Flashback
"Chanyeol hadii! Bak kaç gündür evdeyim. Sıkıldım patlayacağım şimdi!" Chanyeol hızla odalarından çıkarken Baekhyun arkasından ilerlerken ısrarlarına devam ediyordu.
Çok fazla gezemediklerini Chanyeol da biliyordu ama korkuyordu. O konser gerçekten kalabalık olacaktı ve eşi hamileydi.
Aklı çıkıyordu ona ve bebeklerine bir şey olacak diye. Baekhyun ise bunu anlamamakta ısrarcıydı.
"Sen sevmiyorsun değil mi artık beni? Bak kiloda aldım zaten. Önceden ben demeden yapardın böyle şeyler. Her hafta gezerdik ama artık hep evdeyiz." Baekhyun kendini koltuğa bıraktığında gözlerinin hızla dolmasına engel olamadı.
Chanyeol yorgun bir nefes verdi. Ağır adımlarla yaklaştı ve yanına oturdu. "Güzelim." Baekhyun bakışlarını buluşturduğunda hafifçe gülümsedi. "Tanrı şahidim olsun ki doğduğum günden bu yana en çok seni sevdim ben."
Chanyeol'un sıcak, hoş sesinden gelen bu itiraf Baekhyun'un içini sıcacık etti. Bakışları hızla yumuşarken titrek bir nefes çekti içine.
"Benim tek korkum o konser çok kalabalık olacak. Sana, bebeğimize bir şey olur diye reddediyorum. Bunu sende biliyorsun. Yapma böyle hım?" İç çekti Baekhyun. "Evde durmak istemiyorum gerçekten."
Yavaşça sardı beline kolunu. Baekhyun başını Chanyeol'un sıcak göğsüne yaslarken Chanyeol hafifçe gülümsedi. "O zaman şöyle yapalım. Ben sizi çok güzel bir et restoranına götüreyim."
Yavaşça uzandı ve arka cebinden geçen hafta aldığı tiyatro biletlerini çıkardı. Baekhyun tiyatroya bayılırdı. Konser olacağını duyduğunda Baekhyun'un ısrarını bir tek bu oyun ile kıracağını biliyordu.
O yüzden hızla satın almış, bunu da sürpriz olarak saklamıştı.
Baekhyun'un gözleri hızla gördüğü biletlerle parlarken heyecanla uzandı biletlere. "Tanrım! O oyuna biletin mi var?"
Chanyeol büyükçe gülümsedi. "Tabii ki de sevgilim. Görür görmez aldım." Baekhyun kollarını hızla sardı sevdiği adamın boynuna.
Düşününce, konser yerine tiyatroya gitmeleri küçük aileleri için çok daha iyi olacaktı. İç çekti. Chanyeol yine o ve bebeği için en iyisini düşünmüştü.
Ona aşıktı. Onun her zaman en doğru kararları vermesine bile deliler gibi aşıktı.
Dudaklarına yumuşak bir öpücük verdi. "Teşekkür ederim. Seni seviyorum." Chanyeol iç çekti. Bir gün Baekhyun yüzünden kalp krizi geçirebilirdi.
Neden yüzüne böyle güzel gözlerle bakıp onu böylesine öpüyordu ki? Canına kastı mı vardı?
///////////////////
Chanyeol gözlerini araladığında derin bir nefes çekmişti içine. Sırtı ağrıyordu. Gece çok geç bir zamanda girmişti eve. Kendini koltuğa attığında gün doğmak üzereydi.
Günlerdir uğraşıyordu. Yaklaşık bir hafta olmuştu Baekhyun'un bebeği dünyaya geleli ve kaybolalı.
Baekhyun yemek bile yemiyordu. Sadece en ufak sese kapıya koşuyordu. Bebeğinin geldiğini, birinin bulduğunu söylemesine çok ihtiyacı vardı.
Bunu biliyor olmak günlerdir Chanyeol'u uykularından ediyordu. Polisler tek bir kişi üzerinde yoğunlaşıyordu.
Hyorin, günlerdir ortada yoktu. Baekhyun'un dostu ve yardımcısı. Bunu yapmış olabilir miydi?
Tek seçenek oydu. Yapmıştı işte. Ama bunu hala Baekhyun'a söyleyememişti. Polisler arıyordu, hala gizli yürütülüyordu olay.
Basına yansımasını istemiyordu. Basına yansırsa, Jongin her şeyi öğrenirdi. Baekhyun ile ikisi için bir çok haber yapılacağını biliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fault/Chanbaek
Fiksi PenggemarKaybolan bir bebek, kaç kişinin hayatını tepetaklak edebilirdi ki? tüm gerçekler ortaya serildiğinde, bu hikayede masum bir kişi bile yoktu. Herkes suçlu, herkes günahkârdı.