Kırklı yaşların en başlarındayım ve hayattan tam anlamıyla bıkmışım.

35 4 0
                                    

Üzerimde öyle bir yorgunluk öyle bir hissizlik var ki kelimelere sığdıramıyorum. Kendimi kırklı yaşlarında hayattan bıkmış, usanmış daha kelimelere sığdıramadığım bir duygu içerisindeyim. Bıkmışım yaşamaktan, sıkılmışım nefes alıp vermekten, konuşup küçüklük anılarımı anlatmaktan, bomboş olayları dinleyip tepki vermekten, biraz da senin olmayışından. Ne kitap okumaktan, ne müzik dinleyip dans etmekten, ne arkadaşlarımla dolaşmaktan, ne de söz yazıp paylaşmaktan sıkıldım. Hala daha nefes almaktan nefret etmeye başladım. Bomboş gökyüzündeki yıldızların yanında benim de bir  yerim varsa eğer oraya gitmem gerekiyor. Yıldızları saymaktan fazla sıkılmaya başladım. Her saydığım yıldızda biraz daha fazla seni özlemeye başladığımı hissediyorum. Hissettiklerim gerçek mi değil mi bilemiyorum lakin her şeyden fazla sıkılıp fazla bunaldığımı fazla fazla hissediyorum. Sakına sakın depresyonda olduğumu düşünmeyin. Betty her şeyin iyi gittiğini söylüyor. Tam zamanlı bir boşlukta olmama rağmen her şey iyi gidiyor. En azından Betty öyle diyor. Uykusuzluktan gözlerim ağrıyor. Uyuyamıyorum. Gözlerimi kapatıp uykuya daldığım an gözümde canlanıyorsun. Seni görmemle kalbimin ağrıması bir oluyor. Seni düşündüğüm an kemiklerim etimden çekiliyormuş gibi, başıma çekiçle vurulurcasına bir ağrı saplanıyor, ayaklarımın bağı çözülüp olduğum yere yığılıyorum, yerden kalkamayıp orada saatlerce yatıyorum. Garip.

Küçük Bir Çocuğun Acınası HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin