Balın Akçal'dan
Sabah 4. kemoterapiyi almıştım, doktor tedavilerin sıklığına karşı kemoterapiden istediği sonucu alamadığını söylemişti. Bunun sonucunda ise kanserin ilerlemesi durdurulamıyordu, geçen günlerde yürümede zorluk çekmeye başlamıştım. Günden güne kanser ve kemoterapi nedeniyle güçten düşüyordum, ikisini birden yaşamak çok zordu.
"Balın bir şey istemediğine emin misin?" diyen Kiraz'a dönmüştüm, günlerden pazartesiydi ve uzun zamandır gelmediğim kafeye onları dinlemek için gelmiştim. Benim adını bilmediğim iş arkadaşlarım bu halimi gördüklerinde oldukça şaşırmışlardı. "Yok Kiraz, midem bulanıyor." dediğimde başını sallamıştı.
Bizimkiler sahneye çıktığında gözlerim Kaan'ı bulmuştu, o da bana bakıyordu. Müşterilere selam verdiklerinde başlamışlardı, ilk şarkıları Batuhan Kordel- Aşkın En Güzel Hali olmuştu. Şarkıyı söylerken gözleri nadiren benden ayrılıyordu, kızlar bu duruma karşı gülüşürken kafedeki çoğu insanın da dikkatini çekmişti bu.
Artan mide bulantımla kızlara lavaboya gideceğimi söylemiştim, Kaan'a gülümseyip yerimden kalktığımda kafenin lavabosuna ilerlemiştim. Boş olmasını fırsat bilirken, kendimi daha fazla tutamamıştım. Biraz sonra lavabonun kapısı açıldığında ayakta durmaya çalışıyordum, saçlarım arkamda toplanırken kokusundan Kaan'ın olduğunu anlamıştım.
"Tamam güzelim, ben yanındayım." derken bir eli de karnıma sarılıydı. Elimi yüzümü yıkadığımda, sırtımı Kaan'ın göğsüne yaslamıştım aynadaki halimize bakarken rengi kaçmış yüzüm oldukça hasta olduğumu gösteriyordu. Kaan başını boyun girintime yaslarken, başımı ona yaslamıştım. "Kaan çıkalım mı?" diye sorduğumda bana bakarak başını sallamıştı.
Elini belime sararken, güçsüzlükten dizlerim titriyordu. "Günden güne gözlerimin önünde güçten düşüyorsun." dediğinde bir şey dememiştim. "Ve bu benim çok zoruma gidiyor." diye de devam etmişti. Titrek bir nefes alırken başımı koluna yaslamıştım, aramızdaki boy farkından omzuna yetişmem zor oluyordu.
Beni masaya bıraktığında tekrar sahneye çıkmışlardı, sandalyeye yaslanırken gözlerimi kapatmıştım bazen sadece sesini dinlemek onun ruhunu daha da güzel hissettiriyordu. Kaanlar sahnede devam ederken sandalye sesi ile gözlerimi açmıştım. Diğer gruptaki gitarist adı Burak olmalıydı, o oturmuştu. Kızlar tedirgince birbirine bakarken, gözlerim sahnedeki Kaan'ı bulmuştu.
Gözleri masayı bulduğunda bakışları ifadesizleşmişti, sinirleniyordu ama bir şey yapmayacaktı. "Ne istiyorsun sen?" diye sorduğumda ona dönmüştüm, gevşek bir şekilde gülerken midemin bulanması tekrar artmıştı. "Benimle gelmeni, bunların yanında mutlu değilsin biliyorum." dediğinde kızların bakışlarını üzerimde hissediyordum. "Senin yanında mutlu olacağım öyle mi?" dediğimde kendini bir şey sanırcasına gülmüş ve başını sallamıştı.
"E madem öyle hadi kalk gidelim." dediğimde şaşırmıştı, ayağa kalkacakken devam etmiştim. "Ama çok özür dilerim atladığımız bir konu olmuş, benim ailem burada onlardan ayrılamam ki yani istersen sen benimle gittiğini sanıp gidebilirsin çünkü anca rüyanda görürsün." dediğimde Kiraz gülmeye başlarken, Nida kendini tutuyordu.
O sırada Kaanların da işi bitmiş olmalı ki masaya yaklaşmışlardı, Kaan yanıma geldiğinde bana bakmışı. "Bir sorun var mı güzelim?" Gülümsemiştim, "Yok canımın içi bu adam çok önemsiz bir şeyi merak etmiş de onu sordu, bende cevabını verdim." dediğimde Kiraz daha fazla gülerken artık Nida ve Umut da gülmeye başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünde'
ChickLitBen Balın Akçal, gökyüzüne olan tutkumun bir gün gerçekleşebileceğini kim hayal ederdi ki? Ben Balın Akçal, ailesiz olmayı dibine kadar hissetmiş olan kız, Ben Balın Akçal, nereden bilebilirdim garson olarak çalıştığım kafede sıcacık bir aileye sahi...