Alessa
Çalıştığım bara gelip arkadaki personel girişinden girdim. Ben girer girmez benden en az 20 cm kısa olan patronum -ki ben 1.70 boyunda biriyim- yanıma gelip endişe ile baktı. Konuşmaya başlamadan önce dudaklarında ki kıvrımdan ispanyolca bir şeyler diyeceğini anlamıştım ki bunu sadece endişeli olduğunda yapardı.
Alberto:Oh cariño, ¿dónde has estado? la situación es muy mala*
Ah canım, nerede kaldın? Durum kötü.*
Sessizce iç çektim. Eğer kötü bir şey olduysa bunu çözmek için asla bir güvenlik değil ben çağrılırdım zaten.
Alessa:Sorun nedir?
Alberto cebindeki mendili çıkarttı ve açık alnındaki teri sildi.
Alberto:Ah canım benim sorma, haberleri görmedin mi?
Evde ne televizyon ne de internet olmadığı çünkü verdiği üç kuruş maaşın sadece faturalara yettiğini söylemek istedim ama işten kavulmak şu an istediğim bir şey değildi. Bu yüzden sakince sordum.
Alessa:Hayır, ne oldu?
Alberto etrafına bakınıp kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bana döndü ve sessizce söyledi.
Alberto:Elena ölmüş.
Elena, uzun sarı saçları, açık mavi gözleri, dolgun dudakları, göğüsleri ve kalçalarıyla erkeklerin buraya sık sık uğrama sebebiydi. Benim aksime oldukça neşeli, hareketli ve güler yüzlü biriydi. Barda çalısma sebebi para değilde yatacak erkek bulması için bir bahaneydi. Her akşam başka bir erkekle otele gittiğinden ölüm haberi o kadar şaşırtıcı olmadı.
Alessa:Katil bulunmuş mu?
Alberto:Hayır, daha bu sabah cesedi bulunmuş. Nehir de öylece yüzüyormuş. Polisler bunu yapanın bir seri katil olduğunu söylüyor. Çünkü sonra bir ayda tam yedi cinayet aynı şekilde işlenmiş ve cesetler aynı yerde bulunmuş.
Alberto tekrar yüzündeki teri sildi.
Alberto:O olmadan müşteri sayısı oldukça azalacak.
Ahh işte asıl endişe sebebi buydu. Barın ateşli ve ıslak kızı olmadan burası oldukça sığ bir yer olurdu. Alberto bana döndü ve süzdü.
Alberto:Acaba sen-
Alessa:Küçücük bir elbise ile erkekler için striptiz yapmayacağım.
Alberto iç çekti.
Alberto:Belliydi. Bu gün fazladan mesai yapacaksın. Sabah dörte kadar.
İtiraz etmedim çünkü fazladan para oldukça işime yarayabilirdi. Bar tezgahına gidip yerime geçtim. Yine ortalama bir kalabalık vardı. Tezgahta ki bardakları toplayıp sildim ve yerini kaldırdım. Sırtımda hissettiğim bakışla birinin bar taburesine oturduğunu anladım. Bakışları vücudumu baştan aşağı süzdüğünda ona döndüm.
Siyah saçları, irislerini bile göremediğim siyah gözleri ve siyah takımı ile masallarda ki kötü krala benziyordu. Keskin yüz hatları, uzun ve dolgun kirpikleri, hafif çıkık elmacık kemikleri ve büyük ihtimalle tüm kızları kendine hasta eden sözcüklerin çıktığı dudaklarıyla kesinlikle yakışıklı biriydi. İçimden Elena'nın bunu görememesi kötü diye düşündüm.
Alessa:İçecek bir şeyler alır mısınız yoksa birini mi bekliyorsunuz?
Ağır bakışları üstümde gezdi ve ardından hafif bir şekilde sırıttı.
Leonardo:Buzlu viski.
Arkamı döndüm ve bir tane bardak ve bir şişe viski çıkarttım. Bardağa iki küp buz attıktan sonra üstüne viski doldurdum ve uzattım.
Alessa:İşte.
Bar tezgahında başka kimse olmadığı için yan tarafta bardak temizlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN İÇİN YALVAR (18+)
RomanceGüçsüz, çekici ve hayat dolu kadınları kaçırıp yalvartan erkeğimiz bir gün bakışlarında hiç enerji kalmamış, güçlü ve bakire kızımızı gözüne kestirir. BİTTİ