ne yapacağımızı buldum." Karşımda 32 diş gülümseyen kardeşime "Salak yanlış siteye girmişsin. Bu haber sitesi. Senin tatil sitesinde olman gerekiyordu." Bir parmağımla telefonun ekranını gösteriyordum. Bana gülümseyerek "Haberi oku." Dedi. Okuduktan sonra şaşkınca Zeynep'e baktım. Beren yandan hemen "Annem asla kabul etmez." Ben heyecandan bağırdığımın bile farkına varmadan. "Üçümüzde konuşursa kabul eder." Beren "Ama siz iki kişisiniz." Zeynep önce beni gösterip"1" sonra kendini gösterip"2" en son da Beren'i gösterip "3 tamı tamına 3 kişiyiz yani annemi ikna etmek için yeterli." Bunu o kadar heyecanlı söylemiştiki ikimizin de yüzünde bir gülümseme oluştu. Beren bunu farketince hemen gülümsemesini silip "Olmaz" dedi. Zeynep'le ben o başaramadığımız tatlı bebek bakışları atmaya çalıştık ama sonuç yine aynı başaramadık. Beren'i bu bakışlarla nasıl ikna edeceğimizi düşünürken Beren "Off! Tamam" dedi. Heyecandan dans edecektimki Zeynep "Okula geç kalıyoruz gençler mutluluk dansımız ve annemi ikna etme aşaması okuldan sonraya bırakalım." Ben "Ne abartın karneli almaya..." saate baktığım gibi "Beş dakika kalmış." Demem bir oldu.
Üçümüz de okula uçarak gidip uçarak karneleri alıp uçarak eve geri dönmüştük. "Zeynep annemi nasıl ikna edeceğimiz hakkında bi konuşma hazırlayalım" dedi Beren, ben "Konuşmamız hazırki 'Anne biz bir haberde kurtadamların gerçek olabileceğini okuduk. Biz de kurtadamların aramak istiyoruz. Sonuç yazı kurtadamların en çok bulunduğu şehir de yani yurtdışındaki bir şehirde geçirebiliri miyiz?' Aha bak ben hiç düşünmeden mükemmel bir cümle kurdum." Beren "Anam da saf gibi gidin böyle desenize bakalım sizi efsanevi yaratıkların peşinden koşturacak mı? Annem asla izin vermez adı üstünde kurtadam." Kurt kısmını bastırarak söyledi. Zeynep "Annem hep demiyor mu? 'Kızım hayaliniz ne olursa olsun sizin yanındayız.' Hı buna ne diyeceğin bayan çok bilmiş. Bizim hayalimiz ne? Kuradam, vampir, büyücü gibi efsanevi yaratıkları bulmak değil mi?" Beren "O istediğin bölüm ne olursa olsun sizin yanınızdayız. Anlamında." Ben "Eee bizim istediğimiz bölümün ismi de 'efsanevi yaratıkları bulma ve destekleme bölümü' yani anam bizim arkamızda duracaktır." Beren hemen ortaya atlayıp ama gerçek anlamda ortaya atlayıp "Saçmalamayı bırakın ve mantıklı bir açıklama yapalım." Zeynep "Yabancı dilimizi geliştirmek için en iyi ortamın tabii o dilin konuşulduğu yer olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Bizde okul bitikten sonra dilin çok önemli olduğunu ballandıra ballandıra anlatırız. Annem de bizim için en iyisini düşündüğünden bunu kabul edecektir. Şimdi onu bunu boş verin bavulları hazırlayın sonra salonda buluşalım evi temizlemek için bölümleri ayıracağım." Berenle ben offlaya puflaya odalarımıza gittik. Bavulları hazırlamış, evi toplamış ve şimdi evin önünde taksiyi bekliyorduk. Taksiden otobüs durağına ordanda güzel mi güzel memleketime.
Eve gelmiş anamın güzel yemeklerini yemiş. Şimdi de kahvemizi yudumluyorduk. Ben yanımdaki Zeynep'in ayağına vurunca canım anam "Ne vuruyorsun kızım ablana." Her şeyi hallettiğini düşünerek konuşan Beren "Sinek vardı anam" Anam "Ne sineğinden bahsetiyorsun kızım." Babam olaya el atıp "Sizin bize diyecekleriniz var sanırsam." Biz birbirimize bakıp aynı anda demeye kara vererek. "Biz yurtdışına çıkmayı düşünüyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Etkisinde
LobisomemÜç kız kardeşin yazın gördükleri bir haberin peşinden giderken yaşadıkları maceraları anlatıyor