Yüzüklerini çıkardı adamın elini tutup avuçlarının arasına bıraktı kendisine yaşlı gözlerle bakan adama buruk bir tebessüm edip konuşmaya başladı
"Bitsin olur mu? Ben çok yoruldum çünkü." Haşmet gözünden akan yaşlarla yutkunarak avuçlarının arasındaki yüzüklere baktı.
"Yapma." dedi yüzünü silip bakışlarını kadına çevirdi ve devam etti cümlesine
"Yapma.. bak tamam en başta çok hata yaptım ama şimdi çok pişmanım Emine.. sana söz veriyorum bak ben her şeyi düzelticem bana sadece biraz zaman ver.. lütfen." Ağlayarak kocasına sarıldı kafası allak bullak olmuş verdiği tepkiler dengesizleşmişti.
"Ben.. ben a-artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." Kadının saçlarını okşayıp kucağına çekti sırtını tekrar yaslayıp uzandı.
Haşmet saatlerdir Emine' nin saçlarını okşuyor ağlamasının dinmesini bekliyordu.
Kendisinden ayrılıp yüzünü silen kadına dikkatle baktı
"Daha iyi misin?" dedi endişeyle. Emine kafasını sallayıp
"İyiyim.. duşa gireceğim." dedi. Onun kalkıp yataktan çıkmasıyla Haşmet' te ayaklandı.
Emine onun kalkmasıyla anlamsızca adama baktı
"Sen nereye gidiyorsun?" dedi merakla. Haşmet ona bakıp gülümsedi
"Sana söz verdim her şeyi yoluna sokmaya gidiyorum." dedi. Emine hala bir şeyleri kavramaya çalışan bir ifadeyle baktı ona
"Anlamıyorum." dedi derin bir nefes vererek.
"Önce Ferman' la konuşcam sonra da Didem' le."
"Haşmet sakın.. sakın bir daha Ferman' a elini k-" Haşmet ona yaklaşıp aralarındaki mesafeyi kapattı baş parmağını dudaklarının üzerine koyup kadının susmasını sağladı
"Merak etme.. söz veriyorum ne derse desin alttan alacak aramızı düzelteceğim." dedi kararlı olduğu her halinden belliydi Emine kocasını çok iyi tanıyordu bu yüzden adama bir şey söylemeden kafasını salladı.
Haşmet ona biraz daha yaklaşıp bakışlarını dudaklarına indirdi kadının kafasının karışık olduğunun farkındaydı bu yüzden öpmemek için kendisini zor tutuyordu.
Hafifçe eğilip başını boynuna yasladı kokusunu en derinlerine hapsedip küçük bir öpücük kondurdu gözlerini açıp neredeyse koşar adımlarla odadan çıktı.
Ferman' ın odasının önüne gelince durdu Emine' ye söz vermişti ama Ferman' ı nasıl ikna edeceği hakkında hiçbir fikri yoktu. Kararsızca kapıyı çaldı ve yavaşça içeriye girdi.
Onun girmesiyle Ferman uzandığı yerden kapıya bakmış Haşmet' i görünce şaşırıp toparlanmıştı.
"Eğer uyumayacaksan baba-oğul biraz konuşalım mı?" Ferman' ın yüzünde ilk kez gerçek bir tebessüm oluştu
"Eski günlerdeki gibi?" dedi sorar bir ifadeyle. Haşmet ise bunu rutin olarak yaptıklarını anlamış kendisini oğluyla ilgilendiği için tebrik etmişti.
"Eski günlerdeki gibi." Gülümseyerek birbirlerine bakıyorlardı. Ferman yataktan çıkıp dolabından iki tane hırka aldı ve babasına döndü
"Hadi gidelim." dedi ve hırkayı uzattı. Haşmet nereye gideceklerini anlamamıştı ama rutin haline getirdikleri bu faslı öylesine bir yerde yapmadıkları belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Kalp Seni Unutur Mu?
RomanceYıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu? Haşmet-Emine Façalı