BÖLÜM 50 FİNAL

91.6K 5.1K 2.8K
                                    

Merhaba ve hoşçakalın..

Ağlayarak yazmaya başlayan ben hikaye nasıl ilerleyecek bilmiyorum.

İyi okumalar..


YAZARIN ANLATIMIYLA

Herkesin mutlu olduğu fakat sadece bir gün sonra her şeyin berbat olduğu o karanlık günün ardından beş yıl geçmişti..

Geçmişin keşkeleri ve geleceğin endişesi ile yaşayan insanlar için bu süreç ne kadar geçmiş, işte orası bilinmiyordu..

Küçük kız içindeki heyecanla koşarak büyük kapıdan içeri girdi.

Devamlı geldiği için ezbere bildiği yollarda hızla koşmaya devam ederken "Alin dur koşma, düşeceksin!" diye bağırdı arkasından Demir.

Her geldiklerinde aynı senaryo yaşanıyor, babasını peşinden koşturmaya devam ediyordu.

Alin'in sarı saçları rüzgarda uçuşurken sabahtan beri yanına gitmek için beklediği kişiyi gördüğünde kocaman gülümsedi.

Bir iki adım daha atıp yavaşça eğildi ve küçük elleriyle mezar taşının üzerine dokundu.

"Anne, ben geldim.."

Ellerini taşın üzerinde gezdirdiğinde sanki annesini severmiş gibi hissediyordu.

"Ben ikinci sınıfa başladım bile biliyor musun?" dedi heyecandan gözleri büyürken. "Dün çarpım tablosunu öğretti öğretmenimiz. Gerçi çok anlayamadım ama babam beni çalıştıracakmış öyle söyledi."

Rüzgar estiğinde içi titrerken küçük burnunu çekti. Oldukça soğuk görünen toprağa bakarak "Ama burası çok soğuk." dedi. "Üşürsün ki sen.. Bir daha geldiğimde sana hırka getireceğim. O zaman üşümezsin."

Kendi kendine toprağı okşayarak konuşmaya devam ederken Demir geldi. Küçük kızının karşısında bir insan varmış gibi konuşmasına baktı..

Saçlarını severmiş gibi toprağı okşayışına, gülümsemesine rağmen gözlerinin dolu dolu oluşuna..

İç çekerken kızının yanına doğru eğildi. "Bak babam geldi! Baba, bana çarpım tablosunu öğreteceğini anneme anlatıyordum."

"Öyle mi?" dedi Demir gözlerini mezardan ayırmazken. Sol tarafa dönüp iç çekerek tekrar kızına döndü. "İyi yapmışsın güzelim. Başka neler anlatıyorsun?"

"Öğretmenimiz ailenizin olduğu bir resim çizin dedi. Hepimizi çizip, yanına mezar taşı çizdim." derken küçük dudağı büzüldü.

"Bu yaşta böyle şeyler çizmem normal değil mi baba?"

Demir'in kaşları çatıldı. "O nereden çıktı kızım?"

"Arkadaşlarım hep dalga geçti. Öğretmenimizde böyle şeyler çizmemem gerektiğini söyledi. Ama ben yüzünü hatırlamıyorum ki."

Yumruğunu sıkarken seslice yutkundu Demir. "Ben öğretmeninle konuşacağım. Hem annenin resimlerine bakıyoruz ya fıstığım?"

BalcaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin