7. İsimsiz Misafir

64 3 1
                                        

Geçen zamanın süresinde çok normal davranıyordu. Sanki her şey normalmiş  hiç bir şey olmamış gibi. İlk başta hayata yeniden adapte oluyor diye sevinmiş olsam da bir süre sonra beni şüphelendirmişti. Doktorun önerdiği Psikologa gidiyordu bir kaç seanstır. Psikolog Hanımın hasta mahremiyetini ihlal etmeden anlattıkları bu şüphelerimi doğrulamıştı.

Seanslarda nerdeyse hiç  konuşmuyor ve söylenenleri inkar ediyormuş. Açıkçası bu da beni korkutmuştu. Ya bu fırtına öncesi sessizlik ise? Bana üstüne fazla gitmemem gerektiğini ve yanından ayrılmamam gerektiğini söylemişti. İntihara meyilliymiş çünkü. Bunu duyduğumda içimi korku sarmıştı. İnkar etiklerinin birden doğru oldugunu öğrendiği an kendi canına kıya bilirmiş. O günden sonra onu hiç yalnız bırakmamıştım.
....

"Ya ben anlayamıyorum araştırmadığımız, bakmadığımız yer kalmadı. Niye hala bir gelişme yok?"
"Yiğit, kardeşim elbet bir şeyler bulacağız. Tamam biraz uzun sürüyor olabilir ama bulacağız!"

"Emre, bir bucuk ay oldu kızın ismini dahil bilmiyoruz. Bu nasıl saçmalık. Seslenebileceğimiz bir ismi yok resmen. "

Bir buçuk aydır hiç bir gelişme yoktu. Şimdiye kadar bir çok araştırma yapmış ama sonuça  ulaşamadık. Hâlâ hiç bir şey hatırlamıyor. Öyle bir çıkmaza girmiştik ki  ne yapmamız gerektiğini bilemiyorduk.

"Yavuz komutan bizi çağırdı bir saate bekliyor. Uyuyan güzel evde yanlız mı kalacak?" Dedi Ali.

" Yok Hayır onu yalnız başına burda bırakamayız"

"Teşkilata götüremezsin biliyorsun değil mi?"

" Biliyorum. Kemal dayımı arayayım gelsin bir kaç Saat dursun burda"

"Emin misin? Yani kızı tanımadığı bir erkekle yalnız başına bırakmak pek mantıklı değil gibi. Sonuçta travmalar yaşammış bir kadın"

"Haklısın da başka çaremiz mi var? Hem dayım karıncaya bile zarar vermez kendi halinde bir esnaf. Zaten ilaçlarını da yeni aldı daha uyanmaz"

"İyi tamam sen ara dayını da gelsin"
...

Teşkilat varıp Komutanın odasına yöneldik. Kapıyı tıklayıp 'gir' komutuyla içeriye girdik. Ali, Emre be ben Yanyana sıraya durup aynı anda "Emredersiniz Komutanım" dedik.

"Rahat olun Asker. Sizi buraya durum tespiti yapmak için çağırdım. Bu Konu fazlası ile uzadı"

"Komutanım maalesef hâlâ bir gelişme yok. Yabancı olduğunu bildiğimiz için Ülkenin tüm tatil yerlerini soruşturduk. Ve son beş yılda yapılan Kayıp ilanlarını da inceledik ama bizim misafirimize uyan yok" diye anlatı Ali.

"Peki Çocuklar size Güveniyorum diğer Görevler gibi bunu da elbet başarı ile sonlandırırsınız."

"Sağ olun Komutanım"

"Peki misafirimizin durumu nasıl?"

" Psikolojik destek alıyor Komutanım ve ilaçlardan dolayı hâlâ yorgun düşüyor. Doktor yalnız kalmamasına özen göstermemizi önerdi. Şu an Evde uyuyor ve Dayım yanında"

"Anladım. Siz buradaki işlerinizi haledin ve evlerinize gidin"

"Emredersiniz Komutanım" dedik tekrar hep beraber ve Oda dan çıktık.

"Yiğit Kardeşim sen eve git şimdi uyanır da evde yabancı bir Adamı görür de fenalaşır. Biliyorsun senden başkasına güvenmiyor daha bize bile alışamadı" dedi Emre.

"Haklısın Kardeşim ben gideyim en iyisi."

"Bizde Emre ile devam araştıralım. Sen git" dedi Ali.

"Eyvallah Kardeşim. Size Kolay gelsin. Bir şeyler bulursanız Arayın beni"

"Eyvallah" dedi Ali sağ eliyle göğüsüne vurarak.

Ardından çıkışa doğru yönelip arabaya gitmeye başladım. Arabaya vardığımda sürücü koltuğuna oturdum ve motoru çalıştırmadan ceketimin cebindeki telefonu çıkarıp dayımı aradım. Bir kaç kez denememe rağmen açmadı. Telefonumu yan koltuğa koyup arabayı çalıştırdım ve eve doğru sürmeye başladım.

Birden içim huzursuzluk kapladı. Evde dayımı görüp Kriz geçirmiş olabilir miydi?

"Kahretsin! onun yanından ayrılmamalıydım" diye bağırıdım. İçimdeki tuhaf his bir türlü gitmiyor du. Kırmızı ışıkta durduğumda telefonu tekrar elime alıp yine aradım duyduğum tek şey operatörün sesiydi.
Yüksek sesle Ofladım " Bu yol niye bitmek bilmedi"
....
Yirmi dakika sonra eve ulaştım. Arabayı park edip Apartmana doğru koşmaya başladım. Sonra üçüncü kata adımları ikişer ikişer çıkıp hızlıca evimin kapsını açtım.

"Dayı geldim ben" dedim sesli bir şekilde ama yanıt yoktu. "Dayı" dedim tekrar. Salona baktığımda orda değildi daha sonra lavaboya gidip kapıyı tıklatım yanıt gelmeyince kapının kulpunu indirdim ve kapı açıldı ama içeride kimse yoktu. Ardından hızlıca mutfağa da baktım ama Dayım hiç bir yerde yoktu.

" Allah Allah işi çıktı heralde" dedim kendi kendime.

"Uyandı mı acaba?" Diye sordum kendime. Odanına gidip Kapıyı tıklattım içeriden bir ses duyunca

" İçeriye geliyorum" dedim ve Kapıyı açıp odaya girdim.

Karşımda gördüğüm Manzara ile dehşete düştüm. Aklım bir anda durmuştu. Ağzımdan çıkan tek şey
" Ne oldu?" oldu.

BitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin