24 yaşında Avukat ve Boksörüm. Bir nevi benimde ailem yoktu. Bende görüşmüyordum. Babam beni gözlerden uzak büyüttü, şirketine hiç gitmedim adını bile bilmiyorum annem ise babamın ihaneti yüzünden kansere yakalanıp ben 18 yaşındayken vefat etti. Ondan sonra babamla daha az görüşmeye başladım. Babamın ortak olduğu bir şirket vardı ve ilgilenmediğim için ne yaptığını, işlerin nasıl gittiğini bilmiyordum. Pekte umursamıyordum açıkçası.
Aysu ile trafikte tanışmıştık. adamın biri öfkeli bir şekilde bağırıyordu. Kızı savunmaya gittiğimde ne kadar güzel, naif ve kırılgan olduğunu anlamıştım. Yola devam ettiğimizde aklım hala onda kalmıştı. İlk aşk mıydı bilemiyorum sadece düşündüğüm; bir daha kim bilir ne zaman karşılaşırdık... Sonra tabi sahilde karşılaştık ne kadar tesadüf olsa da bir şans diyebilirdim. Allah içimi okumuşta bana nasip etmişti sanki. Tabi sonra kayalıklarda ses duyunca Aysu'nun saldırıya uğradığını gördüm ve gözlerim de o an flaş çaktı nasıl koşup adamlara vurmaya başladığımı hatırlamıyorum. Öyle korkmuştu ki, kıpkırmızı olmuştu gözleri. Sinirden elim ayağım titriyordu ve o sırada Aysu kolumu tuttu. Polise haber vermemi istedi fakat ben sinirimi alamamıştım, arkadaşlarımı çağırdım ve yeraltı mekanımıza götürmeleri için konum gönderdim. Tabi Aysu benim boksör olduğumu ve gizli işler çevirdiğimi de bilmiyordu. Çok saf bir kızdı. Aysuyla konuşup evine gönderdim. Arkasına da evine kadar koruması için arkadaşım Tekin'i gönderdim. Tekin güvendiğim tek arkadaşımdı. Aysu eve girdiğinde Tekin bana mesaj attı ve sms olarak Aysu'ya mesaj attım. Gerçekten iyi olup olmadığını merak ediyordum. Kısa bir mesajlaştık.
Aklım hala ondaydı. Ben çok katı bir insanım ama Aysu'yu yeni tanımama rağmen katı olamıyordum sürekli merak ediyordum. Bu düşüncelerden ayrıldım ve sessizliği dinledim.
Sabah olmuştu ve Tekin bana dün evin konumunu attığı için sabah saatlerinde gidip iyi olduğunu kendi gözümle görmek istedim. Fırından sıcak simit aldım ve başında havlu ile kapıda market poşetlerini alırken yakaladım, gülümseyerek baktım tabi görmedi. Tam kapıyı kapatacakken kapıyı tuttum evet kabul ediyorum biraz ürkütücü olmuştu ama kötü niyetim yoktu hemen elimdeki simitleri gösterdim. İçeriye girdim, masaya oturdum ve kahvaltı hazırlamasını izledim. Öyle doğal bir güzelliği vardı ki, insan bakınca kendinden geçiyordu. Çok saf ve derin duygulara dalıyordum. Bir de tabi bana bakıp utanması vardı. Kahvaltı hazırdı karşı sandalyeye oturdu. Tanımak istediğim için biraz konuştuk evet çok ince ruhlu ama çok güçlü gözüküyordu. Hakkında hiçbir şey bilmesem de dik duruşu ile belli ediyordu bunu. Ailesini sorduğuma pişman olmuştum. Gözleri anında doldu ve kendime çok kızdım. Ama ben bu saatten sonra sorularıma ve ona dikkat edecektim. Elimden geldiğince. Ağlayınca dayanamadım zaten beni ona çeken birşey vardı kalkıp yan sandalyesine geçtim ve sarıldım. Gözyaşını sildim. Öylece uyuya kaldı. Ne yorgun savaşçıymış oysa. Hiç belli etmiyor. Güçlü kızım benim.
Yeni tanışıyor olabiliriz ama seni bırakmamak için kendime içimden söz veriyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/170241873-288-k735981.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ VAKA, UMUTLU AŞK.
Ficção Geral19 yaşındaki Aysu, babasının vahşice öldürülmesinden sonra üniversiteyi erteleyip şirketin başına geçmeye karar verir ve bu şekilde tek başına mücadele etmeye başlar. Şirketin çok az hissesine sahip olan ortak Kenan Bodur ise bu durumdan hiç hoşnut...