Arabayı sürerken hala dalgınlığı üstündeydi, aklı sabah yaşananlarda kalmıştı
Ferman tıpkı kendisinin gençliğine benziyordu
Onun gibi hırçın, inatçı, gözü kara... Daha birçok ortak noktaları vardı, ancak Haşmet biliyordu ki oğlu haksız yere birini dövmezdi.
Üstelik dövdüğü adam sıradan biri değildi. Ferman' ın bizzat arkadaşlık ettiği, aile dostlarıydı
Evinin sokağına geldiğini fark edince silkinip kendisine geldi, Emine' nin kendisini böyle görmesini asla istemiyordu.
Arabayı park edip yan koltukta ki pastayı aldı ve indi arabadan. Kendisine dönen korumalara kısa bir kafa selamı vermeyi tercih edip kapı ziline bastı.
Çok beklemeden kapı Emine tarafından açılmıştı, Haşmet sevdiği kadını görünce yüzü gülmüş hızlıca içeriye girip kapıyı kapatmıştı.
Kendisine şaşkınlıkla bakan kadını göz ardı edip elindeki poşeti vestiyerin üzerine bıraktı ve Emine' yi çektiği gibi özlemle buluşturdu dudaklarını.
Emine onun bu aceleci haline gülümseyip karşılık vermekte gecikmedi.
Nefesleri tükenene kadar devam ettiler birbirlerini öpmeye.
Emine' nin ayrılmasıyla Haşmet gülümseyip yanağını okşadı ve küçük bir buse bırakıp soluğu kadının boynunda aldı
Emine onun saçlarını okşayıp kollarını sardı ve özlediği kokusunu içine çekti.
"Aradığın zaman gelemediğim için özür dilerim." Emine onun saçlarını öptü ve gülümsedi çok seviyordu bu adamı
"Şimdi geldin ya o yeter bana." Haşmet başını kaldırıp sevgiyle baktı kadının gözlerinin içine ve alnını öptü.
"Çok özledim seni." Emine gülümseyip adamın yanağını öptü ve cevap verdi
"Haşmet kollarının arasında sabaha kadar durabilirim ama canım çok pasta çekti." Haşmet onun bu masum haline kahkaha atıp elini tuttu, bıraktığı poşeti de alıp kendisine merakla bakan kadına döndü
"O zaman gidip karımın pasta hasretine son verelim." dedi ve birlikte mutfağa doğru yürümeye başladılar.
İçeriye girer girmez Emine hızlıca adamın elinden pastayı almış kesme gereği bile duymadan ağzını açıp çatalla yemeye başlamıştı.
Haşmet biraz şaşırsada sesini çıkarmadan Emine' nin hemen yanına oturup başını eline yasladı ve karısının kendisinden geçmiş o halini keyifle izlemeye başladı.
Emine o hızla neredeyse pastanın yarısını yemiş sonra karnının ağrımasıyla çatalı bırakıp arkasına yaslanmıştı.
Kafasını yan tarafa çevirince unuttuğu kocasını fark etmiş adamın kendisine olan bakışları ile yanakları kızarmıştı.
Haşmet onun bu haline keyifle gülümseyip yanağını öptü.
"Beğendiniz mi pastanızı Emine Hanım?" Emine hem kafasını sallayıp hem de küçük bir kız çocuğu edasıyla cevap vermişti kocasına
"Hıhı.. çok güzeldi." Haşmet ona biraz daha yaklaşıp dudaklarını birleştirdi bir süre öpüp ayrıldı ve dilini dudaklarında gezdirip
"Evet söylediğin kadar güzelmiş." dedi. Emine daha çok kızaran yanakları ile başını çevirdi.
Haşmet mest olmuş haliyle onu izleyip naifçe çenesinden tutup kendisine doğru çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Kalp Seni Unutur Mu?
RomanceYıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu? Haşmet-Emine Façalı