Saatler sustu, uyandıran yok mu?

26 2 0
                                    

Rüya gibiydin benim için. Çok güzeldin, hep böyle sürmesini istedim. Uyanmamak için ölmek istedim. Uyanmazsam rüyam devam eder, mutluluğum seninle sürerdi. Etmedi, edemedi çünkü hesaba katmadığım bir şey vardı, yaşıyordum, uyanacaktım. Rüyadan elinde sonunda uyanacaktım. Uyanmamak için, mutlu olmak için çabaladım. Saatim sürekli olarak çaldı durdu, kapattım. Bir oldu, iki oldu... On'dan onbeş'e kadar bu eylemi devam ettirdim, en sonunda rüyanın güzelliğine, senin ahengine kapılıp saati bir hışımla fırlatıp attım. Kırıldı, artık çalmayacak bende rüyama devam edebilecektim. Mutluluğum biraz daha sürecekti.. Güzelliği ve mutluluğu devam ederken bu sefer biri gelip kollarımdan sıkı sıkıya tuttu vücudumu deliler gibi sarstı, uyandım. Bir daha uyusam güzelliğin gidecekz mutluluğun yok olacaktı, uyandığıma lanet ettim. Güneş ışığı gözlerime hafifçe değdiği, gözlerim aralık vaziyetinden açıldıkça yaşlar durmadan akımaya, minik bir şelaleye dönüşmeye başladı. Böylesine güzel bir rüyayı bir daha göremeyecek, sadece anımsayabilecek olmama saatlerce ağladım, göz yaşlarımdan boğulmak adına kendime küçük bir deniz yarattım. Tekrar uyumaya çalıştım, rüya artık kötüleşiyor, ölmemin bir manası kalmıyordu. O günden sonra ne mutlu rüyalarım oldu ne de gözümde uyku durdu. Sigaranın dumanı göz halka oldu, göz altlarımda durdu, çizgilerim yaşla doldu. Yıllardır ölmeyi bekliyorum, rüyalarda buluşmayı beklediğim gibi... Saatler sustu, uyandıran yok mu?

Küçük Bir Çocuğun Acınası HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin