Çocukların arkasından hala düşünceli bir ifadeyle bakıyordu kafası allak bullak olmuş ne yapacağını şaşırır duruma gelmişti.Kapının sesiyle gözlerini baktığı boşluktan çekti karısına döndü oda yüzündeki yaşları siliyordu onu her böyle gördüğünde Haşmet' in içinden bir parça kopuyor ve buna engel olamıyordu
"Birini mi bekliyorduk?" dedi Emine' ye, kadın boğazını temizleyip kendisini toparlamaya çalışıyordu
"Hayır.. Hakan gelmiştir belki." dedi. Haşmet ona kafasını sallayıp
"Ben bakarım." dedi ayağa kalktı. Kapının bir kez daha çalmasıyla adımlarını hızlandırıp kapıyı açtı karşısındaki adama baktı kim olduğunu bilmiyordu
"Buyrun kime bakmıştınız?" dedi adamı süzerek.
Adam ise ona gülümseyip kafa selamı verdi
"Merhaba Haşmet Bey, Emine yok mu?" dedi laubali bir konuşma tarzıyla. Haşmet ise kendisine bey diyip karısına ismiyle hitap etmesine öfkelenmişti.
"Emine.. Hanım burda." Üzerine basa basa karısının yanına hanım kelimesini getirmiş öfkeli suratıyla adama göz dağı vermeye çalışmıştı.
"Çağırır mısınız lütfen? Kendisini görmem gerek." Haşmet bakışlarını bir saniye bile ondan çekmeden içeriye doğru seslendi
"Eminee.. bir bakar mısın?" İçeriden Emine' nin onaylayan sesini duymasıyla karşısında gevşek bir şekilde sırıtan adamı süzmeye devam etti.
"Ne oldu H-" Lafı karşısındaki adamı görmesiyle yarım kalmıştı, gülümseyerek
"Aa Mahir sen miydin?" dedi. Haşmet ise tüm bu anları sinirden kasılmış suratıyla takip ediyordu.
"Evet Emine sen gelmeyince ben gelmek istedim imzalaman gereken dosyalar birikti."
"Haklısın çok ihmal ettim, ama kızım rahatsızdı biliyorsun. Teşekkür ederim dosyalar için içiriye girmek ister misin?" Mahir denilen adam kendisine öfkeyle bakan Haşmet' e kısa bir bakış atıp gülümseyerek kadına döndü
"Aslında hava güzel benimde pek vaktim yok bahçede otursak olur mu?" dedi. Emine ona kafasını sallayıp
"Tabi olur gidelim." dedi. Adama doğru yürüyüp yanına geçti adının Mahir olduğunu öğrendiği adam elini Emine' nin beline atmış yanında yürümesini sağlamıştı birlikte sohbet ede ede gözden kaybolmuşlardı.
Haşmet öfkeden kararmış suratıyla arkalarından bakıp onların gittiği yöne doğru yavaşça yürümeye başladı adımları sert ve öfkeliydi.
Emine ve Mahir' in görüş açısına girmesiyle öfkeden suratı kızarmıştı.
Adam kağıtları gösterme ayağına Emine' nin eline dokunuyor, sanki farkında değilmişcesine davranıp kadının vücuduna dokunuyordu üstelik bunu karısının rahatsız olduğunu belli etmesine rağmen yapıyordu.
Hızlıca yanlarına gidip adamı ceketinin yakasından tuttuğu gibi ayağa kaldırıp kendisine bakmasını sağladı
"Sen kimsin benim kadınıma öyle dokunuyorsun lan? Hemde onun izni olmadan rahatsız olduğunu bile bile." Adamın konuşmasına izin vermeden kendisine korkuyla bakan suratına kafasını geçirdi.
Acıyla burnunu tutup ellerinin arasından kayıp yere düşen adamın üzerine çıkıp sağ yumruğunu savurdu
"Senin o parmaklarını tek tek söker götüne sokarım şerefsiz puşt. Sen kimin karısına dokunuyorsun yürek mi yedin lan?" Emine korkuyla kocasına baktı öfkeden gözü dönmüştü. Yıllar önceki o psikopat Façalı Dayı geri dönmüştü adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Kalp Seni Unutur Mu?
RomantizmYıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu? Haşmet-Emine Façalı