Taehyung bir haftadır aklında ki genci unutamıyor dersler de bile o çelimsiz genci düşünüyordu. Göğsüne vuruşu, bileğini kurtarışı bile her saniye aklındaydı. Bakışlarını aşağıdan gözlerine dikişi, ince belini saran ceketi, sarı saçlarının alnına dökülüşü bile dersler de dalıp gitmesini sağlıyordu.
Şuan ise piyano çalıyor, ve öğrencilerine sınıfta ders veriyordu. Piyanosunun tuşlarında parmaklarını gezdiriyor, öğrencisi de 'Aria' söyleyerek ona eşlik ediyordu, taki Taehyung parmaklarını piyanodan uzaklaştırıp ayağa kalkana kadar.
"Yapamıyorum hocam." öğrenci hocasının ayaklanmasıyla hüzünlü bir tonda konuşup hemen başını eğmişti. Taehyung ise öğrencisine yaklaşıp elini karnına koyarak öğrencisinin başını kaldırmasını sağlamıştı.
"Sesin sıkışıyor, çünkü doğru nefes alamıyorsun bu yüzden hava sütunun bozuluyor. Buradan diyagramdan çıksın." öğrencisine nasıl söylemesi gerektiğini gösteriyor, durması gerektiği yerde durmasını sağlıyordu.
"Hadi tekrar başla." diyerek tekrar piyanosunun başına geçip çalmaya başlamıştı.
Bu defa öğrencisi daha iyi bir ses kontrolü ile söyleyerek bir artı almıştı. Daha sonra ikinci, üçüncü öğrenci geçerek onlarada öğretmeye çalışıp günlük rutinlerinden birini tamamlamıştı.
En sonunda herkes dağılıp tek kaldığında saatine bakıp saatin dört olduğunu fark etmişti. Eşyalarını toplayıp bir kaç dakika içinde sınıftan ayrılarak koridorda öğrencilerinin selamlarını kabul ederek arkadaşının yanına gitmek için Seul'un en iyi üniversitesinden çıkmıştı.
Kim Taehyung'a okulda herkes imrenerek bakardı. Oldukça başarılı bir sanatkardı. Piyano besteleriyle tanınır, tezleri ve öğretileriyle beğeni kazanırdı. Besteleri ve başarılarıyla yurt dışında çoğu yer de tanınırdı.
Okuldan çıkarak mersedes markalı arabasına binen esmer beden telefonunu kontrol ederek arkadaşına yanına geleceğini yazmıştı. Daha sonra arabasını çalıştırarak yola çıkıp aklında ki genci tekrar ve tekrar düşünmeye başlamıştı.
Trafikte bile aklında olan beden yarım saatte geldiği yolda beyninin en ücra köşelerine bile akın etmişti. O genç'te bir şey olduğunu, aurasına, sesine bir nevi kapıldığını biliyordu. Ama kendine bunu açıklayamıyordu, sonuçta o bir erkekti.
Geldiği yerle arabasını park ederek aşağı inip lüks binaya etrafa bakınırken girmişti. Herkesin selamını tekrar alırken merdivenleri hemen çıkıp ikinci katta olan kayıt odasına gelmişti.
Odaya girmesiyle arkadaşının kulaklıktan karşı tarafta şarkı söyleyen kişiyi dinlediğini fark etmişti. Bununla yaklaşarak bir kulaklıkta kendisi için alıp şarkı söyleyen genci döner sandalyeye oturarak dinlemeye başlamıştı.
Yoongi ise fark ettiği bedenin yanına giderek elini omzuna koyup şarkı söyleyen kızın sesini dinlemeyi ihmal etmeden Taehyung'un tepkilerine odaklamıştı, kendini.
Taehyung ise sesi dinlerken, aklına o güzel gencin sesini getiriyordu. Büyük bir fark vardı, diğer genç kalpten hissederek söylüyor iken bu genç sadece söylemek için söylüyordu.
Özellikle nakaratlara, nefes düzenine, nerelerde kaydığına dikkat etti.
Yüzünü bir anda sesi beğenmeyerek buruşturup kulaklığı çıkartarak önünde ki ahşap masaya fırlatmıştı. Bu sırada Taehyung'u izleyen yoongi yaptığı hareketlere göz devirip arkadaşı gibi kulaklığını çıkartıp kenarıya bırakmıştı.
"Gerçekten gecenin divasını bu kızı mı yapmayı düşünüyorsun? Sesi kayıyor, boğazın da sıkışıyor ve kulağa hitap etmiyor." Taehyung harekerini yoongiye çevirerek konuşup gözlerini kısmıstı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartfelt
FanfictionSen ne yaptın kendine?-- İntersex birey içeren bir kurgudur. Başlamadan karakter bölümünü iyi okuyun... Vmin #1 Minv #1 Başlangıç: 28.Temmuz.22 Bitiş: 14.Eylül.22 Yetişkin içerik!