_Cinayet_

23 2 0
                                    

      Arkada duran erkek grubu oldukça hararetli bir şekilde konuşuyordu , yanlarında ise iki üç tane kız vardı onların konuştuğu konuya katılmak için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor bir yandan ise saçlarıyla oynuyorlardı, ne yapamaya çalıştıkları bariz belli olsada bundan hiç çekinmiyorlardı. En azından ders anlatan öğretmenin en sonunda ders anlatmayı bırakıp dersin başından beridir konuşan öğrencileri defalarca uyarmasına rağmen aynı olduklarını gürüp onlara sinirle bağırmıştı ki bunun pek işe yarayacakğını düşünmüyordum.  

      Gözlerim diğer cam tarafına çevirdim hava güzeldi sıcaktı ama bunun yanında rüzgar da esiyordu. Elimi çenemin hizasına detirip dışarıyı izlemeye başladım. Keşke ders beden olsaydı en azından sınıfın ter, oje, parfüm ve de öğrencilerin bağırtısına maruz kalmazdım. En sonunda bir sessizlik olmuşken ;
"Semih bu soruya sen kalkmak ister misin? " sorusunu tatlı bir şekilde sorarken, hâlâ utanmadan konuşmaya devam eden öğrenci ise etrafındakilerinin uyarısıyla öğretmene dikkatini verebilmişti
"Ah.. Şey. Ben konuyu" çok anlamadım, kalkmasam olmaz mı?"
Ağzında bir şey varmış gibi konuşuyordu az önce gayet de güzel anlatıyordu dün akşam gittiği halısaha maçında nasıl gol attığını
"Oturabilirsin, bunun notlarına yansıyacağına da emin olabilirsin. "

"Peki...kim kalkacak?" bunula birlikte sınıfın önde gelen başarılı iki öğrencisi el kaldırmıştı.
Bir bıkkınlıkla sınıfa bakan öğretmen en sonunda bakışlarını benim yüzüme yumuşak bir gülümsemeyle dolaştırdı.
"Arfa sen neden kalkmak istemiyorsun? "
Başta ne diyeceğimi bilmez bir şekilde baktım matematik hocasına, sonrasında sorusunu daha çok geciktirmeden cevapladım;
"İsterseniz kalkabilirim, sadece soruyu nasıl çözerim ona bakıyordum."
Sanki beklediği cevap buymuş gibi, gülümseyerek;
" Bu soruya sen kalk o zaman" tatlı bir sevecenlikle ki sevilmeyecek gibi değildi. Gülüşü -güzel olan insanları severdim bu öğretmenim de dahildi.

Sırama yeniden oturduğumda hava hâlâ aynıydı bu da bir şeydi...

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

   Havanın etkisiyle olsa gerek bugün biraz daha güzelleşiyordu. Etüte kalırdım her gün normalde ancak öğretmen kızının yemin törenine katılmıştı. Bu sebepten bir buçuk saat erken eve gidecektim. En azından yolda aylak gibi mahalleleri dolanarak gidebilecektim. Kendime bir yer bulmuştum buralara yakın olan güzel bir yer. Aslında buldum denemez okula başladığım ilk yıl çıkışta nereye gideceğimi bilmediğim için rastgele bir mahalleye gitmiştim, çok güzeldi mahalle eskiydi; tahdadan yapılmış evler, evlere uzun bir zaman bakım yapılmadığı için tahtaların birleşme yerlerinden otlar ve ya renkleri birbirinden farklı olan çiçekler çıkmıştı, bir sürü ev çeşiti vardı iki katlı, normal müstakil ama estetik duran, bir kaç tane ise üç katlı evler vardı, her evin bahçesinde en az iki tane ağaç vardı çok güzel ağaçlardı, dallarından ise sarmaşıklar sarkıyordu oldukça estetik bir manzaraydı.

     Biraz yürüdüm ve bir ağaçlara baktım çok sağlıklı görünüyorlardı yemyeşil yaprakları ve kıpkırmızı elmaları vardı. Bir tane almak isterdim zaten açtım bir de bu manzaraya maruz kalmak açlığımı bastıramama sebep oluyordu, biraz daha bakmak isterdim ama gözlerimle onları düşüremezdim yerde de hiç yoktu. Yürümeye devam ettim. Sokağın başında bir dükkan vardı küçük ama kullanışlıydı o da bu sokağa daha bir estetik görünüm katmıştı. Yanımda biraz da olsa para vardı. Bir tane kek ve meyve suyu alırdım açlığımı bastırırdımen en azından.

   Cam kapıyı açıp içeri girdiğimde kavrulmuş ekmek kokusu ve taze el yapımı küçük keklerin kokusu geliyordu. Etrafa baktığımda normal bir dükkan gibiydi ama el yapımı hamur işleri de satılıyordu buna ayriyeten en sonunda buranın sahibesini bana baktığını gürdüm. Çok yaşlı değildi, gençte değildi ortayaşlı saçlarının bir kısmı beyazlamış kahverengi saçları, boyu bir yetmişlerde, biraz bakımlı ama eski gibi duran bir süveter vardı üstünde, boynunda ise kolye gibi gözlüğünü takmıştı... Nazik vesamimi bir doksanlar havası gibiydi, bu mahalle dünyanın zaman kavramıyla eş çalışmıyordu...

𝕎𝕖 𝔸𝕣𝕖 𝔹𝕦𝕝𝕝𝕖𝕥𝕡𝕣𝕠𝕠𝕗 //Save Me\\  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin