Okyanusun Geceye Olan Aşkı

24 7 0
                                    

Zümra'dan:

Aslıhan ve Derda'nın konuştuklarını duymuştum. Derda Ebru'yu soruyordu. Onu sevebileceğini düşündüm önce. Sonra da zaten onunla iş için ve bilmem gereken dini bilgilerin onda olması sebebiyle konuştuğum aklıma geldi. İçim bir tuhaf olmuştu. İçimde bir şeyler kırılmıştı. İçimde bir takım duygu karışımı yaşıyordum. Aslıhan'ı çağırmak için geldiğim yerden tekrar dama çıkmak için hareketlendim. Birden bire kulaklarım yanlış giden bir şeylerin acil durum çağrısını yapar gibi çınlamaya başladı. Sağır edercesine duyduğum bu çinlamanin ardından ayağımın altından yer kaydı sanki. Kendimi yerde buldum. Tam ayaklanacakken nerden tutundum bilmiyorum elim kaydı yine olduğum yere düştüm. Gözümün önü kararıyor, nefesim sıkışıyor ve başım dönüyordu. Düşmenin etkisiyle bileğimi de burkmuştum. Daha bana ne oluyor? demeden. Aslıhan ve Derda odadan çıkıp bana sorgulayan gözlerle bakmaya başladılar. Ben de onlara kendimi açıklamaya çalıştım.

" Nerde kaldın demeye geliyordum.Düştüm."

" Ah canım yaa dikkkat etsene."

" Abartılacak bir şey yok canım. Ben iyiyim."

" Ee tamam o zaman ben telefonumu alıp geliyorum."

" Tamam canım bekliyorum."

Dememle birlikte ayaklandım. Ayak bileğim gerçekten de acıyordu. Önemsemedim arkamı döndüm. Topalladığım fark ediliyordu. Kimse bir şey demedi. Derda odaya girip kapıyı kapattı. Bende geldiğim gibi gitmeye çalıştım. Canımı dişime takıp ne kadar hızlı olur, Sevgi ve Suna'nın yanına gidebilirsem o kadar iyi olur diye düşündüm. Dama çıktığımda beni bambaşka bir manzara karşılıyordu. Suna ve Sevgi yanyana uyumuşlar. Döşekler bir kenara düzenli bir şekilde açılmıştı. Simsiyah gökyüzünde pırıl pırıl parlayan yıldızlar ve dolunay resmen büyülüyordu. Hafif hafif rüzgar esmeye başladı. Yeşil elbisemin eteği rüzgarın etkisiyle ucusmaya başladı. Kollarımı iki yana açıp rüzgarın estiği yöne döndüm. Saçlarım, elbisem rüzgarın etkisiyle uçuşmaya başladı. Ay ışığı yüzüme vururken ben kendimi rüzgara bırakarak etrafımda dönmeye başladım. Gözlerimi kapatıp gecenin güzelliğine renk katan o sesleri dinlemeye başladım. Çekirgelerin, kurbağaların, yarasaların hatta baykuşların sesi gecenin sessizliğini öyle bir süslüyordu ki yalnız olduğumu hatırladım. Başka bir boşlukta bu seferki. Bu kocaman gökyüzü tüm büyüsüyle beni sarıyordu. Bu hayvanlar bana isyan ediyordu sanki. Boşluğuma sesleniyorlardı,benim içimde olan ama benim yeni fark ettiğim başka bir boşluğuma. Benim kaçtığım, dillendiremediğim, kabul etmek istemediğim boşluğuma isyan ediyorlardı. Gözümden dökülen gözyaşları bu sefer kalbimin kırıldığını, kalbimin kapıldığı bir heyecanın son bulacağını bildiği için ağlıyordu. İhtiyacım olanın onun olduğunu haykırırcasına çarpmaya başladı. Rüzgara bıraktığım kollarım iki yanıma düştü. Ağrısını unuttuğum bileğimin ağrısı doldu yine. Artık sadece bileğim değil kalbim de ağrıyordu. Hem de delicesine. Bu kısa zaman da bir kaç günde mümkün olmayacağını inandığım şey olmuştu. İlk defa tek sığınağımın Rabbim olduğunu hatırladım. Sağ elimi kalbimin üstüne koydum.

"Allah'ım sana geldim. Üzgünüm, kırgınım, endişeliyim ve korkuyorum. Gider mi Rabbim? Seviyor mu onu? Benim olamaz mı? Sevemez mi beni? Yaptıklarımın cezası mi bu? Öyleyse çok acıyor Rabbim? Özür dilerim. Ben çok özür dilerim. Çok pişmanım"

Derin bir iç çektim. Oturur vaziyette  başım öne eğik sessiz sessiz ağlıyordum. Taa ki o sesi duyana kadar. Kur'an sesiydi duyuyordum. Önüme eğdiğim başımı kaldırdım. Kalp atışlarım yine hızlandı. Ses Derda'nın sesiydi ve Rabbimin kitabını okuyordu. İki güzel hiç bir olur muydu? Olurdu hem de pek güzel olurdu. Ayağa kalktım sesin geldiği yöne yürüdüm. Başımı eğip damdan aşağıya baktığımda Derda bahçedeki halinin üzerinde, önünde küçük bir masa üzerinde Kur'an'ı Kerim bağdaş kurmuş sesli sesli okuyordu. Gözlerimin yaşı durdu dudaklarıma bir tebessüm yayıldı. Kendimi toparladım yerimde dikleştim ve Derda'nın yanına gitmeye karar verdim. Gidecek ve yakından dinleyecektim. Birden bire arkamı dönmemle Aslıhan'ın karşımda belirmesi bir oldu.

Zümra Ve DerdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin