Heartfelt

10. ☘︎sen ne yaptın kendine?☘︎

"Jimin senin neyin var?" üzerimden yorganı fırlatarak arkama atmasıyla, hemen utançla yatakta oturup bacaklarımı kendime çektim. Kollarımı bacaklarıma sararak başımı ne yapacağımı bilemeyerek ve kızaran yanaklarım yüzünden dizime gömdüm.

"Git o-odadan bir ş-şeyim yok benim." konuşurken bile sesim titremişti. Gözlerim yavaş yavaş dolarken saniyelerin sonunda ağlamaya başladım.

Bu halde görmüştü beni, bu utanç verici bir histi.

"Bana bak Jimin." dediğiyle anında hayır anlamında başımı sallamaya başladım. Sadece gitmesini istiyordum, bana bakmasını değil.

Hemen çıkmalıydı odadan.

"Başını kaldır güzelim, bak hadi bana meleğim." ilk kez söylediği zor idrak edebildiğim kelimelerle nedendir bilmiyorum ama hıçkırıklarım daha da hızlandı.

Yatağın çöktüğünü hissettiğim de bacaklarımın arasında hafifçe başımı kaldırıp ona baktım. Elini bacaklarımın arasından sokarak çenemi hafifçe tuttuğunda dudaklarım hala titriyordu.

Korkmuyordum ondan bu his çok tuhaftı.

Tenime değen parmakları dudaklarımı alev aldırıp, daha fazla titretmeye yetmişti. Bana iyice yaklaşmaya başlayıp, diğer elini de yanağıma koyarak okşamaya başlamasıyla tutamadığım hıçkırığımı dudaklarımın arasından kaçırdım.

"Bana ne olduğunu söyle Jimin, çekinme." fısıldayarak konuşup yaklaşarak dudaklarını alnıma değdirmesiyle gözlerimi yumarak göz yaşlarımın yine süzülmesini sağladım.

Bacaklarımı hahifçe zorlayarak indirmemi sağlamasıyla, gördüğü görüntüyle titremeye başladım. Ellerini yavaşça belime koyup kavraması göz kapaklarımı açmamı sağlamıştı.

Ardından beni kendine, kucağına oturmam için hafifçe kaldırdığı sırada utandığım için çırpındım.

"İstemiyorum ıı istemiyorum kılçık!" çığırarak konuşmamla beğendiğim şefkatli bakan gözlerini gözlerime iyice odakladı.

"Sorun yok, kucağıma oturmak istemiyorsan, hastaneye gidelim olur mu? Korkma kötü bir şeyin var mı kontrol ettireceğim." demesiyle hala anlamadığını ve diğer yollarla hasta olduğumu sandığını anladım.

"K-kucağın..." başka çarem olmadığı için utanmış olsam bile mırıldanarak fısıltı tonuyla kucağına oturacağı mı belirttim. Beni siyah kumaş pantolon'unun giyili olduğu uyluklarının üzerine hafif tebessüm ederek oturtması ile ciğerlerimi yakacak bir nefes çekip geri bırakmıştım.

"Bana neyin var anlatmak ister misin? Çekinme benden, seni yargılayacak kadar çirkin bir kişi olmam, olamam." diyerek eliyle terli saçlarımı okşamaya başladı. Arada parmaklarını yanağıma değdiriyor, konuşmam için benimle ilgilenirken öylece bekliyordu.

"B-ben..." konuşmamla dudaklarım tekrar titremişti.

Bu yüzden dudaklarımı kapayıp başımı hızla boyun girintisine gömdüm. Göğüslerimi tulum yüzünden fark ettiği halde bir kez dahi gözlerini indirerek bakmaması beni rahatlatıyordu.

"Sen ne Jimin?" sorusuyla boyun girintisin de burnumu çekip kucağında kıpırdandım. Karnım ağrıdığı için bacaklarımı kasmak istesemde kucağında olmam buna engel oluyordu.

Şuan banyoya giderek kendimi temizleyip pet takmam gerekiyordu. Yatağın örtüsünü kaldırarak yenisini sermem gerekti, ama ben daha derdimi anlatmaya çalışırken bile yoruluyordum.

"Ben i-intersex bir b-bireyim." bir anda öylece söylediğimle başımı boynundan ayırıp gözlerine baktım. Anlayışla başını sallayarak eli hemen yanağımı bulmasıyla gerildiğim için ellerimle oynamaya başladım.