19.BÖLÜM

1.8K 73 8
                                    

Leonardo

Sabah uyandığımda oldukça huzursuzdum. Yatakta soluma döndüm ve kolum bir beden aradı. Kimseyi bulamadığımda gözlerimi açtım.

Leonardo:Doğru, kendi odasında yatmıştı.

Yatakta öylece yatıp tavana baktım. Dün gece restorantta oldukça tuhaf davranmıştı. Oysaki ondan önce tüm gün eğlenmişti. Gülüp kahkaha atmış, hatta şu ana kadarki en yakın zamanlarımızı o anlarda geçirmiştik. İç çekip yataktan kalktım. Bu gün babası ile görüşecekti -ve büyük ihtinal kendi elleri ile öldürecekti- Ayrıca Ray'de alt katta beni bekliyordu. Bu gün oldukça meşguldüm. Yataktan kalktım ve yüzümü yıkadım. Dolaptan siyah bir pantalon ve siyah bir gömlek çıkartıp giydim. Odadan çıkıp Alessa'nın odasına ilerlerken Christian bana doğru geliyordu. Omuzları gergin ve elleri yumruktu. Yanımda durduğunda kaşlarımı çattım.

Leonardo:Ne oldu?

Christian:Alessa...

Olası tüm ihtimalleri düşünürken en kötü ihtimal yani intihar etmesinin düşüncesi karnıma bir yumruk yemişim gibi hissettirdi.

Leonardo:Ona ne oldu? Öldü mü?

Christian başını salladı.

Christian:Kaçmış. Gece üç sularında, atış poligonundan bir tabanca almış ve içine uyku ilaçlı mermi koymuş. Otuz adamımızı uyutup ön kapıdan gitmiş.

Leonardo:Neden?

Christian:Bilmiyorum ama...

Christian söyleyeceği şeyi söylemek istemiyor gibi tereddüt etti.

Christian:Belkide kaçmak için güveninizi kazanmayı bekledi. Yanlış anlamayın onun böyle bir şey yapacağını sanmam ama-

Hızlı ve kesin cevabım beni bile şaşırttı.

Leonardo:Hayır, öyle yapmadı. Başka bir neden olmalı.

Şakaklarımı ovdum.

Christian:Onu bulmamı-

Leonardo:Hayır, ben hallederim.

Arkamı döndüm ve telefonumu açıp Alessa'yı aradım. O telefonu açasıya kadar ben arabaya binmiştim bile. Telefonun diğer ucunda yorgun, titrek ve umutsuz bir ses duyuldu. Ve bu sesin sahibi kesinlikle ağlıyordu.

Alessa:Evet?

Leonardo:Neredesin?

Alessa:Neden soruyorsun?

Leonardo:Neden söylemiyorsun?

Alessa:Niye söyleyeyim?

Leonardo:İntihar etmeye mi çalışıyorsun?

Alessa:Öyle mi düşünüyorsun?

Direksiyonu sıktım, sinir ve panikle bağırdım.

Leonardo:Sorularıma soru ile yanıt verme!

Alessa:...İntihar edeceğim.

Leonardo:Neden?

Alessa:Yapmamam gereken bir şey yaptım.

Telefondan Alessa'nın konumlarını bulup oraya sürerken onu oyalamaya çalıştım.

Leonardo:İnsanları öldürmek? Siktir et! Bende yaptım, sana yardım edebilirim. Istersen sicilinden bile sildirebilirim. Ya da istersen bir psikolog randevusu alırsın. Hm?

Alessa:Öldürdüğüm hiç bir insandan pişman değilim.

Leonardo:O zaman-

Alessa:Ben aşık oldum.

Hattın ucundan bir hıçkırık geldi.

Leonardo:Bu-

Alessa:Hayır, sus. Biliyorum buraya geliyorsun. Aradığın için teşekkür ederim. Ölmeden önce duyduğum son sesin seninki olması beni mutlu ediyor.

Varmama sadece bir iki dakika vardı. Gaza daha çok bastım. Son bir umutla devam ettim.

Leonardo:Telefonu kapatma prenses, lütfen.

Bir iki saniye bekledim, hâlâ hattaydı.

Leonardo:Aşık oldun...demek aşık oldun. Seni oldukça korkutmuş olmalı. Sonuçta pek iyi bir aşk örneği görmedin.

Burnunu çektiğinde hâlâ beni dinlediği için sevindim.

Leonardo:Bende çok gerilmiştim. Aşık olduğum kadın için her şeyi yapacak olmam benim canımı sıktı. Eğer o isterse tüm servetimi aptalca şeylere harcayabilirdim, isterse önünde diz çökerdim ya da ona yalvarabilirdim.

Uçuruma vardığımda Alessa'nın kenarda durduğunu gördüm. Arabayı durdurdum ve kapıyı açıp indim.

Leonardo:Şimdi sana yalvarıyorum, lütfen benimle eve dön.

Alessa arkasını döndü. Sanki ben bir uyuşturucuymuşum da benden uzak durmaya çalışıyor gibiydi. Kollarımı açtığımda daha fazla ağladı. Küçük adımlarla bana yaklaştı, adımları hızlandı ve koşmaya başladı. Bana sarıldığında ona sıkıca sarıldım.

Leonardo:Tanrım, o kadar endişelendim ki!

Alessa:Özür dilerim.

Onu kucakladım ve şoför koltuğuna oturdum. O bana sıkıca sarılıp ağlarken ben saçlarını okşadım.

Leonardo:Shh sakinleş prenses.

Burnunu çekti ve bana baktı. Kızarmış gözleri ve burnu, ısırmaktan kıp kırmızı olmuş dudakları, ıslak yanakları ve gözleriyle oldukça tatlıydı. İçimdeki arzuyla anlık bir hareket yapıp elimi yanağına koydu ve onu öptüm. Ön sevişmede yapılan gibi uzun, tutkulu bir öpüşme değildi ama çok daha fazla anlamlıydı. Gözlerini kırpıştırdı ve dudaklarını yavaşca hareket ettirdi. Yüzüne gelen saçları geri ittim ve elimi boynuna koyup onu biraz daha kendime çektim. Gözlerini sıkıca kapattı ve elini göğüsüme koydu. Nefesimiz bittiğinde yavaşça geri çekildi. Bakışlarını kucağına indirdi. İşte bu ilk kez gördüğüm bir şeydi. Kızarık ve utanmış bir Alessa. Güldüm, oldukça sevimli ve uğraşılasıydı.

Leonardo:Nasıldı?

Bana kaçamak bir bakış atıp cevap verdi.

Alessa:Güzeldi...ve ilk öpücüğümdü.

Daha fazla kızarırken içimi bir tatmin duygusu kapladı. Saçlarını karıştırdım.

Leonardo:Hadi eve gidelim.

Alessa:Hm hm.

Yan koltuğa geçmek için hamle yaparken belinden tuttum.

Leonardo:Otur.

Arabayı çalıştırıp ilermeye başladık.

Alessa:Yanında silah mı var?

Leonardo:Hm?

Yerinde kıpırdandı.

Alessa:Sert bir şey var.

Leonardo:Tam olarak sikimin üstünde oturuyorsun ve sürekli kıpırdanıyorsun, seni sevdiğimide düşünürsek galiba o sertlik silah değil.

Omuzları, boynu, kulakları ve yanakları tamamen kırmızı oldu. Kas katı kesilip otururken güldüm.

Leonardo:Şaka yapıyorum, silahım var.

Nefes verdi, kesinlikle çok utangaçtı. İlk tanıştığım Alessa'dan çok daha farklıydı. Bana gerçek kendini gösteriyordu.

Alessa:Anladım.

O rahatlarken ben nefes verdim. Silahım yoktu.

HAYATIN İÇİN YALVAR  (18+) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin