Yazarın anlatımından
Chanyeol yorgun bir nefes verdiği sırada bakışlarını gri manzarada gezdiriyordu. Kalbi sıkıntı içindeydi, Baekhyun'u çok özlemişti.
Kalbi ile beyni savaş içindeydi. Ayakları ona gitmek istiyordu ama zorla durduruyordu kendini.
Çalan telefonu ile hızla cevapladı. Sehun arıyordu, Baekhyun'un haberlerini günlerdir ondan alıyordu.
"Anlat bakalım Sehun, bir şey oldu mu?" "Bay Kim geldi yarım saat önce." Kaşları hızla çatıldı Chanyeol'un. "Ne işi var onun orada?"
"Anlaşmalı boşanma davası için gelmiş. Bay Byun içeri aldı onu. Bende yanında girmeyi teklif ettiğimde gerek olmadığını söyledi. Yaklaşık yirmi beş dakika durdu içeride. Az önce ayrıldı evden."
Derin bir nefes verdi Chanyeol. "Anlaşmalı dava açacağını düşünmemiştim. Bir sorun yok değil mi? Baekhyun iyi." "Bir sorun yok patron. Kapıda gördüm gayet iyi görünüyordu."
Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra.
"Ne zaman geleceksin patron?" "Gelmeli miyim Sehun? Buna hazır mıyım? Kalbim kırık, ruhum paramparça. Tamir edebilir miyim emin değilim." "Sen tamir etmekle uğraşma çünkü senin ilacın burada. Seni ancak o toparlayabilir. Bunu sende biliyorsun."
"Düşüneceğim Sehun. İyi ki varsın." Telefonu kapattığında gülümsedi hafifçe. Sehun haklıydı. Baekhyun her zaman ona iyi gelirdi.
Ondan uzakta olduğu için mi bir türlü toparlayamıyordu kendini? Bakışları isminin üzerinde gezindi. Sesini bile özlemişti.
Bir kez daha düşünme fırsatı vermedi kendine. Aradı ve telefonu kulağına yasladı. Yalnızca iki kez çalmasının ardından cevaplanan arama ile tuttuğu nefesini verdi.
"Chanyeol." Baekhyun'un şaşkın sesi kulaklarına dolduğunda yüzünde titrek bir gülümseme oluştu. "Merhaba." Oluşan sessizlik ile güldü Chanyeol.
"Nasılsın Baekhyun?" "İyiyim, yani bir sorun yok. Seni özledim onun dışında iyiyim." "Jongin gelmiş." Diye mırıldandı Chanyeol sonrasında.
"Evet, anlaşmalı boşanma için. Mahkemeye gitmeye gerek kalmıyormuş. Sadece onun için görüştük. Uzun sürmedi zaten, gitti hemen." "Anladım, sana sinirli olduğu için anlaşmalı boşanma isteyeceğini düşünmemiştim."
Derin bir nefes verdi. "Daha sakin görünüyordu. Hatasının farkına varmış olmalı." "Anladım, tamam."
"Aramanı beklemiyordum. Şaşırdım görünce." "Bende aramayı beklemiyordum. Anlık bir karardı." Boğazın temizledi Baekhyun. "Ne zaman geri döneceksin Chanyeol?"
"Dönmemi istiyor musun?" Baekhyun şaşkınlıkla duraksadı bir kaç saniye. "bunun sorusu sorulur mu? Tabii ki de istiyorum. Kendimi affettirmek istiyorum, yeniden yanımda ol istiyorum. Bebeğimizi, gör onunla bağ kur istiyorum. Yaptığım her hatayı telafi etmek istiyorum Chanyeol."
O sırada çalınan kapısı ile Chanyeol'un bakışları kapıya döndü. İçeri giren asistanı ile yutkundu.
"Seni yeniden arayacağım şuan kapatmam gerekiyor." Baekhyun derin bir nefes verdi. "Peki, dikkatli ol."
"Sende hyun."
////////////////////
Baekhyun'un anlatımından
Bakışlarım televizyondaydı. Minho az önce uyumuştu, sessiz bir akşam geçiriyordum.
Derin bir nefes verdim. Yeniden arayacağım demişti, kaç saat geçmişti ama ne mesaj atmış ne de aramıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fault/Chanbaek
FanfictionKaybolan bir bebek, kaç kişinin hayatını tepetaklak edebilirdi ki? tüm gerçekler ortaya serildiğinde, bu hikayede masum bir kişi bile yoktu. Herkes suçlu, herkes günahkârdı.