Balın Akçal'dan
Müşteriye servis yaptıktan sonra dinlenme odasına geçtim, öğle arasına girmiştik. Dün akşam ağlayarak uyusam da sabah dinç bir şekilde kalkmıştım, sabahtan beri annem sürekli arayıp duruyordu hiçbirini cevaplamamıştım. Çalan telefonumla tekrar oflarken, arayanın Kaan olduğunu gördüm.
"Efendim?"
"Nasılsın, öğle molasındasın değil mi?"
"Evet, yeni girdim."
"O zaman güzel, hastaneye geçme fırsatımız var değil mi?"
"Neden ki?"
"Dün tahlil vermiştin ya, onun için."
"Ha, anladım." diye bir tepki verdiğimde, gülmüştü.
"O zaman geliyorum?"
"Yok, yok gelme. Ben sabah erkenden uğradım,"
"Sabah sabah seninle ilgileneceklerini sanmıyorum?"
"Annem yardımıyla oldu, önemli bir şey yokmuş zaten. Bir kaç değerim düşükmüş, ilaç takviyesine başlayacağım."
"Eminsin değil mi? Sadece değerlerin düşük." Boğazıma yumru otururken, sesime dikkat ederek konuştum.
"Evet, eminim."
"Peki, yarın akşam görüşürüz o halde?"
"Görüşürüz."
Yarın akşam canlı müzik vardı, ikinci grup gelir miydi bilmiyordum. Odaya giren müdür ile oturduğumuz yerde dikleştik, direkt olarak bana döndüğünde. "Balın 2 saat boyunca izinlisin." diyerek çıkmıştı, arka kapıdan girene gözüm takıldığında ikinci grubun gitaristi olduğunu fark ettim adını unutmuştum. "Balın biraz gelir misin?" Odadakilerin gözleri bana dönerken ayaklandım.
Arka kapıdan çıktığımız gibi koluma yapıştı, "Ne yapıyorsun sen?" diye sorduğumda tepki vermedi. "Sadece konuşmak istiyorum, başka bir yere geçelim mi?" Kolumu yavaşça elinden çektim, "Bak ismin aklımda bile değil, ne istediğini anlayamıyorum... amacın ne?" kolumu tekrar tuttu. "Konuşmak istiyorum, konuşacağız bitti. Dikkat çekmek istemiyorsan yürü."
Dedikleriyle kahkaha atarken kaşları çatılmıştı, "Sen bana ne yapıyorsun tehdit mi ediyorsun? Sen mafyacılık mı oynamak istiyorsun?" derken gülmem artmıştı ama karşımda onun iyi gerildiğini hissediyordum. Gülmekten gözümden yaş gelirken, sildim. "Bak Balın ciddiyim ben yürü, konuşalım."
Kolumu çekiştirecekken, geri adım attım. "Sen ciddi olabilirsin ama ben değilim? Şuan senin istediğin umurumda değil hatta, bana ne senden?" Eli havaya kalkarken gözlerinin içine bakıyordum düz bir şekilde, ne yaptığını sanıyordu o? Ben nasıl bir şeyin içine düşmüştüm, gerçekten tehditle beni alt edeceğini mi düşünüyordu.
"Vuracak mısın bana? Sen kendini ne sanıyorsun ya?" Cebimdeki telefon çalarken, elime aldım kayıtlı bir numara değildi.
"Alo, buyurun?"
"Balın Akçal ile mi görüşüyorum."
"Evet, benim." Adamın sesi tanıdık gelirken kaşlarım çatıldı.
"Ben hastaneden arıyordum, göğüs hast..." Gitaristin dinlediğini fark ettiğimde sözünü kestim.
"Kim olduğunuzu anladım, ben sizi müsait bir zamanda arayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünde'
ChickLitBen Balın Akçal, gökyüzüne olan tutkumun bir gün gerçekleşebileceğini kim hayal ederdi ki? Ben Balın Akçal, ailesiz olmayı dibine kadar hissetmiş olan kız, Ben Balın Akçal, nereden bilebilirdim garson olarak çalıştığım kafede sıcacık bir aileye sahi...