7. Bölüm

10 3 0
                                    

Ya bundan sonraki doğum günümde yanımda olmazsa. O yokkken büyümemin ne anlamı vardı .
Onun gözünde küçük bi çocukken nasıl büyüyecektim... İki seçeneğim vardı ya canıma kıyıp bu acıya son verecektim yada bu acıya katlanıp onu bekliycektim. Dönücekti çünkü bizi sadece ölüm ayırabilirdi ama ya döndüğünde eskisi gibi olmazsak ya beni çoktan unuttuysa . Ama yapamazdı unutamazdı .ailesinin açtığı yaraları sarandım, yaram olamazdı . İstanbul'a ilk taşındığımız zamanlarda kavga etmiştik birbirimize çok kötü şeyler söylemiştik pişman olucaktık, ikimizde birbirmize kıyamazdık ama sinir işte . O gün o sinirle kapıyı çarpıp çıkmıştı o çıktığı an ağlamaya başlamıştım , insanları kaybetmekten yalnız kalmaktan çok korkardım çok çabuk incinirdim ama kendi yaramı da kendim sarardım. Çıktıktan 15 dk sonra elinde çikolatalarla gelip" ee film seçmedin mi daha" demişti. Bana sanki o kapıdan sinirden çıkıp o gece bidaha gelmiycekmiş gibi değilde bana çikolata almak için markete gitmiş gibi yansıtmıştı.İşte ben bu adama aşıktım aşk buydu .O gece geçmek bilmiyordu. Özlemim her gün artıyordu, ve geriye bu sözler kalıyordu;
Dön sevgilim
Yeniden sar bu bedeni sevginle,,
Yeniden yak bu yüreği aşkınla
Yeniden sevgilim ;
Bana yine, yeniden gel
Tamamla beni,
Tamamla sözlerimi,
Eksik kalan yanlarımı.
Yaşanacak yarınlarımı...
Bunları yazarken kapı çalmıştı. Gelen kuryeydi ve isimsiz bi kişi tarafından kahvaltı gönderilmişti. Gece kim kahvaltı gönderirdi ki ?hemde aylardır kahvaltı yapmayan birisine . Elim ayağım titremeye başlamıştı biliyordum gelmişti yakınlarımdaydı .Gece heyecandan salonun ortasında uyuyakalmıştım sabah kalktığımda evin her yerinde Karan' ı aradım gelmişti ve sabah erken kahvaltı hazırlamayalım diye geceden söylemişti.Emre'ye söyledim bana gece uyanık olduğunu kapının çalmayıp kimsenin gelmediğini söyledi. Ama ben çok emindim o kapı çalmıştı. Delirmiş olamazdım delirmek için daha çok erkendi onu bulmadan deliremezdim. Bu olay beni çok derinden etkilenmişti. Kafamı dağıtmak için dışarı çıkıp bomboş sokaklarda gezmiştim.
Eve gittiğimde Emre Karan'ın Ankara'da tuttuğu evdeki adamın aradığını eşyalarımızı göndereceğini söyledi .O gece benim dönüm noktamdı... Eve bizden sonra kimse gitmemişti ev sahibi bile aylar sonra gidip fark etmişti eşyalarımızı.Aylar sonra o geceye götürecekti eşyalar beni. Buna hazır değildim...
Kendimi çok kötü hissediyordum onu bulmak için toparlanmam lazımdı ama ben günden güne kötüye gidiyordum herkesin çabasını boşa çıkarıyordum . Emre ve Buse o olaydan sonra bi gün bile yanımdan ayrılmadılar. Emre'yi her gördüğümde Karan aklıma geliyordu . Benden sonraki tek dostuydu Emre. O gece yine kapı çalmıştı gelen yine kuryeydi ve yine kahvaltı getirmişti . Üzerinde ise "bensiz olan kahvaltında sana buse eşlik edicek benim boğazımdan geçmedi ama sana afiyet olsun çiçeğim" yazıyordu. Bu oydu .... Bana aynı notla kahvaltı göndermişti bu kadar tesadüf olamazdı gelmişti. Aşağıya inip kuryeyi takip edicektim ama ne olduysa o andan sonra bi şekilde uyumuşum ve gözümü açtığımda sabah olmuştu. Gördüğüm şey rüya olamazdı . Ben o an pat diye uykuya dalamazdım . Kafayı yemiştim mutfakta elime geçen her şeyi kaldırıp duvarlara atıyordum. Buse ve Emre sesime koştular hemen . Ne olduğunu sordular anlattım ama yine inanamadılar. Hayal gördüğümü düşündüler. Kimse anlamıyordu beni kimse inanmıyordu bana .  Delirmişim gibi davranıyorlardı. Delilik öyle kolay mıydı? Delirsem her şey yine bu kadar canımı yakar mıydı?

Kayıp Okyanus Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin