KAYIPLAR

25 6 0
                                    

ZEYNEP

Etrafa yayılan mor güç yüzünden her yerim ağırıyordu. Çok yakınımdan geldiğini düşündüğüm bu güç silsilesi bana o kadar zarar vermişti ki şu an birisini çağırmayı geç konuşamıyordum. Yerde bir seksen uzanmış birisinin bana yardım etmesini bekliyordum. Bu güç ne, niçin birden ortaya çıktı ve nasıl beni bu kadar etkiledi? Vampir krallığını aydınlatmış ve bize -bu hâle düşmüş olan tek kişi olmadığım umuduyla- nasıl bu kadar zarar vermişti? Herkes bunu yapabiliyor muydu? Gerçekten içlerinde böyle güçler varsa insanlardan gizli saklanmak yerine onları yönetmeyi nasıl düşünmediler? Bir tık korkmuştum. Nasıl olsa hayatım boyunca insan olarak kalacaktım.

Kapımın tıklanmasıyla başımı oynatmaya çalıştım ama bu güç resmen beni felç etmişti. Parmaklarımı hareket ettiremiyor, ağzımı açıp yardım isteyemiyordum. Kapıdaki her kimse üç kere kapıyı çaldı. İçeri girip bana yardım etmesini dileyerek sessizliği dinledim. Kapının ardında fısıldaşmalar sesi duyunca içimdeki umut büyüdü. Kimlerin sesi olduğu bilmediğim sesleri dinlerken yüksek gür iki ses kulağıma işlendi. Birisi babamın diğeri ise Tom'undu. İçimdeki umut mutluluğa dönüşmesi hissini keyfini çıkartarak kapımın açılmasını bekledim.

Giderek daha fazla yaklaşan sesler sonunda kapımı açabildi. Arkamı dönüp yüz ifadelerine bakmak çok istiyordum ama tek yapabildiğim şey onların benim görüş açılma girmelerini beklemekti. Babam adımı seslenerek bana doğru geldi. Tom 'hayır,hayır' diye sayıklarken babam beni çevirdi ve göz göze geldik. Babamın gözlerinde büyüyen şaşkınlığı anlamasam da ona sarılmak istiyordum. Babam yavaş ve gözlerindeki şaşkınlığın ve telaşına tezat bir şekilde arkasını döndü. Fısıltı bir şekilde Tom dedi. Tom hayır diye söylemeyi bırakıp babama baktı. Babam hafif bir şekilde beni gösterdi. Tom yavaşça bana doğru döndü. Gözlerindeki anlamadığım acı yerine yine anlamdığım şaşkınlık geldi. Bir iki saniye bana baka kaldıktan sonra babama dönüp "Krallım ben hemen Sarah'ı çağırıyorum." Dedi ve kurt formuna girerek hızlıca odadan çıktı. Babam bana dönüp sıkıca sarıldı. O kadar sıkı sarılmıştı ki nefes alamamıştım. Birden geri çekilip kapının önünde dikildiğini yeni fark ettiğim. Üç beş askere baktı. "Kraliçe ve prenseslerin nasıl olduğunu biliyor musunuz?" Dedi. Bir adım öne çıkan kumral ve yeşil gözlü asker "Beni buraya kraliçemiz gönderdi. Geri kalan askerleri de prenseslerin ve kraliçenin yanına gönderdim." Dedi. Babam hafiften başını sallayarak "Nerede olduklarını biliyor musun Evan?" Diye sordu. Evan omuzlarını dikleştirip "Kraliçe ve prenses Amaya olay olmadan önce beraberdi. Olay olduktan sonra arka bahçeye doğru gittiler." Dedi. Babam Evan'a bir şey demeden bana döndü "Tom ve Sarah gelince benim gitmem gerekecek." Dedi ve başıma küçük bir öpücük bıraktı.

Hareket edemeden sadece birilerinin sana yardım etmesini beklemek kadar hayatta daha kötü bir şey yok. Neden bir anda onlara muhtaç bir hale düşmüştüm? Babamın beni sakinleştirmek için kurduğu cümleler bir kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkıyordu. Sakindim. Sadece kafamda dolanan bu nedenlere bir çözüm bulmak istiyordum. Kafamdaki bir soruyu anlayıp bana cevap verebilse çok mutlu olurdum. Ama babam sanki çok telaşlıymışım da sakinleşmem gerekiyormuş gibi davranıyordu.

Koridorda yükselen sesle başımı çevirdim. Babamın bedeni kaskatı kesilirken Tom kurt formunda benim hareket ettiğimi görünce koşmayı unuttu ve sırtına binmiş olan Sarah ile duvara tosladılar. Ağzımdan çıkan kahkaha ile ikisi de duvara çarptığını unutup bana döndüler. Sarah hemen benim yanıma gelip hiç babama bakmadan "Arkada işler karışık kral Conroy gitseniz iyi olur." Dedi. Babam bir an için tereddüte kalsa da gitti.

Ayın EtkisindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin