Olaylı günün ardından tam bir hafta geçmişti fakat Erhan hala kendine gelememişti. Bir haftadır okula gitmiyordu, okuldakilerin bu durumdan mutlu olduğunu çok iyi biliyordu. Bunu hak etmişti, yanında yamacında pek birileri kalmamıştı.
Okuldan haber almıyor değildi, duyduklarına göre Deniz kendi hakimiyetini kurmuştu. Mert Ali'nin dediğine göre bu bir haftada Erhan silinmişti sanki. Bir şeyler yapmalıydı, onu biliyordu. Ne olursa olsun meydanı asla ve asla Deniz'e bırakmayacaktı.
Kendini sakinleştirdi ve oturup intikam planı yapmaya başladı. Birden bir şey hatırladı. Damla ve Deniz el ele ayrılmışlardı sınıftan. Bu ne demek oluyordu, sevgililer miydi? Ama olamazdı çünkü Zeynep'in dediğine göre Deniz Zeynep ile beraberdi. Yoksa bu Deniz iki kızı birden mi yürütüyordu? Biraz daha düşündükten sonra define bulmuş gibi sevindi. Sonunda Deniz'in bir açığını bulmuştu ve onu mahvedecekti.Hemen telefonunu alıp Zeynep'i aramaya koyuldu. Zaten aramak için bahane arıyordu çünkü hala onu unutamamıştı. Birkaç cevapsız aramadan sonra Zeynep'ten "Ne var be?" mesajı geldi. Ona çok önemli bir şey olduğunu ve acil buluşmaları gerektiğini söyledi. Başka türlü Zeynep'i göremeyeceğini biliyordu. Zeynep yemi yuttu ve buluşmayı ayarladılar.
Buluşma saati gelmişti, şık bir kafeye çağırmıştı Zeynep'i. Siyah beyaz desenli gömleği ve mavi kotuyla özenli görünüyordu. Uzun zaman sonra ilk kez aşık olduğu kızı görecek ve planı sayesinde tekrar birlikte olabileceklerdi.
Yarım saatlik bekleyiş sonrası Zeynep göründü. Sarı uzun saçları ve yeşil gözleri ile çok güzel görünüyordu. Üzerinde pembe kazak ve kışın ortasında giymesi saçmalık olan mini eteği vardı. Muhtemelen o eteğin içinde donuyordu ama asla aldırış etmez, herkese gülümserdi çünkü Zeynep Ataş olmak böyle bir şeydi.
Sonunda bir araya geldiler ve selamlaşmadan sipariş verdiler, Zeynep öyle istemişti çünkü. Erhan espresso, Zeynep çilekli milkshake sipariş etti. Erhan biraz sessizlikten sonra telefonu ile uğraşan Zeynep'in dikkatini çekmek için konuya girdi;
-Nasılsın Zeynep iyi misin ? Tatile gitmişsin hesabından gördüm. Çok güzel gözüküyordun fotoğraflarda.
-Bunları söylemeye mi çağırdın beni buraya? Hani çok acil bir mesele vardı, yalan mı söyledin sen bana ya?
-Hayır neden yalan söyleyeyim sana çok acil bir mesele var. Kandırılıyorsun sen. Daha fazla kandırılmana göz yumamadım. Her şeyi anlatacağım sana.
-Neden bahsediyorsun sen? Ne kandırılması? Çabuk anlat.
-Deniz, kandırıyor seni. Sen benden onunla sevgili olduğun için ayrılmıştın. Bunu kaldırmam hiç kolay olmadı, neler çektim bir bilsen. Ama uğruna beni bıraktığın Deniz var ya bana yaptığının aynısını sana yapıyor. Sevgili yaptı kendine. Damla diye bir kızla sevgili.
Zeynep duydukları karşısında şok olmuştu çünkü öyle bir şey olamazdı. Deniz her zaman Zeynep için cepte tuttuğu ve gerektiğinde kullandığı oyuncaktan başka bir şey değildi ama Deniz Zeynep'in oyuncağıydı, başkası onu elinden alamazdı.
Buna asla izin vermezdi, gerekirse artık iğrendiği Erhan'la bile birlik olurdu ama oyuncağını bırakmazdı. Teker teker gidecekti, önce Erhan'ı halletmeliydi."Bakalım Erhan'ın suyuna gidince neler olacak?" diye düşündü;
-Erhan sen emin misin böyle bir şey olduğundan? Deniz yapmaz öyle şey, elim ayağım titriyor çok kötü oldum doğru söyle.
Erhan karşısında aldatılma acısıyla çırpınan Zeynep'i görünce içten içe rahatladığını fark etti ama çaktırmadan kendini topladı ve onu geri kazanmak için yaptığı planlarına başladı;
-Sakin ol Zeynep, üzme kendini bu kadar bak ben buradayım ve her zaman da burada olacağım. Şimdi düşünmemiz gereken planlarımız var değil mi?
-Tamam ben aldatılmamın intikamını alacağım, peki senin bu işten kârın ne olacak?
-Deniz bana yanlış yaptı hem de çok büyük bir yanlış. O yüzden sana yardım etmek istiyorum. Biri artık bu çocuğu durdurmalı değil mi?
-Sana ne yanlış yaptı ki Deniz?
-Sen tabi bilmiyorsun hâlâ ama bu Deniz seninle sevgili olduğunu saklıyordu. Her sorduğumda "Zeynep ile sadece arkadaşız." diyordu. Gerçeği bilmeme rağmen gözümün içine baka baka yalan söyleyip beni küçük düşürdü.
-Sen de ona bu yüzden zorbalık yaptın değil mi? Hastanelik ettin onu bilmiyorum sanma.
-Sinirimi çıkarmam gerekiyordu anla beni.
-Neyse iyi bakmışsın baksana, beni aldatmaya cüret ediyor.
Zeynep ve Erhan tekrar görüşmek üzere ayrıldılar. Zeynep'in eve dönerken aklında türlü türlü düşünceler vardı. Erhan'ın yalan söyleme ihtimali de vardı ama çok düşük bir ihtimaldi bu. Çünkü Zeynep'in gerçeği çok kolay bir şekilde öğreneceğini biliyordu. Yalancı durumuna düşme riskini göze alamazdı.
O anda okuldaki herkesi engellediğine pişman oldu. Yeni ve zengin sevgilisiyle yeni bir hayata başlamak için yapmıştı bunu. Ama Erhan'ı ve Deniz'i muaf tutmuştu bu sosyal medya soykırımından. Erhan her fotoğrafın altına bir sürü yorum atıyor bu da Zeynep'in egosunu tatmin ediyordu. Ayrıca nasıl eğlendiğini görüp kudursun istiyordu.
Fakat Deniz neden ona dönmedi bir haftadır, neden mesaj atıp yazmıyordu? Yeni fark etmişti bu değişikliği. Bir kez daha Erhan'ın doğru söylediğine inandı. Kesinlikle bir şeyler olmuştu çünkü Deniz asla Zeynep'e yazmamazlık yapmazdı.
Belki de okula geri dönmeliydi. Yeni bir hayat biraz bekleyebilirdi. Kararını verdi; Oyuna dahil olma vakti gelmişti. Damla mıydı ismi? YA DA HER NEYSE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAMLA
Mystery / ThrillerYETERİNCE ZORLARSANIZ POLLYANNA BİLE KATİL OLABİLİR. "Korkmak değildi bu, geleceği görmekti sanki. Başına gelecekleri hissetmek ve gelmesini engelleyememek." "Yalnız olduğunuzu sanırsınız, kimsenin sizi duyamayacağı duyusuna kapılırsınız. Fakat orad...