Bölümler zaten biraz gecikiyor ama bu bölümden sonra daha da geç gelebilir, bilginize.
---------------Hızır Ali, Emine' ye sarılmak üzereyken kapı açılmış ve içeriye herkesi dumura uğratacak bir beden girmişti.
Hızır hala sızlayan yarasına rağmen yattığı yerden fırlamış ve neredeyse fısıldarcasına
"Zeyno." demişti. Karşısında dikilmiş duran Zeynep ise acıyla tebessüm edip gözünden akan yaşlar eşliğinde
"Baba." dedi. Onunda sesi en az Hızır kadar sessiz ve hasret doluydu.
"Kızım sen yürüyorsun." Meryem gözünden akan yaşlar ile şaşkınlıkla ona bakarken birde yanlış görüyormuş gibi gözlerini kapatıp açmıştı.
"Yürüyorum anne." Zeynep gözyaşlarını silip onlara biraz daha yaklaştı.
Kızını ayaklarının üzerinde sağlam bir şekilde gören Meryem adeta koşarcasına yanına gidip onu kollarının arasına almıştı kokluyor, doya doya öpüyordu.
"Yavrum.. canım kızım." Zeynep kollarını sıkıca sarıp ağlamaya başlamıştı, ailesine bunu yaptığı için pişmandı.
"Anneee.. anne çok.. çok özür dilerim." Hızır yüzündeki ıslaklığı silip kırgın bakışları ile onları izlemeye başladı.
Zeynep annesine olan hasretini biraz olsun dindirmiş ve kollarını çekmişti gözleri anında kendisine hayal kırıklığı ile bakan mavileri bulmuştu.
"Baba beni affet." Yalvarırcasına adamın gözlerine bakıyordu orda gördüğü kırgınlık canını fazlasıyla yakıyordu.
"Ne zamandır yürüyorsun?" Yutkunarak Hızır' dan çekti gözlerini ve başını eğdi kazan sonra önce psikolojik bir destek almış sonra da yürümek için tedaviye başlamıştı.
"Baba ben cesaret edemedim.. yine silahların, ölümlerin arasına dönmeyi.. yapamadım baba." Hızır yutkunmakta bile zorluk çektiğini hissediyordu.
Ailesini böyle bir durumda bıraktığı için yaşadığı hayata, yaptığı işe bir kez daha lanet etti.
Belki bu işi yapmıyor olsaydı oğlu şuan dizinin dibinde olur, kızı da yürümekten korkmazdı.
"Biz her gün öldük Zeynep, Ömer' le birlikte kendini de gömdün diye biz öldük kızım."
"Özür dilerim." Hızır sevgiyle gülümsedi başka bir şey yapmakta gelmiyordu içinden.
Bu konu yüzünden tartışıp Zeynep' i kendisinden uzaklaştırmak istemiyordu.
Yüzündeki gülümseme ile kollarını açıp Zeynep' i çağırdı
"Gel buraya sıpa." Zeynep gülümseyip kendisini adamın kucağına attı, elinden geldiğince adamın yarasına dikkat etmişti.
Herkes onları tebessümle izlerken Haşmet oldukça gergindi.
Odağı Zeynep içeriye girdiği andan beri yanına gelip kimseye belli etmeden kolunu sıkan oğlundaydı.
Ferman ise oldukça şaşkındı, aylar sonra gördüğü beden titremesine neden olmuş ve Zeynep' e olan hislerini itiraf ettiği güne götürmüştü.
Sahi ne demişti sevdiği kız? Hala ilk günkü gibi aklındaydı
Sevme demişti, beni sevme ben sana yara olurum. Oysa Ferman buna bile razıydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Kalp Seni Unutur Mu?
RomanceYıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu? Haşmet-Emine Façalı