Bölüm 2

150K 6.3K 949
                                    

Medya: Azat

BALCANIN ANLATIMIYLA

Karşımda benim otuz yıl sonra ki halim duruyordu. Dışarıdan ne kadar belli etmesemde ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Geçmişte en sevdiklerim tarafından o kadar kötü şeyler yaşamıştım ki hislerimi dışa vuramıyordum artık.

Ben böyleydim işte. Umursamaz görünürdüm dışardan çünkü umursadıklarım tarafından hayatım mahvolmuştu. Böyle olursam canımı daha az yakarlardı.

Kapıyı açan kız nasıl kızları olurdu bilmiyordum. Bu kadar benzerliğe ve elimdeki kanıtlara rağmen kızları olmayabilir miydim?

Kapıdaki kadına ''Bilemiyorum hanımefendi doğduğum gün bir tek siz doğum yapmışsınız ve nasıl oluyorsa kayıtlarda ölü doğum görünüyor.'' dedim.

Kadın bir süre yüzüme bakıp şoktan çıktıktan sonra yanındaki kıza dönüp ''Babanı arayacağım.'' dedi ve daha sonra bana döndü. ''Lütfen içeri gelin konuşalım.''

Kadın ve o kızın suratını incelemeye başladım istemsizce. Hiç benzemiyorlardı.

Burak beni dürtünce fazla incelediğimi fark edip ''Ortada belli ki ailenizin halletmesi gereken konular var. Bir ailenin içine dahil olmak istemiyorum, sadece neler döndüğünü anlamak için geldim fakat sizinde haberiniz yok sanırım. Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın, iyi günler size.'' deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.

Burak seslense de durmamıştım. Hızlanarak bana yetiştiğinde yüzüne bakmasam bile bana baktığını hissediyordum. Şu an aklımın dolu olduğunu ve konuşmamak istediğimi bildiği için hiç bir şey sormadı. Aslında DNA testi yapıp emin olabilirdik.

Yirmi yaşında olduğum için ben istemediğim sürece zaten beni alamazlardı. Fakat bu saatten sonra bir daha aile hayali kurup hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum.

Aslında ailemin başka aile olmasına değil de baba dediğim şerefsizin tehditlerine 10 yıldır boşa katlandığıma üzülüyordum.

Bunca zaman öz kızı olduğum halde nasıl bana o kötü olayları yaşattığını düşünürken meğer büyük bir oyunun içimdeymişim. Kendisi tehlikeli bir adam olduğu için bunca zaman sessiz kalmıştım fakat artık bu konuyu halletmem gerekiyordu.

Burakla yürürken artık dayanamayarak omzuma dokunup beni durdurdu ve ''Kızım yarım saat oldu yürüyoruz ve hiç konuşmuyorsun korkutma beni.'' dedi.

Sadece sustum ve suratına baktım... Yüzüne bakmam bana sarılması için yeterli olmuştu. Ağlayamıyordum ve Burak benim bakışlarımdan gözyaşlarımı içime akıttığımı anlıyordu.

Bir süre daha yürüdükten sonra tek kalmak istediğimi ve eve gitmem gerektiğini söyleyip Burak'ın yanından ayrıldım.

Durağa ulaştığımda taksi ile birlikte eve geri döndüm. Anahtarımla içeri girdiğimde ne yapacağıma karar vermek için her zaman ki gibi salona gidip sessizce yukarı çıkacakken üvey anne ve baba kişisinin konuştuğunu duydum.

''O salak Balca onu kaçırdığımızı hiç bir zaman öğrenmemeli kapat bu konuyu.''

Duyduklarımla şaşkınlıktan olduğum yerde kalakaldım. Bu nasıl bir pişkinlikti? Ayrıca neden kaçırılmıştım?

Annem sandığım kadın bağırarak "Yıllarca senin yüzünden katlandım zaten!! Evet durumumuz kötüydü, patron sayesinde şu an daha iyi durumumuz ama annenin yanında kalabilirdi! Bıktım artık, o sürtüğe nasıl baktığını görüyorum! Beni annesi sanıp gözümün içine sevgi dilenir gibi bakmasından bıktım artık!" dedi.

BalcaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin