Genç kız başında ve vücudunda olușan ağrıyla gözlerini açtı, boğazı düğümlenmiști bağırmaktan, nefes bile zar-zor alırken konușmamayı tercih etmiști. Gözleri yeniden sulanınca kapattı, içine kolonya sıkılmış gibi hissediyordu. Elini boşluğa uzattı. Evde iken yatağının hemen yanında komidinin üstünde su olurdu. Bir süre bardağını aramaya başladı birşey hissedemedi başta, ardından bir el hisseti boşlukta kalan ellerinde. Bu sefer gözlerini zorlayarak açabilmişti..
Etrafına bakındı loş ışık ve karanlık arasında kalan odaya ve ya depo gibi bir yere. Yerdeki zemin tamamıyla toz ve toprak, birkaç yerinde ise loş ışıktan dolayı çıkmış mantarlar ve sarmaşıklar vardı ve ya, onun gibi birşey...
Etrafını incelemeyi bırakıp orda kendisi dışında olan kişilere baktı. İki tane kız. Yanakları kızarmış, yüzlerinde morluklar, kollarında ve boyunlarında kesikler olan iki tane kız... Birisi kahverengi ve sarı tonlarının olduğu bir saça sahip idi karışık saçları yolunmuş bir kaç yerinde ise koptuğu ve ya koparıldığı oldukça belirgin idi. Gözleri akan bir nehir gibi masmaviydi. Çenesi sivri ve aldığı darbelerden dolayı morarmıştı. Çok uzun değildi en fazla bir yetmiş boylarında gibiydi. Üstünde siyah 'NEVERMIND' yazan bir t-shirt, gri bir ceket ve dar siyah bir pantolon vardı. Onun hemen yanında ise kumral bir kız vardı, çok güzeldi dolgun dudaklarının kenarı her ne kadar kanamış, morarmış olsa bile... Ela gözleri yere sabitlenmiş boşluğa bakıyordu, yanakları kırmızı tonlarını taşıyordu, bu doğal kırmızının üstünde ise kesikler ve mor izler vardı.
Sarı saçlı olan genç elleri ve ayakları yerde emekleyerek yavaşça yanına yaklaştı, gözleri yaşlarla dolu, yanakları göz yaşı izlerini taşıyordu. Yavaşça oturur pozisyona geçen genç kız ağır bir sersemlikle ona oldukça yabancı gelen sarışın kıza baktı, korkuyla geri çekildi, kendini koruyacak gücü olmasa da uzaklaştı.
"Merhaba..." demişti titrek bir sesle sarışın olan, ama...bu işte bir terslik vardı, kesinlikle vardı, gerçekten ne tür bir şakaydı, şaka ise yeterince korkmuştu hem de fazlasıyla...
Genç kız yanlış duyduğunu varsayarak karşısındakine anlamdığını belirtircesine yüzünü buruşturarak baktı,
"Beni duyamıyor musun, kulaklarına zarar mı verdiler yoksa? "
Bu kız neden yabancı bir dilde konuşuyordu ki şimdi
Başka bir vücutta reenkarne mi olmuştu, Tanrım bu neydi ha, ne işi vardı bu saçma acınası tabloda!?"Sanırım korkuyorsun ha, canını yakmayız lütfen bizden korkma biz de senin gibi aynı durumdayız, biz de korkuyoruz....
Konuşmayacak mısın? "
En azından cevap verse iyi olacaktı şu ortamda, şu halde ;samimi, yorgun, bunalmış bir şekilde onunla konuşan kıza cevap verdi
"Burası neresi? " susuz ve yorgun olduğu için oldukça çattalaşmış sesi, yarılmış ve kurumuş dudağı yüzünden kelimeleri sakince sarfetti.
Genç kız sessizce arkasında oturan ve umutsuzca yere bakan kıza baktı onun cevap vermesini istemişti ama hiç oralı bile olmadı.
"İyi misin gel haydi eline bakalım istersen? " sadece geçiştirme....
bunu bilmek en büyük hakkı olsa da, nerede olduğunu bilse de bir şey fark etmeyeceği için üstüne gitmedi.
Uyandığından beri sızlayan eli, parmaparça gibiydi korkunç görünüyordu, bir bezle sarılmıştı her yerinde kan lekesi vardı kan lekelerinin arasından yeşil bir bez olduğunu ancak görebilmişti. Korkunç manzara karşısında elleri titriyor ayakları boşalıyor, ruhu çekiliyordu, şimdiye kadar korkusundan dolayı hissetmediği acısı yeni yeni başlamıştı, daha fazla korkuyor daha fazla acı çekiyordu, dolu olan gözleri bozulmaya başlamış gibi titrek bir şekilde etrafa bakıyor bir eliyle yaralı olan elinin bileğini tutuyordu sıkınca acısının geçeceğini farzetmişti daha fazla acıyacağnı bilmeden, eli ateş topu gibi yanıyordu, eli vücudundan ayrı bir organ gibiydi şu an onun için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕎𝕖 𝔸𝕣𝕖 𝔹𝕦𝕝𝕝𝕖𝕥𝕡𝕣𝕠𝕠𝕗 //Save Me\\
De Todo''Dünya çılgın bir seyir aldığına göre, biz de dünyaya ilișkin çılgın bir bakıș açısı edinmeliyiz..." ------------------- "Bir kez olsun 'Beni Kurtar... ' de, yalvarırım sadece bir kez... " --------------------