BU DAYAKLADA ÖLMEZSİN

33 8 0
                                    

1 saattir kapının önünde valenin arabayı getirmesini bekliyorduk. Zeynep yorulmuş bir şekilde ayakkabılarını çıkardı. Sonra Beren'e dönerek "Bu ayakkabıları kim icat etti?" Diye sordu. Beren bilmem anlamında omuzlarını kaldırıp indirdi. Zeynep "Eve gidince kim olduğunu araştır." Dedi. Sarah'a "Ne yapacaksın?" Diye sorunca Zeynep "Eğer fazla küfür yerse daha rahatını icat eder mi etmez mi ona bakacağım." Dedi. Sarah'a anlamış gibi yaparak buraya doğru gelen Thomas'a döndü. Thomas Tom'a dönerek "Tom senin arabaya hepimiz sığar mıyız?" Dediğinde Tony "Senin arabaya ne oldu?" Dedi. Thomas gözlerini kaçırarak "Bizim vale zannettiğimiz kişi vale değilmiş." Dedi. Beren "Kısacası arabanız çalınmış." Dedi. Thomas başını sağlayarak "Biraz öyle oldu." Dedi.

         Zeynep ayağa kalkıp "Arabanın fiyatı?" Dedi. Thomas şaşırarak "Arabanın fiyatı mı?" Dedi. Zeynep "Off sizde hiçbir şey anlamıyorsunuz. Diyorumki arabalarınızın pahalıya aldıysanız bende Tom'un arabasını çalıyım." Dedi. Tom şaşkınca Zeynep'e dönüp "Nasıl? Hırsız mı olmak istiyorsun?" Dedi. Beren "Aslına bakarsan mantıklı sizin arabaları çalarsak ve sonra satsak baya para kazanırız." Dedi. Tony'i Beren'e "Siz zaten zengin değil misiniz?" Diye sordu. Ben hemen "Saçmalama biz ve zengin olmak bu iki kelime yan yana gelmemeli. Biz anca olsak orta gelirli bir ailenin çocukları oluruz." Dedim. Thomas "Şu an oturduğunuz ev villa farkındaysanız." Dedi. Bunu hiç düşünmemiştim şimdi ne diyecektim bu çocuğa benim hayallerim vardı. Fakirim diye gittiğimiz lokantalarda hesabı hep Thomas'a kitleyecektim. Şimdi gururum el vermez ki bütün hesabı Thomas'a ödetmeye Off Off . Zeynep "Bizim amcamız zengin onun parasından biraz ödünç aldık." Dedi. Bizim salaklarda buna inanınca içimden Bir ohh çektim. Şimdi Thomas'a rahatlıkla hesabı kitleye bilirim. Tom "Burda dikilmeyelim arabaya gidelim." Dediği gibi hepimiz kalkıp Tom'un arabasının önüne geldik.

         Sarah'a "Arkaya kızlar otursun öne de erkekler." Dedi ve arka koltuğa yerleşti. Zeynep arabaya binmeden "Sizin bu kardeşiniz de çok zeki." Dedi. Beren de arabaya binmeden "Bende diyorumki birinizde bagaja binin." Dedi. Biz az mı bagajda seyahat ettik. Bende arabaya binmeden "Bagajın kapısını açık bırakın sonra nefesiz kalırsınız." Diyerek içeri girdik. Ama girmez olaydım iki kişilik koltuğa dört kişi oturunca nasıl can çekişirmiş onu öğrendim.

Aşırı rahat(!) araba yolcuğumuz bitmiş ve şimdi de bizim evin önünde durmuşalardı. Zeynep kapayı açtığı gibi yere çam sakızı edasıyla yapıştı. Ben Zeynep'e gülmeye başlayınca Sarah'a kapıyı açtı. Ama düşündüğü gibi ben yere düşmemiş kendisi Zeynep'in üstüne düşmüştü. Beren'le ben anıra anıra gülerken bizim üçlü çam sakızlarını yerden çıkarmaya çalışıyordu. Zeynep sinirle bana dönüp "Lan gerizekalılar yardım etsenize bize." Diyince bizde bir korku girdi. Hemen kalkıp sözde kurt adam olan üçlünün başaramadığı şeyi başardık. İki kişiyi yerden kaldırmak. Zeynep üstünü silkeleyerek eve doğru yürüdü. Arkasını dönmeden Sarah'ya iyi akşamlar diyerek eve girdi. Bu ne cool cool takılıyor sanki biraz önce yere yapışan o değil benmişim davranıyor. Ben de Zeynep gibi cool olurum diyerek arkama bakmadan görüşürüz diyerek eve girmeye çalıştım ama ne yazıkki kapı açılmadı. Bende hiç istifimi bozmayarak eve girdim. Beren de eve girdikten sonra telefonlara sarıldık.

Telefona bakmaktan sıkılmıştım. Zeynep'e dönüp "Kız dışarı çıksak." Dedim. Zeynep "Off Off" dediğinde istemediğini anladım ama Beren'i ikna edersem ikimiz el ele verip Zeynep'i ikna edebilirdik. Beren'e "Beren dışarı çıksak?" Dedim. Beren "Olur." Dedi. Ve yukarı çıktı. Büyük bir ihtimalle partiden döndüğümüz gibi üstümüzü değiştirmediğimizden şimdi üstünü değiştirmeye gitti. Zeynep'e başaramadığım yavru köpek bakışları atınca "Tamam ama önce üstümüzü değiştirelim." Dedi.

Ormanlık alandaki nehir kenarına gidip orada kamp yapmaya karar vermiştik. Nehir kenarına gelince önce eşyaları yerleştirdik. Daha sonra klasik müziği açıp sohbet etmek istedik ama arkada bizim seçtiğimiz bir müzik çalıcaksa o da benim güzel Türkiye'mi hadırırlatmalı hemen müziği değiştirip erik dalı açtık. Müziğin etkisiyle tek oyun oynamaya başladık.

Birden soğuk bir rüzgarın esmesiyle ne olduğunu şaşırdım. Beren bağırarak "ANA ANA BENİ KOCAMAN SİVRİSİNEKLER Mİ YİYECEKTİ!" Beren'in bağırışıyla Beren'e döndük ama Beren'i ısıran sivrisinekler değil bir vampirdi. Zeynep sinirle ayağındaki terliği vampirin başına attı. Yere düşen vampiri bazen tekmeyle bazen de tokatlayarak dövüyordum. Bu sırada Zeynep Beren'in boynuna bakıyordu. Beren Zeynep'i iterek "Yok bir şey" Dedi. Arkasını dönerek "Sendin ha beni ısıran." Dedi ve Vampire tekme atmaya başladı. Zeynep'e dönüp "Sen niye dövmüyorsun?" Diye sordum. Zeynep gülerek "Attığım terlik yüzünden şuan beyin kanaması geçiyor. Bende can çekişen birine asla vurmam" Dedi. Beren "Tamam zaman senin yerine de döverim." Dedi ve daha sert vurmaya başladı.

Thomas, Tom, Sarah ve Tony'nin isimlerimizi bağırarak bizi araması üçümüzde şaşırtı. Biraz ileri de bizi gören kardeşler koşarak yanımıza geldi. En başta Sarah'a dışında hiç kimse yerde baygın yatan vampiri fark etmemişti. Tom Zeynep'i ,Tony'i Beren'i kontrol ederken benim mal kafalı uzaktan bakmaya devam etti. Sinirlenip "Kurt beyinli davetiye mi bekliyorsun?" Dedim. Thomas kaşlarını çatarak "kurt beyinli?" Diye beni tekrarladı. Zeynep, Beren ve ben durumu kurtarmak için üçümüzde aynı anda farklı şeyler söyledik. Beren "Kurtlar bazı şeyleri geç anladığından kurt beyinli dedi." Dedi. Zeynep "Kurtlardan pek haz etmediğinden öyle dedi." Dedi. Ben ise "Sizin kurt adam olduğunuzu biliyoruz." Dedim. Benim bu sözüm üzerine Tom,Thomas ve Tony'i bize şaşkınca bakarken Zeynep ve Beren bana iyi bok yedin adlı bakışlarını atıyorlardı.

      Sarah'a gülerek "Ben size ne demiştim. Bunlar her şeyin farkındalar." Dedi. Thomas tam Sarah'ya cevap verecektiki bizim aç vampir Tony'in üstüne atladı. Her ne kadar vampir benim bakışlarımı görmese de boku yedinsen gardaş bakışlarını atıyordum. Yanımızda aldığımız çekirdekleri alarak Sarah'ya, Zeynep'e ve Beren'e dağıttım. Daha sonra "Bence vampirin yenilme süresi 10 saniye" dedim. Zeynep "Bence bir 7 saniye vampir yalvarmaya başlar." Dedi. Beren "Ben beş saniye diyorum." Dedi. Sarah'a "Siz onları tanımıyorsunuz Sadece Tony'nin sırtına atladı diye hiç bayılmasına izin vermeden 5 gün aralıksız dövebilirler." Dedi. Zeynep, Beren ve ben aynı anda "Yazık" dedik. Sarah'a sadece omuz silkmekle kaldı.

     Birden uçtuğumu hissederek ayaklarıma baktım ve bağırarak "AĞLAYIN LAN BENİM SÜPER GÜÇLERİM VAR. UÇUYORUM." Dedim. Zeynep ve Beren dışındakiler endişeyle bana bakıyorlardı. Ben de içlerini rahatlamak amaçlı "Meraklanmayın size zarar vermem." Dedim. Arkadan "Bir vampire zarar vermek yüzünden tutuklusunuz. Eğer karşı koymaya çalışırsanız arkadaşınıza zarar veririz." Dedi. Zeynep çekirdek çıtlamaya devam ederek "Bence Yağmur'u esir olarak almayın. İki günde bunun saçmalıklarına dayanamayarak intihar edersiniz. Vallahi saçma sapan hareketleri var. Eğer esir olarak birisini istiyorsanız o mükemmel şahsiyet benim." Dedi. Beren "Hı sen misin esir olmaya layık kişi bakın bana bunun yapabildiği tek şey yemek." Dedi. Zeynep "Bakın eğer beni esir alırsanız aşçı olarakta çalışabilirim." Dedi. Bu ikisinin kapışmaya girmesinin asıl sebebi bendim. Kendilerini esir olarak aldırırsalar. İçleri rahat bir şekilde vampir krallığını inceleye bilirlerdi. Asker olan vampir bey "Hepsini alın" Diyince. Onlara dil çıkartarak "Benim gibi değerli bir esirden mahrum kalmak istemediler." Dedim. Zeynep "Onu bunu boş verinde biz vampir krallığına gidiyoruz ve bizim mühürlüler ortada yok." Dedi. Zeynep bunu diyince etrafıma baktım gerçektende sadece biz üçümüz vardık. Beren umudunu kaybetmeyerek "Bizi kurtarmak için geri dönecekler." Dedi. Sesiz bir şekilde "İnşallah" dedim.
      

Ayın EtkisindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin