sixteen

374 48 12
                                        

Yazarın anlatımından

Jongin Kyungsoo'nun kollarının arasında uzanıyordu. Yeni sakinleşmiş sayılırdı. O herifin yüzünü görmek bile öfkelendiriyordu esmer bedeni.

"Ya gerçekten bilmiyor, ya da çok iyi bir oyuncu. Yoksa bana bebeğin bulunduğunun haberini vermesi, mantıklı mı?" Kyungsoo başını olumsuzca salladı. "Asla değil. Chanyeol senden korkacak bir adam değil. Özellikle bebeğin ondan olduğunu bilse, hiç bunlarla uğraşmazdı."

"Yani bilmiyor, bunu akıl edecek kadar zeki bile değil mi?" Kyungsoo güldü Jongin'in bu dediğine. "Emin ol sevgilim bayağı zeki bir adamdır. Ama konu Baekhyun olduğunda biraz saf olduğu doğru. Belki de, bir şeyler yaşadıklarını hatırlamıyordur. Her şey olabilir, belki de teroimiz yanlış ve o bebek senin bebeğin. İnan bilmiyorum Jongin."

Saçlarına yumuşak bir öpücük verdi Kyungsoo. "Seni seviyorum Jongin. Ne olursa olsun bırakma beni. Benim senden başka kimsem yok. Unutma, senin de benden başka yok." Jongin ağırca yükseldi yatakta. Dudaklarını Kyungsoo'nun dudaklarına bastırdı ağırca.

"Hata sanıyordum seni, tek doğrum olduğunu anladım. Yanımda olduğun için teşekkür ederim güzelim." Sıkıca sarıldıklarında Kyungsoo iç çekti. Baekhyun'un bir hatası ona Jongin'i getirmişti.

Jongin onun tek aşkıydı, onu hiç bir zaman bırakmayacaktı.

////////////////

Chanyeol'un anlatımından

Hızlı adımlarla ilerledim ve açtım kapıyı. Baekhyun kucağında oğlu ile içeri girdiğinde titrek bir nefes verdim arkasından.

Hastaneden çıkışı yapılmadan önce vermiştim beşik siparişini Sehun'a. Hızlı adımlarla girdim eve. "Küçük odada beşiği. Ama istersen bizim odamıza da taşıtabilirim. Şimdilik yanımda kalsın dersen." Bakışlarımız buluştuğunda gülümsedi. "Bizim odamız?"

Güldüm. "Sanırım biraz hızlı gittim." Yaklaştı, "beşik dün benim kaldığım odada olursa daha iyi olur. Hem sende küçük odada kalırsın hım?"

Başımı salladım hızla. "Pekala, öyle yapalım." Sehun'un yardımı ile beşiği diğer odaya taşıdık. O sırada Baekhyun ise bebeği yatağa yatırmış, etrafına koyduğu yastıklar ile düşmesine engel olmuştu.

Sehun odadan çıktığında derin bir nefes verdim. "Alışverişe çıkmamız gerek. Giyecek şeyler alalım hem sana hem ona." Yavaşça kalktı yataktan. "Chanyeol, benim burada kalmam, çok doğru değil."

İç çekti. "Yani biliyorsun, daha ortada açılmış bir boşanma davası bile yok. Ben burada seninle yaşamaya başlarsam nasıl görünür bu?" Yaklaştım, tuttum ellerini. "Kimin ne gördüğü umurumda değil Baekhyun. Üstelik, seni seviyorum. Bizi tanıyan herkes bunu biliyor. Seni hala çok sevdiğimi asla gizlemedim ben." Bakışlarını kaçırdı. "Baekhyun, bana bak lütfen."

Bakışlarımız buluştuğunda bir adım daha yaklaştım ona. "Diğerleri ne düşünür diye düşünüp gitme benden. Eğer gitmek istiyorsan, rahatsız hissediyorsan önünde duramam ama diğerleri yüzünden gitme."

İç çekti ve sonrasında "Alışverişe yarın çıkalım." Diye mırıldandı. Hızla başımı salladım. "Tamam güzelim, yarın çıkalım." Yavaşça sardı kollarını belime. "Teşekkür ederim." Küçük fısıltısı bedenlerimizin arasında kaybolurken sıkıca sarıldım sevdiğim adama.

Saçlarını, yumuşak güzel saçlarını öptüm yıllar sonra. "Yanındayım." Diye mırıldandım. "Her zaman. Ne olursa olsun."

---------------------

Kurduğum alarm ile uyanmış, üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra hızla çıkmıştım odadan. Baekhyun ile aynı evde farklı yerlerde uyumak bile iyi gelmişti bana.

Fault/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin