İlium

Tilki kardeşler

Duyduğum saçmalıklardan sonra düşünceli bir şekilde eve gittim. Dediklerinin olabilme ihtimali vardı ama içime sinmiyordu. Eğer bunlar doğruysa da zaten zamanla anlayabilirim.

Artık yaz gelmeye başlamış etrafta cırcır böcekleri ötüşüyordu. Odamın penceresinden yazın getirdiği bu hareketli hayatı izliyordum. Kocaman bir boşlukta gibiydim.

Gerçekten kimsem olmadığını iliklerime kadar hissetmiştim. Olseni de bugün çağırmamıştım ve açıkçası gelmesini de hiç istemiyordum.

Evin etrafında bir kaç tur atarken gerçekten ne kadar boşlukta olduğumu düşündüm. Aslında Welsonun iki lafı yüzünden Olyye cephe almam ne kadar doğru bilmiyordum.

Ayrıca Olsen ile tanışalı ne kadar zaman oldu ki bu kadar hayal kırıklığı hissediyorum. Bazı şeyleri akışına bırakıp yaşamam gerekiyordu sanırım tıpkı zaman gibi. Genel rutin bir gün geçirdikten sonra eve doğru gitmek için koyuldum.

Parlayan yıldızların altında dolu ama boş bir kalabalığın arasında yürüyordum. Birden arkamdan birisi omzuma dokundu. Hemen arkamı döndüm ve karşımda hiç tanımadığım bir genç adam vardı.

Sorgulayan yüz ifademle ona baktım. Tedirgin ve telaşlı gözüküyordu. Sanki bir yerlerden kaçmış gibiydi. Etrafa hızlıca göz gezdirdikten sonra kolumu tuttu ve " Sakin bir yerde konuşmamız lazım. Hemen." dedi. " Bir dakika beni nereye götürüyorsun? Seni tanımıyorum, ne yaptığını sanıyorsun. Dur yoksa çığlık atarım. " Dedim.

Hala beni çekiştiriyor ve bir yandan etrafına bakıyordu. " Gerçekten çığlık atarım ve canına susamadıysan beni hemen bırak! " Dedim sesimi yukselterek .

Tam o sırada kalabalıktan biraz uzaklaşmıştık ve kolumu bırakmıştı. "Bak günlerdir seni izliyorum ve yaptığın şeylerin hepsini gördüm. Anlam veremiyorum ama benim de cevaplara ihtiyacım var yoksa kafayı yiyeceğim. "dedi. " Ne cevabından bahsediyorsun? Yaptığım şeyler derken ne demek istiyorsun hiç birini anlamiyorum biraz daha açık konuş. " dedim.

" İnsanlara dokunup onlarla birlikte bir tür transa geçiyorsun ve büyücü kişilerle bağlantın var. Kim olduğunu bilmiyorum ama bana yardım edebilecek tek kişi olduğunu biliyorum." Dedi.

" Ne konuda yardım edeceğim? Ne yardımı? Bana bunları açıklaman gerekiyor. " dedim. "Ben hislerimi kontrol edemediğim zamanlarda insanların en büyük korkularının gerçekleştiğini fark ettim. Yaklaşık 2 aydır böyleyim ve neden bilmiyorum. Birdenbire garip bir güce sahip oldum ve ne olduğunu bile bilmiyorum. Belki de bir lanet fakat seni hissettim. Varlığını hissedip buraya geldim ve sende de bu güçlerden birisi var bunu gördüm." dedi.

Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Eğer dedikleri doğruysa oda bir tilki ruhunun gücüne sahip olmalıydı. Fakat bu konuda benim değil Olsenin bilgisi vardı. "Hiç bir köpek, kurt, kedi, tilki gibi bir hayvanla garip bir an yaşadın mı?" Diye sordum.

Dediğime anlam verememiş gibi bana bakarken bir taraftan eliyle saçlarını karıştırmaya başlamıştı. Bir süre düşündükten sonra gözlerinde bir ışıltı parladı ve " Buldum . Evet garip bir anım oldu. Bizim oralarda bir tür tören ya da ayin gibi bir şey vardı. Köyümüzün bir büyücüsü var ve en güçlü hayvanı bulup getirdiler köy halkıyla birlikte.

Sonrası malum hayvan dediğim şey tilkiydi. Aslında fiziksel olarak güçlü bir şey değildi. Bu yüzden bende şaşırmıştım fakat büyücünün dediğine göre gücü ruhundaydı. O gün nöbetçi benim arkadaşımdı ve ailesi zor bir duruma düştüğü için onun yerine ben bakmıştım. Tilkiye baktıkça sanki etkisi altına giriyor gibiydim. Daha fazla dayanamayıp onu saldım fakat tilki kaçamadan onu yakaladılar. Kurban edilmesini izlerken ağlamıştım.