十五

395 58 44
                                    

"Hyung beni duyuyor musunuz gözünüzü açabilirsiniz " Niki'nin sesini duyar duymaz gözlerimi açtım ve etrafa bakınmaya başladım burası bizim şatoya benziyordu ancak aynı zamanda büyük farklılıklar vardı "Bu üzerimizdekiler nereden çıktı ?" diye sordu Jay 

Üzerimize bakındım gerçektende bunlar bizim kıyafetlerimiz değildi üzerine bir de bunlar çok geçmiş dönemlerin kıyafetleriydi yani kolay kolay bulamayacağımız süslü eski kıyafetlerdi Sunoo ayağa kalktı ve duvarda asılı olan takvime baktı 

"Çocuklar biz 1650 yılındayız yani bin yıl geriye ışınlanmışız" dedi herkes şokla birbirine bakarken Sunghoon hyung bir anda ayağa fırladı ve etrafına bakındı "Heeseung yok , yanımızda değil" dedi panikle 

Hepimiz dikkatimizi ona çevirdik gerçekten odanın hiç bir yerinde Heeseung hyung yoktu "O ışınlanamadı " dedi Niki "Ne demek ışınlanamadı nasıl ışınlanamaz ya ?" diye sordu Sunghoon dahada panikleyerek "Gözlerini açmış olmalı " dedim sakince neden bilmiyordum ama çok az derecede paniklemiştim hatta neredeyse hiç denebilir 

"Niki uyarmıştı gözlerinizi açmayın diye demek ki gözlerini açmıştı ki bir şeyler oldu " dedim aynı sakinlikle ancak bu sakinliğim onları daha da delirtmişti "Nasıl olabilir böyle bir şey ?" diye sordu Jungwon Niki'ye dönerek

"Hiç bir fikrim yok tek bildiğim şey buraya ışınlanamamış olması " dedi Niki Jungwon sandalyeye çöktü ve başını ellerinin arasına alarak iç çekti "Hepsi benim suçum , hepsi benim suçum herkesi kontrol etmem gerekiyordu " dedi Jungwon 

"Elimizden gelen bir şey yok" dedi Niki "Heeseung hyung her an buraya ışınlanabilir , bir boyutta sıkışmış olabilir " Jungwon dışında herkes ayağa kalktı ve birbirlerine bakınmaya başladılar "Yapabilceğimiz en iyi şey şatoyu keşfetmek ve onun gelmesini beklemek " dedi Sunoo ve etrafa kısaca bakındı 

Ardından ellerini duvarın üzerine koydu "Bu şato gizli değil " dedi ve bana baktı ne yapmamı istediğini anlamıştım bu yüzden ayağa kalktım "Sıfırdan kocaman bir kaleyi korumak için illüzyon oluşturmamın ne kadar zor olduğunu biliyorsun " dedim 

"Önce avlansak daha iyi olmaz mıydı ?" diye sordu Jay "Bu şatoda bırakın hepimize yetecek birimiz için bile yeterli kan olacağını sanmıyorum " Jungwon sevgilisini onayladı "Biz avlanmaya gideriz Niki'de Jake ile kalır ona yardımcı olur " dedi 

"Yardıma ihtiyacım olmuyor " dedim "İnatçılığın yeri ve zamanı değil " dedi Sunghoon "Çok çabuk kendini kaybedebiliyorsun " ona doğru yaklaştım "Artık o kadar kolay lokma değilim" dedim ve bulunduğumuz odadan çıktım 

Evet eskiden uzun süre illüzyon oluşturmam gerektiğinde kendimden geçebiliyor ve farkında olmadan oluşturduğum illüzyona kapılıp işim bitince devam ediyor ve çok nadir olsa da kendimi illüzyona sıkıştırıyordum 

Ama artık bunu yapmıyordum çünkü gücümü kontrolüm altına almıştım eskiden kendimi kontrol edemiyordum çünkü buna ihtiyacım yoktu bana bir şey olursa beni kime korumasa da Sunghoon korurdu hep korumuştu

Fakat bir kaç ay önce yani Heeseung'un aslında bana alınan kolyeyi kendine aldığını itiraf ettiğinden sonra yavaş yavaş benden uzaklaşmış ve onunla yakınlaşmıştı bense deli gibi kıskanıyordum 

Bir zamanlar benim peşimden düşmeyen Sunghoon bir anda Heeseung'un peşine takılmıştı. Heeseung'da ne buluyordu anlamıyordum tamam yakışıklıydı bunu kabul ediyorum ama başka bir şeyi yoktu gücü bile işe yaramazdı bitkilerle konuşmak kimin ne işine yarardı ki 

Şatonun en yüksek kulesine çıktım ve oradan da çatıya çıktım işte şatonun illüzyonlarını yaratırken zamanımı geçirdiğim gizli yerime gelmiştim . Şatonun illüzyonlarını tamamladıktan sonra burayı tekrardan illüzyonlar görünmez yapardım böylece hiç birinin buradan haberi olmazdı 

The  Invitation / Enhypen ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin