İfşa

5 0 0
                                    


"Zeynep kızım, malzemeleri onun için harcaman doğru mu?"

Zeynep kaşlarını kaldırıp gözlerini kocaman açsa da kadın diyeceğini demişti. Zaten bu bir hata da değildi. Bilerek, Leyla utansın hatta gitsin diye sesli söylemişti bunları.

Leyla kalkmak için hareketlendiğinde Zeynep daha o kalkamadan bileğini yakaladı. Genç kıza bir şey söylemek ister gibi ağzını açtı ama Leyla'nın yüzündeki kaçma isteğini görünce normalde yapmayacağı bir şey yaptı.

--"Hacer Abla hala anlamadın mı?" Kadına bakarak ve tatlılıkla gülümseyerek konuşmuştu. Hacer Hanım iki kıza da anlamaz gözlerle baktı bir süre.

--"Neyi kızım?" diye sordu kafası karışmış bir ifadeyle. İşin aslı bir sonraki cümleye kadar Leyla da en az kadın kadar şaşkın ve merak içindeydi.

--"Leyla'nın Hasan'ı sevdiğini." Leyla başından aşağı kaynar su dökülmesi deyimini ilk defa bizzat yaşarken kadının gözleri ona döndüğü için başını eğdi. "Yolda Murat her şeyi anlattı. Az önce de kendin duydun." Kız sustuğunda Leyla yerin dibine geçmek istiyordu ama koltuğun ucunda ellerinin üşüdüğünü hissederek oturmaktan başka tek hareket yapamadı.

Kaçmak istiyordu ama Zeynep'in tutuşu güçlüydü. Hacer Hanım şaşkınlık ve mutluluk karışımı bir dalgınlıkla:

--"Ama sen onu öldürmeye çalıştın?" dediğinde genç kız kendini anlatmaya girişti hemen.

--"Size söyledim ya.. Kenara çekilsin diye hafifçe dokundum. Ben onun canını yakar mıyım? Eline iğne batsa benim canım yanar.." Son cümleyi ağzından kaçırdığı için pişman oldu ama olan olmuştu artık. Zeynep avukat edasıyla Leyla'nın elini pat patlayıp:

--"Gördün mü Hacer Abla?" deyip kıza döndü: "Peki o biliyor mu? "İşte Leyla şimdi kızarmaktan domatese döndüğüne emindi. Başını iki yana salladı kederle.

--"Hayır. Zaten ne yeri ne zamanı şimdi." dedi ve Hacer Hanım'a baktı. "Lütfen söylemeyin." Zeynep'e de baktı sonra ama asıl korkusu Hasan'ın annesiydi.

Yaşlı kadın konuşmadan Zeynep ikisi adına cevap verdi.

--"Tamam canım. Abla sen de duydun, değil mi?" Sanki bir çocuğu tembihliyordu ama yanıt olarak hiçbir anlamı olmayan bir homurtu alabildi sadece.


***


Yarası tekrar sarılıp bir kâse de çorba içince Leyla kendini daha iyi hissetti. Boş kâseyi ortadaki sehpaya koyarken yan odadan 3 kızın çıktığını gördü göz ucuyla. Son çıkan kız odaya doğru başını uzatıp çekingence gülümsedi.

--"Zeynep Abla, haber geldi, gidiyoruz." Genç kız ayağa kalkıp:

--"Ben de geliyorum." dedi ve Leyla'nın merak dolu yüzüne bakıp tebessüm etti. "Leylacığım nereye gittiğimizi sana gelince anlatırım." deyip omzuna dokundu ve odadan hızlı adımlarla çıktı.

Genç kız yeni arkadaşının arkasından bakarken Hacer Hanım'la baş başa kaldığını fark etmemişti. Yaşlı kadın:

--"Oğlumu nereden tanıyorsun?" diye sorduğunda odanın ortasında dikilen kadına bakmak zorunda kaldı.

--"Dershaneden." Sesi öylesine kısık ve çekingendi ki aynı odada olmasalar kadın onu duyamazdı muhtemelen.

--"Onu sahiden seviyor musun?" Kadının böyle açıkça sorması onu çok utandırıyordu ama cevap vermese olmazdı. Ellerini nereye koyacağını bilemeyerek tırnaklarını tenine batırdı ve halıya baktı boş gözlerle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Savaş YarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin