Tarot Kartları

4 1 0
                                    

Bana seslenen anneme dehşetle bakarken bir yandan bana sinirle bakan Olyye bakıyordum.
" Bana yardım et ne yapabiliyorsan yap yoksa bu kadın benim kafamı keser kafam yerinde kalmaz ." Dedim.
Annem dibimize geldiğinde kulağımdan çekerek bütün gücü ile " Sana tekrar sormayacağım burada ne oluyor.!" Diyerek bağırdı .
" Bir şey olmuyor sadece sarıldım.  " diye bağırdım bende.
" Ne demek sadece sarıldım sen ne yaptığını sanıyorsun küçük hanım sarılmak normal bir şey mi ne kadar ayıp bir hareket kac yil boyunca sana öğretemedim mi böyle şeyleri?" Diyerek öfkesini kustu.
" O zaman bana sen de sarılıyorsun biz seninle ayip mi yapıyoruz hem sanki ne yaptım öptüm mu adamı elledim mi ne yaptım anne sadece sarıldım. " diye anneme kükredim. Annemin sinirden çenesi titremeye gözü seğirmeye başlamıştı. En son onu küçükken bu kadar sinirli gördüğüm anımı hatırladım. Beni iki saat boyunca leğene yatırıp suyun içinde dövmüştü . Bu kadın Leydi felan değil resmen yamyamdı.
" Merak etmeyin leydim, biz kızınız ile aramızda sözlendik ve aslında sizden bu konu hakkında onay almak için sizi ziyarete gelmiştim. " dedi sakince. Peki ne yapmaya çalışıyordu. Benim yardım etten kasıtım sihir felan yapmasıydı kesinlikle sadece buydu.
" Sözlendiniz diye kızımla ulu orta yerde sarilmaniz mi gerekiyordu. Kızımın onuru ve ahlakını ayaklar altına mi almak amacınız yoksa?" Dedi annem sinirini Olyye yonelterek.
" Haklısınız efendim çok özür dilerim benim hatamdı. Size kendimi tanıtmama izin verin ben  Armon kentinden Lord Olsen , Ernes toprakları sahibiyim. Prens için değerli taşlar işleme konusunda görevliyim. " dedi saygılı bir şekilde. Her ne salladıysa güzel bir şey demiş olmalı ki öfkeli annem dut yemiş bülbüle döndü bir anda ve gözleri parlamaya başladı.
" Asıl siz benim kusura bakmayın lordum. Malum bu devirde kız çocuklarımızın üstüne titrememiz gerekiyor bu yüzden ofkeme yenik düştüm. Buyurun içeride konuşalım. " diyerek Olyye elini uzattı.  Olyy annemin elini optukten sonra ona gülümsedi, annemde olyye hayran hayran bakıyordu. Sahte bir ailemin olması dışında üstüne sahte bir yavuklu da eklenmişti, kesinlikle mükemmel yani birde başımda bu eksikti. Olyye sinirle bakmaya başladım ve ikimizde sopa yemeye hazırlanmış çocuklar gibi başımız eğik bir şekilde içeriye geçmiştik. Babam koltukta yine içi geçmiş bir şekilde uyukluyordu. 
Annem babamı görünce gözlerini devirerek " Lord Karl lütfen uyanın bir misafirimiz var ." Dedi annem babama.
Babam bir anda irkilerek kalktı ve hepimize bakmaya başladı. Gözleri en son Olyye takıldığında hızla ayağa kalktı.
" Kendisi kızımız mevzusunda bizimle konuşmaya geldi . Benim adım da Maxine Lord Olsen bana Leydi Maxine diyebilirsiniz. " dedi annem.
Babam hala olanları anlamamış bir şekilde bize bakıyordu. Olyy babama da kendini tanıttı ve oturmaya başladık.
" Mafel misafirimize lütfen ikramlar hazırla ve hepimize içecek getir. " dedi annem dadıma. Dadim mutfağa giderken Olyy " Bu habersiz ziyaretim için kusuruma bakmayın fakat mektup yollasam benden çok daha geç gelecekti . Bende bizzat kendim gelmek istedim umarım ayip olmamıştır. " dedi annemle babama bakarken. Babam bir şey diyemeden annem " Yok tabii ki ayip olmadi Lord Olsen peki siz kızım hakkında ne konuşmak istemiştiniz.?" Dedi , gözlerinde niyetin ne bakışı vardı ve bunu anlamamak için kör olmak gerekirdi. Aslında annem beni evlendirmek konusunda ve bir lordla konusmam konusunda çok fazla dikkatliydi. Onun bu kadar rahat ve mutlu olması garibime gitse de bunu Olyynin varlığına bağladım. Çünkü güçleri sayesinde ortamın gerginliğini alabiliyordu sanırım ya da ben onun yanında sakin hissediyordum. Olyy gülümseyerek " Kızınız Leydi Pai ile 2 ay önce kendisi İlyap köyüne geldiğinde denk gelmiştik. Bilirsiniz ki orada mücevher atölyeleri var . Benimde o sıralar oraya yolum düşmüştü. Kendisi ile rastladığımda ablasında kalıyordu. Onunla denk gelebilmek için çok uğraştım ve kendisini az bir şey tanıma fırsatım oldu. O süreçten sonra mektuplaştık ve ben kızınız ile de bu durumu konuştuktan sonra sizin ile tanışmak istedim. Aynı zamanda da eğer kabul ederseniz size ciddiyetimi göstermek kızınız ile nişanlanmak istiyorum." Dedi Olyy ciddiyetle. Hay ağzına bir tane çakacağım nişanı da lordunuda görecek. Embesil embesil konuşmalarının nedenini gerçekten anlamıyorum fakat intikam almaya ant içmiş gibi durmuyordu. İçimden ona ne halt yemeye çalıştığını sordum ve ona seslendim. Sadece bana dönüp yandan bir gülüş atti. Gercekten bu adam ile kesinlikle aramızda bir şey olamazdı. Çünkü şuan elime bıçak verseler onu on parçaya ayırabilirdim.
Bir süre sacma sacma havadan sudan muhabbetler ettikten sonra Olyy müsade isteyerek kalktı. Babam haftaya ailesi ile müsait bir zamanda gelmelerini ve nişan işi için konuşmamızı istemişti. Bu durum beni çok geriyordu en azından çakma aile nereden bulacaktık ki?
Kafam yaşadığım şeylerin stresine dayanamayıp çatlamaya başlayınca müsaade isteyerek odama çıktım.
Sessiz ve tehlike içeren ses tonum ile Olyyi çağırdım ve sandalyemde belirdi.
" Sende biraz mallık felan mı oluştu müzik kutusuna bağlanınca acaba? " Diye çemkirdim .
" Sadece biraz sinir olmanı istedim . Bana sormadan bana sarılmanın bedelini ödedin sanirim." Dedi gıcık bir ifadeyle.
" Sorun bu muydu yani ? Bu yüzden mi bunların yapıp benimle uğraştın." Dedim sinirle.
" Sana iki saat öncesinde benimle arana mesafe koymani söylüyorum sende gelip sacma salak hareketler yapıyorsun. Bak anlamadığını varsayarak sana iyice kendimi açıklayacağım. Sadece bir sefer yapacağım iyi dinle. Seninde bildiğin üzere ben yıkımım ama yıkım bendeyken başlarda hic bir sorun teşkil etmiyorken marinette ölünce benim yıkımım oldu. O benim için her şeydi, yıkımım olmakla birlikte o benim ruh eşim. O yüzden benden umut beklemeni vs. beni bu seyler için kullanmanı istemiyorum. " dedi sakin ve korkutucu bir ifadeyle.
" İnan bana yaptığın büyü ile bile sana o gözle bakmadım. Sadece benim gerçekte kim olduğumu bilen ve beni destekleyen sensin diye dostça hareket ettim ne bir eksik ne bir fazlaydı." Dedim göz devirerek.
" Seni desteklemiyorum. Sadece şu lanet yüzünden beni kendi yaninda olmaya zorluyorsun bu kadar . Kutu ve lanet olmasa bir daha yanına uğramam bile." Dedi sinir edici bir şekilde. Nedense içimde bir hayal kırıklığı hissetmiştim. Benden hoslanmamasi önemli değildi ama ben onu dostum gibi görmüştüm ve değer vermeye başlamıştım. Sanırım bana yaptığı sihir yüzünden böyle hissediyordum.
" Ayrıca sana yaptığım sihir sadece bayıltma sihriydi. Çünkü bunu yapmasamda sen lord Anthonyden hoşlanmıyordun. Unutma her ne kadar onun yerinde olsanda sen Pai değilsin. Duyguların kendine özel. " dedi .
Aklım karışmıştı, sanirim bu yüzden ona aşk vs. duygular hissetmiyordum ama yine de ona olan kırgınlığım bu yüzden diye düşünmüştüm .
" Neden balo gizeminden sonra?" Dedim kirginca.
" Ne neden?"
" Neden o günden sonra özellikle senden uzak durmami istedin. " Dedim gözlerinin içine bakarak .
" Çünkü pai anılardan tek anladığım bana aşık olmuş olman ve benim için çabalamandı. " dedi Olyy
" Tek anladığın buysa şöyle söyleyeyim, birinde sen bana güzel sözler söylüyordun sanki ben değilde sen bana aşık gibiydin ?" Dedim onu köşeye sıkıştırmak istemiştim bu sorumla.
" Bilmiyorum ama muhakkak bir nedeni vardır. Öyle konuşuyorsam başka bir nedeni vardır, bu aşık olduğum anlamına gelmez." Dedi cidden saçmalayarak. Onu sinirlendirmek için ona " Gerçekten benim seni sevmemden mi korkuyorsun yoksa senin bana aşık olmandan mi? Kendinden emin misin Olsen?" Dedim bir cesaretle.
Olyy gözlerimin içine baktıktan sonra " Bana bakınca gözlerime bakınca ne görüyorsun Pai ?" Dedi.
Gözlerine baktım ve bir süre bakıştık. Hic bir şey göremiyordum tek hissettiğim şey boşluktu.
" Bilmiyorum bir şey göremedim. " Dedim.
" Göremezsin çünkü benim için bir anlam bir his içermiyorsun o yüzden sacma düşünmeyi bırak." Dedi ve kayboldu. Kendimi tacizci gibi hissetmediğim kalmıştı bir oda başıma gelmişti gerçekten. Aşk itirafı yapmadan iki uc hareketimiz yüzünden resmen reddedilmiştim. Egoist pisliğin teki ne olacak sanki. Üzerimde ki sinir yüzünden gece boyunca uyuyamadim ve sabaha doğru uyuyakalmıştım.
Dadı mafel yarım saat boyunca beni kaldırmaya çalıştı. İşini de başardı ve kalktım. Dadimla anne babam ile olduğundan daha derin bir bağımız vardı.
" Dadı sana bir şey soracaktım." Dedim
" Sor tabii ki Leydi Pai ." Dedi .
" Buralara yakın bir yerlerde felan falcı vs var mıdır?" Dedim merakla .
"Ablanız köyünde adi meşhur bir falcı vardı leydim. Fakat nereden icab etti bu fal mevzuları siz böyle şeylere saçmalık derdiniz." Diye sordu kuşkuyla.
Ona gülümseyerek " Hani dün ki lord mevzusunu biliyorsundur o mevzu için sorular soracaktım sadece öylesine eğlence amaçlı yani ." Dedim.
Dadimdan rica ettiğim için beni götürmeyi kabul etti ve atlı arabamız hazırlanırken bizde hazırlanmaya başlamıştık. Üstüme pudra pembe bir elbise giyip inci mücevherlerimi takmıştım. Dalgalı olan kumral saçlarımı arkaya salıp açık bıraktıktan sonra mini beyaz bir şapka takıp odamdan çıktım.
Atlı arabaya bindik ve binmemizle inmemiz uzun sürmedi. Yol çok kısa olduğu için hemen varmiştik. Dadimla birlikte falcinin evine yürüyerek varmistik. Bizi bir kadın kapıda karsilamisti.  Ev gerçekten hiç falcı evi gibi değil normal bir evdi. Falcinin içeride müşterisi olduğu için bir müddet bekledik ve sıra bize gelince dadımdan rica edip yalnız başıma girmek istedim , oda beni kırmamıştı.
Odaya girdigimde içeri de çok parlak bir güneş ışığı vardı.  Falciyi tam göremediğim için biraz daha yaklaştım. Gördüğüm yuz buna çok tanıdık gelmeye başladı ve uzunca inceledikten sonra onun anılar da gördüğüm bana ay kızı diyen adam olduğunu anlamam uzun sürmedi. Şaşkınlıkla karşısında ki mindere oturdum ama sanki o beni tanımamış gibiydi.
" Merhaba ben Leydi pai Manoldan buraya fal için gelmiştim. " Dedim hic çaktırmadan.
Adam kartlarından bakışlarını çekerek beni incelemeye başladı ve gülümsedi.
" Memnun oldum Leydi Pai tıpkı bir Aykızı gibisiniz. " dedi. Dedigiyle donup kaldim ve tepki veremedim. Yüzüne baktığımda bunu gerçekten içinden gelerek söylemiş gibiydi.
" Sizin adınız nedir efendim kabaligimi mazur görün sormayı unuttum ." Dedim sahte bir kibarlıkla.
" Benim adım Werlon leydim. Herhangi bir ünvana sahip değilim sadece Werlon diyebilirsiniz. " dedi .
" Pekala öncelikle sizin için tarot bakacağım. Benim için bu desteyi ikiye bölmenizi istiyorum. Efendim sonrasında da önünüze koyduğum kartlardan 4 tane seçiniz. " dedi.
Kağıtları ikiye boldukten sonra 4 tane kart seçtim.
ilkini açtığında değnek şövalyesi yazan bir kart çıktı.
" Bu kart sizi daima koruyacak bir dosta ya da tanıdığa sahip olduğunuzu gösterir. Buradan başka anlamlar da çıkarılabilir tabii ki içine düştüğünüz durumlardan kurtulmak için erdemli bir insandan yardım alacak da olabilirsiniz efendim  ." Dedi .
Ikinci karti açtığında denge tarot kartı çıktı. Biraz düşündükten sonra " Bu kart normalde gösterdiği gibi dengeyi simgeler ama ben bu kartta bir dengesizlik durumunun olduğunu hissettim . Bir seyler yerinde olması gerektiği gibi değilse de bu kart bu anlama gelebiliyor ." Dedi. Aklıma zaman değişikliği geldi ve bunu da fark etmeden bilmesine hayran kaldım. Kesinlikle bizim yuzyılda yetenekli falcı felan yoktu .
Diger kartı da açtığında tılsım altilisi yazan bir kart çıktı. Werlon bir anda çıkan karta bakınca şaşırdı ve kafasını kaldırıp bana baktı. " Bu kart genelde olmamanız gereken bir duruma karıştığınızı ifade eder leydim ya da benim yorumum böyle diyebilirsiniz. Olmaması gereken bir duruma karistiniz mi?" Dedi. Sanki olanları çözmüş gibi bana kuşkuyla bakıyordu. Aklıma gelen yalanla ona doğru eğildim ve " Aslında 1 yıl önce kartta yazan kişi sayısı kadar flort ettiğim beyefendiler vardı ve hepsi ile aynı anda flort etmiştim. Sadece birisi durumu anlamıştı ama babamın tehdidinden korktuğu için sesini çıkarmamıştı. " Dedim ve salak kız rolüne yatarak kikirdadim. Şüpheyle bakan adam az da olsa yalanımı yutmuş gibi başını sallamisti ama tam olarak inanmadığı düşünceli halinden anlaşılıyordu.
Dördüncü kartı çektiğinde ölüm kartı çıkmıştı.
" Bu kart sandiginiz gibi ölüm anlamına gelmez . Benim bu kartta hissettiğim ise düşmanınızı yeneceğiniz leydim . " Dedi. Gözlerime bakarak " Düşmanınızın kim olduğuna da dikkat edin lütfen iyi sandıklarımız kotu kotu sandıklarımız da iyi çıkabilir efendim." Dedi içten bir şekilde.
Ben bu gerginliğe dayanamayıp bu kadar yeter diyerek çıkmak istedim. Tam kalkarken " Onunla tanıştın değil mi ? O seninle." Dedi arkamdan. Neyi kast ettiğini anlamıştım. Bilmezden gelmeye çalışmak istedim ama sanki yalan söylemek denen şeyi unutmuştum sadece hareketsizce arkama bile dönmeden yerimde kaldım. " Sadece ona bu kadar güvenme, sana aykizi Dedim cunku saf ve temiz bir enerjin var . O ise bildiğin gibi yıkımın kendisi." Dedi .

İliumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin