3. Bölüm

570 36 112
                                    

Ferman' ın işlemleri halletmesiyle hastaneden çıkıp evlerine gelmişler yorgunlukla kahvaltı yapıp kendilerini salona atmışlardı.

Didem yorgun olduğunu söyleyip odasına çıkmış Ferman ve Emine baş başa kalmışlardı.

"Anne hani sen dedin ya yine o adam olmuşsun diye, babam gerçekten öyle umursamaz bir adam mıydı?" Eski günleri hatırlamasıyla yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu kadının

"Henüz bu gördüğün hiçbir şey oğlum. Baban bundan daha beter bir adamdı ve eminim azda olsa sizde göreceksiniz." dedi. Ferman dikkatle dinliyordu annesini.

"Peki nasıl oldu yani siz.. hiç bahsetmedin ne sen ne de babam."

"Ferman seni anlıyorum geçmişi merak ediyorsun ama bunlar konuşmaktan hoşlandığım konular değil. Çünkü tahmin ettiğin gibi çok zor ve benim açımdan oldukça yıpratıcı bir dönemdi." Ferman üzgünce oturduğu yerden kalkıp annesinin yanına geçti sıkıca sarıldı

"Ne olursa olsun ben hep senin yanındayım." dedi. Emine ondan ayrılıp kocaman gülümseyip alnını öptü

"Biliyorum canım iyi ki varsınız." dedi. mutlulukla.

Saatlerce oturmuş sohbet etmişlerdi, kapının çalmasıyla Ferman ayağa kalkıp açmaya gitti.

Emine oğlunun arkasından hala tebessümle bakıyordu kendisine olan düşkünlüğü, her zaman etrafındaki insanları düşünmesi Emine' yi oldukça sevindiriyor oğluyla gurur duymasına neden oluyordu.

İçeriye giren Haşmet ve Behzat' la birlikte oturduğu yerden kalkıp yüzündeki gülümsemeyi sildi sorar bir ifade ile

"Hoş geldiniz?" dedi. Behzat oturup

"Hoş bulduk." diye cevap verdi. Haşmet' se hala oturmamış merakla etrafı inceliyor duvardaki resimlere şaşkınlıkla bakıyordu.

"Abi öyle dikilecek misin?" Behzat' ın sorduğu soruyla bakışlarını resimlerden çekip Behzat' a döndü ona sinirle bakıp yerine oturdu gözleri hala etrafı inceliyor bir şeyler hatırlamak için kendisini zorluyordu.

Emine, Haşmet' in oturmasıyla yerine oturmuş adamı izliyordu resimlere her baktığında şaşırması gülümsemesine neden oluyordu ordaki adamın kendisi olup olmadığını sorguladığına yemin edebilirdi. Bakışlarını ondan çekip Behzat' a döndü.

"Behzat aç mısın?" dedi. Hoş sormasına gerek yoktu alacağı cevabı az çok tahmin edebiliyordu.

"Yenge tabiki açım soruyor musun birde?" Behzat' ın sitemine kahkaha attı. Tıpkı kendisi gibi Haşmet' i izleyen oğluna döndü

"Ferman, oğlum kardeşini uyandır yemek yesin oda." dedi. Ferman oturduğu yerden kalkıp annesinin alnını öpüp salondan çıktı yanında olduğunu belli etmek için her şeyi yapıyordu.

Emine bakışlarını Haşmet'  e çevirdi hala etrafı izliyordu.

"Çok merak ettiysen yakından inceleyebilirsin." dedi. Haşmet cümlenin kendisine söylendiğini çok net anlamıştı bakışları etrafta olsa bile onları dinlemekten kendisini alamamıştı.

Ancak bunu belli etmeyip sanki ne dediğini anlamamış gibi sordu sorusunu.

"Anlamadım?"

"Resimleri diyorum.. istersen yakından bakabilirsin." Emine' nin onay vermesiyle cevap vermeden ayağa kalktı ve incelemeye başladı

İlk resimde Emine ve kendisi vardı oldukça mutlu görünüyordu. Bu onu şaşırtmıştı, kendisinin hiç bu kadar mutlu olduğu bir anı olduğunu hatırlamıyordu.

Bu Kalp Seni Unutur Mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin