Derda'dan:
Her sabah olduğu gibi Ferhat'ın güzel sesiyle uyandım. İşin şakası tabi arkadaşınız müezzin olunca bu tür şakaları yapmadan duramıyorsunuz. Allah var güzel sesi var şimdi. Bizim Bilal-i Habeş'imiz de Ferhat. Hoca dediğin böyle mi olur demeyin. Biz de insanız yoruluyoruz icabında. Hemen abdestimi aldım. Dolabımı açıp içinden beyaz bir gömlek, siyah şalvar ve siyah cübbemi aldım. Dolabımın bir diğer bölümünü açıp siyah bir takke ve beyaz bir sarığıda alarak üzerimi değiştirdim. Hazırlanıp odadan çıktığımda babam ve abim beni bekliyorlardı.
" Selamün aleyküm hocaefendi. Hayırlı sabahlarınız olsun."
" Aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü. Sizlerin de hayırlı sabahlarınız olsun inşaAllah babacığım. Nasılsınız iyisinizdir inşaAllah?"
" Elhamdülillah çok iyiyim. Böyle güzel evlatlarım olup kötü olmak ne mümkün."
" Çok şükür babacığım. Allah seni de bizim başımızdan eksik etmesin."
Bir yandan konuşup bir yandan camiye gitmek için hızlı adımlarla yürüyorduk. Abimin çıtının çıkmadığını farkedince ona takıldım.
" Hayırdır inşaAllah. Abim bugün neden yok. Camiye gelmeyecek mi?"
Babam ne demek istediğimi anlayınca araya girmedi. Abimden gelecek olan yanıtı bekliyordu. Babam bana minik bir tebessüm etti. Böyle zamanlarımız da en çok babam eğlenirdi. Bizde tatlı tatlı atışırdık.
" Baba olunca anlarsın Derda. Şimdi anlatsam bile anlayacağını zannetmiyorum."
" Prenses uyutmadı herhalde."
" Sorma sabaha kadar uyanıktık. Tabi sen tatlı uykunun kollarında olduğun için ruhun bile duymadı. Sakın dalga geçeyim deme."
" Yok abim ne dalga geçmesi. Eee ne yapacan şimdi senin şaftında baya kaymış. Tüh bugün de toplantı vardı değil mi? Senin karizmaya bak. Çizilmemiş resmen atomlarına ayrılmış."
" Bu dediklerinin hepsi. Dün caminin önündeki kavgayı görünce dikkat et karizmayı çizdirme dediğim için oluyor değil mi?"
" Ehh yani biraz."
" Merak etme kardeşim. Bundan sonra benim karizmanın çizildiğini hiç göremeyeceksin."
" İnşaAllah abim de söz vermeseydin keşke. Ağır gelmesin. Zorlama kendini diye dedim."
" Yok yook. Bundan sonra Melek huysuzlanınca doğru senin odaya bırakır çıkarım. Bakalım o zaman kimin karizması çiziliyor atomlarına ayrılıyor görürüz."
" Benim için sorun yok. Her zaman beklerim. Kendi çocuğuna bakamıyorsun. Diyorum ben sana. Kabul de etmiyorsun."
" Namazdan sonra görüşürüz Derda. Ne de olsa hâlâ uyanık."
Camiye gelmiştik. Bir kaç dakika cemaatin toplanmasını bekledikten sonra. İlk sünneti kılmak için cemaate zaman verdim. Farz namazını kıldırdıktan sonra tesbihlerimizi çekip topluca dualarımızı ettik. Hep birlikte dualara amin dedikten sonra minbere çıktım. Ramazan programı ile ilgili bilgilendirme yapacaktım.
" Bu yıl ki Ramazan programımızı açıklayalım dedim. Öncelikle iki hatim indirtmeyi düşünüyorum. Biri sabah namazından sonra okunacak diğeri ikindi namazından sonra. Teravih namazı kılınacak zaten onu biliyorsunuz. Sahura kalkacağımız günün bir gün öncesindeki akşam kılınacak. Önden başlıyoruz namaz kılmaya unutmayın. Çocuklar Ramazan ayı boyunca sizde mukabelelere katılıp okuyacaksınız haberiniz olsun. İftardan sonra da önceki Ramazanlarda olduğu gibi Karagöz oynatalım diyorum. Köy meydanında güzel olur. Birlik beraberlik içinde geçirelim. Oruç tutamayan yaşlılarımız, hastalarımız varsa onlar paraları her zaman ki gibi camimizin kumbarasına koysunlar Ramazan kolileri ayarlayalım. Bayramlıkları olmayan çocuklarımıza bayramlık falan da alırız. Hiç bir çocuğumuzun boynu bükük kalmasın. Camimizin çocuklar için ayarladığımız bölüme bir kaç gün sonra oyuncaklar da gelecek. Bundan sonra evde 4-5 yaş çocuktan başlayıp tüm çocuklarımızı camide görmek istiyorum. Açılışını Ramazanda yapacağız. Yaramaz falan demeyin getirin sıkıntı olmaz. Bu mübarek günde sokak hayvanlarımızı da unutmayalım. Herkes kapısının önüne bir kap su bir kap yemek koysun onlarda can. Zaten yapıyorsunuz. Ramazan'dan dolayı unutmayın diye dedim. Aç kalamazlar onlar biliyorsunuz. Kuşlar için de çocuklarımız ve gençlerimizin yardımıyla yemlik ve suluk yapıp ağaçlara asalım diyorum. Ayrıca her gün Salâvat-ı şerife, kelime-i tevhid çekimleri olacak çocuklar. Karagöz oynattığımız yerde köy meydanında bir sandık koyacağız. Tüm çocuklar bütün gün çektiği tesbihleri bir kağıda yazıp onun içine atacak. En çok Salâvat-ı şerife ve kelime-i tevhid çekene hediyeler verilecek. Gönüllü olan gençlerimiz varsa bana uğrasın Ramazan kolilerini dağıtalım. Sorusu olan varsa alayım cemaatim."
![](https://img.wattpad.com/cover/303305037-288-k123855.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra Ve Derda
Fiksi UmumKalbindeki boşluğu doldurmak isteyen ama onu nasıl dolduracağını bilemeyen Zümra. Kalbi Allahu Teala' nın aşkıyla dolup taşan Derda. Tatlı bir karşılaşma sonucunda iki kalbin birbiri için attığını bilip susan Zümra ve Derda'nın hikayesi. Onların hik...