Yazarın anlatımından
Koşar adım ilerliyordu Baekhyun. Chanyeol hemen yanında ilerlerken bakışlarını karakolda gezdiriyordu. Bay Kim'i gördüklerinde hızla yaklaştılar yanına.
Bay Kim Chanyeol'u gördüğünde hızla yaklaştı. "İfadesi alınıyor hala. Ama adam sadece para ödülü için gelmemiş bu belli. Anlattıkları, sizin yardımcınız ile uyuyor bay Kim."
Adam Baekhyun'a döndüğünde sertçe yutkundu Baekhyun. Chanyeol düzeltti. "Byun. Kendi soyadını kullanıyor bay Kim."
Bay Kim hızla başını salladı. "Pekala." "Bay Byun, adamın belirttiği adrese bir ekip arabası gönderdim. Kontrol edip bildirecekler. Bir iz bulacaklarına inanıyorum."
Baekhyun hızla Chanyeol'a döndü. "Bizde gidelim Chanyeol. Bakalım, kendimiz de kontrol edelim." Chanyeol hızla salladı başını. "Gidelim tabii ki de. Bizde bakalım. Adresi bana atar mısınız?"
Arkalarını döndüklerinde bay Kim hızla durdurdu Chanyeol'u. "İfadesi bitmek üzere. Bence önce tanık ile konuşun. Eğer emin olursanız, gidip bakarsınız. O sırada ekipten de haber gelir. Yine de siz bilirsiniz bay Park ama aynı heyecanla hareket etmemek en doğrusu."
Baekhyun'a döndü. "Bay Kim'e haber verdiniz mi?" Baekhyun yutkundu. "Babası, yanınızda olmayınca."
Chanyeol boğazını temizledi. "Kimin burada olduğu sizi ilgilendirmez bay Kim. İşinize bakın lütfen." Dedektif yanlarından ayrıldığında Baekhyun titrek bir nefes verdi.
"Dediği doğru, Jongin'e haber vermemiz gerek." İç çekti. "Onu da ilgilendiriyor." Baekhyun başını olumsuzca salladı. "Şuan onunla yüz yüze gelmek istemiyorum. Eğer bir şeye ulaşırsak haber veririz."
"Gidelim mi?" Diye sordu Chanyeol. "Bence, önce onunla konuşsak daha iyi olabilir. Paranın peşinde olma ihtimalini hiç bir zaman unutmamamız gerekiyor."
Baekhyun başını hafifçe salladı. "Yanımda olduğun için, teşekkür ederim." Titreyen bedeni ağırca çekti kendine Chanyeol. Kollarını etrafına sardığında etraftaki hiç kimse umurunda değildi.
O polis merkezinde sanki onlardan başka kimse yoktu o an. Bir tek birbirlerine sarılı olan bedenleri vardı.
Birbirleri için, atan kalpleri vardı.
Jongin'in anlatımından
"Jongin, daha iyi misin?" Kyungsoo'nun elleri saçlarımın arasında gezindi. Hafifçe okşadı tutamlarını. "Anlat bana, ne oldu? Neden böylesin? Yoksa bebeğine m-" "hayır, öyle bir şey değil." Diye mırıldandım.
Yavaşça kalktım uzandığım yerden. Beni dizlerinin üzerine kabul etmişti bir saat önce. Göz yaşlarımın durmasını sabırla beklemiş, saçlarımı okşayarak beni biraz olsun sakinleştirmişti.
İçimdeki öfke hala yerli yerindeydi. Kalp ağrım hafiflemiş olsa da kendimi çok kötü hissediyordum.
"Baekhyun, beni aldatmış." Diye mırıldandım. "Chanyeol'la" gözleri gözlerimle buluştu. "Karnında benim bebeğimi taşırken, onunla olmuş."
"Jongin, bunu sende yaptın. Biz, aylardır aldatıyoruz onu." Sertçe yutkundum. "Bunu öğrendi. O Chanyeol, her şeyi anlattı ona. Takip ettirmiş beni. Manyak gibi. Takıntılı herifin teki."
Kyungsoo iç çekti. "Sana söylemiştim. Defalarca. Baekhyun Chanyeol'u hiç bir zaman unutamadı. Onun o manyak aşkına aşıktı Baekhyun. Hala da öyle. Yaşananlardan sonra bile-"
"Onlar ne yaşadılar?" Diye sordum hızla. "Böyle bir aşk varsa aralarında." Yüzümü buruşturdum. "Neden ayrıldılar?"
"Kaza." Diye mırıldandı. "Büyük bir kaza geçirdiler. Bu kazanın nedeni ettikleri kavgaymış." İç çekti Kyungsoo. Onu dikkatle dinliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fault/Chanbaek
FanfictionKaybolan bir bebek, kaç kişinin hayatını tepetaklak edebilirdi ki? tüm gerçekler ortaya serildiğinde, bu hikayede masum bir kişi bile yoktu. Herkes suçlu, herkes günahkârdı.