Sanırım artık korkulacak haldeydim. Kullandığım ilaçlar beni korkunç bi hale getirmişti . Bazen soluksuz uyuyor, bazense ruh gibi geziyordum. Kendimi eve zor atmıştım. Geldiğimde Buse koltukların yerini değiştirmişti deliye dönmüştüm nasıl yapardı bunu Buse'ye bağırıp sonra da suratına tırnağımı geçirdim . Sinir krizi geçirdim o an Emre hemen ilacımı verip odaya kilitlemişti beni . O ben değildim ben kimseye zarar veremezdim . Hele de Buseye hiç veremezdim ,hıçkıra hıçkıra ağlamaya kendi suratımı kollarımı çizmeye başlamıştım. Sonra da olduğum yerde sızıp kalmıştım. Gözümü açtığımda Karan başımda saçımı okşuyordu .Biliyordum bana bi şey olduğunda dayanamayıp geleceğini hemen boynuna atladım sarıldım öptüm kokusunu içime çektim. Ama artık sarıldığımda koca bi boşluk hissediyordum, öptüğümde kokusu gelmiyordu . Ağladım bana dönmesini yoksa benim bu acıyla yaşayamayacağını söyledim .
-Acılarla da yaşanır çiçeğim. Hem unutma her acı zamanla geçicek iyileşeceksin. Bu hayat sana her şeyi öğrettiği gibi yokluğumda nasıl yaşanır onu da öğretecek.
Bu sözlerden nefret ediyordum herkes aynı şeyi söylüyordu acımın zamanla geçmediğini güç geçtikte katlanılmıyacak hâl aldığını kimseye anlatamıyordum.Sıkıca dudaklarından öptüm çiçeğin solup gidiyor , solduktan sonra verilen su onu tekrar yaşatır mı?
O gece benimle kalmasını çok istedim dizine yatırıp saçımı okşayarak uyutsun istedim. Ama biliyordum gidicekti . Ben gözümü kapattığım an gidicekti. Gözümü kapatmak istemiyordum ama engel olamıyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu son kez dudaklarına öpücük kondurup kulağına eğilerek nolur bari bu gece gitme benden . İzin ver sabaha kadar saçınla oynayayım sana şiirler yazayım. Lütfen bu gece benimle kal....
- iyi uykular çiçeğim.
Yine çok eksik bi sabaha uyanmıştım. Gitmişti bile arada geliyordu kalacağını söyleyip gidiyordu. Alışamıyordum , alışılmayacak bi acıydı bu iyi olduğunu bilsem bana yetecekdi ama hiçbir şey bilmiyordum.Benim yıkılışım herkesi etkilemişti babam o halimi görmeye dayanamıyordu. Bende dayanamıyordum aynanın karşısına geçtiğimde.Psikoloğumla çok nadir görüşüyordum çünkü derdimi anlatacak gücüm yoktu kalbimi açıp gösteremiyordum.Anılarımız aklımdan gitmiyordu bana hep hayatımda olmasa bile 18. Yaş günümde yanımda olcağını söylerdi o zamanlar doğum günüme bi hafta kala şehir dışına akrabasının cenazesine gitmişti . Ben de Karan o haldeyken kutlamayı doğru bulmamıştım kutlamıycaktım. Benim için çok özel bi yaştı ama özelliği kalmamıştı.Ama Karan öyle birisiydi ki verdiği sözü bi şekilde tutmasını bilirdi benim için doğum günüme iki gün kalasıya dönüp bana süpriz hazılramıştı . Okulumuzun ordaki parka ayarlamıştı her şeyi. Yeni sevgili olduğumuz zamanlarda her okul çıkışı oraya giderdik bankımız bile vardı ben ona yemek yapardım o da film seçerdi saatlerce oturur vakit geçirirdik.Ben geldiğini bilmiyordum. Beni bi anda görüntülü arayıp "ee pastayı kesmiyor muyuz çiçeğim " demişti. O pasta kesilmişti ondan sonraki pasta da kesilmişti. Ama artık kesilmiycekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Okyanus
Short StoryAşk neydi? Kalpte kanayan derin bir yara mı? yarayı saran merhem mi ?Bi çift göz de midir aşk ? Yoksa bi çift göz yaşında mı? Sonsuz mudur aşk yada sonumuz mu?...