Heartfelt

17. ☘︎Rüyam sonlanmıştı.☘︎

"Yahh dokunma." beyaz tenli şarkı söyleyip yerin de dans hocasının dediği gibi ritmik hareketler yaparken esmer tenlinin beline dokunmasıyla huysuz ses tonuyla konuşup iyice kaşlarını çatmıştı.

"Kılçık git başımdan, küsüm diyorum anlamıyor musun." diyerek belini saran file çorabı yukarıya çekiştirmişti.

"Ama güzeller güzeli balım, yapma böyle insan sevdiğine küsermiymiş hiç." Taehyung konuşurken Jimin'e yeniden yaklaşıp ince bele hızlı hareketle tepki almadan kollarını sıkıca doladı.

"Küsmez ama sen istediğimi yapmadın." diyerek isyan edip esmer bedenin karnına dirseğini yavaşça geçirmişti.

"Aşkım kızma sinirlenme tamam istediğini yapacağım. Ama benimle birlikte atlayacaksın oradan nokta." demesiyle jimin esmerine doğru dönerek gülümsemesi eşliğinde esmerinin kucağına hemen zıplamıştı.

"Yiaaaa Taehyung güzel kılçığım yerim ki ben seni. Aşkına kıyanazmış mı benim kaslı sevgilim~" sevgilisinin kucağında agoeyo yaparak tatlıı tatlı konuşup esmerinin dudağına şap diye sulu bir öpücük bırakmıştı.

"Jimin sen niye böyle oldun yaa. İstediğini yapmayınca da sırnaş öp biraz." Taehyung konuşurken büyük çalışma odasın da masasına doğru ilerliyordu.

Güzelinin yüzüne sıraladığı öpücüklerle kıkırdarken Jimin'in durması için dudağına bir öpücük bırakıcak iken dudaklarını aralayıp dolgun dudakları, kiraz dudaklarıyla örtmüştü.

Jimin bir anda olan hamleyle inlerken kollarıyla Taehyung'un boynunu sıkmıştı. O anda Taehyung Jimin'i çalışma masasına bırakmıştı ki masa bir anda kırılarak Jimin'i zıplatıp korkuyla uykusundan uyandırmıştı.

Jimin

Korkuyla soluk soluğa yatakta zıplayıp oturur hale gelmemle etrafa bakınmaya başladım. Karşımda elleri havada Jungkook'u görmemle ve civcivimi de görmem kendi odam da olduğumu ve korkmamamı kulağıma bağırmıştı.

"Jimin iyi misin?" omzumu tutan jungkook beni sarsmaya başlarken başımı cama çevirip nefesi mi düzenlemeye çalıştım.

Aklıma yeniden dolan rüyamla başımı hayır anlamın da sallayıp transtan çıkmaya çalıştım. Her gece gördüğüm rüyalar beni bu günler de fazla transa sokmaya başlamıştı. Her an her yerde dalıp gide biliyordum.

Ellerim terlemiş olan ensemi ve saç diplerimi bulup okşamaya başlarken gözlerimi camdan ayırıp Jungkook'a odakladım. Bana endişeli bakışları dudaklarımı büzdürürken elimi uyluğuna koyarak sorun yok dercesine bir kaç kere vurdum. Daha sonra su gibi olduğum yatakta üzerimden yorganımı fırlatarak yataktan hemen kalktım.

"İşlerimi halledip gelirim kahvaltıya jungkook." mırıldanıp banyo ya gideceğim sırada bileğimden tutulup durdurulmamla jungkook'a baktım. Bakışlarım saniyeler için de hüzünlü bir hal alacakken anlamış gibi bileğimi bırakmıştı.

"Bekliyoruz seni çabuk gel." demesiyle başımı sallayıp banyo ya gittim.

İşlerimi halledip üzerimi değiştirmeden mutfağa gidip çoktan kahvaltı yapmaya başlamış olanlara bakarak sandalyemi çekip oturdum. Diğerlerinden bakışlarımı burnuma kokan patates kızartmasına çevirip hemen servis kaşığıyla tabağıma patates doldurmaya başladım.

"Oğlum yavaş ol, bu kadar acıktıysan neden erken kalkıp atıştırmıyorsun." annemin dediğiyle omuz silkip aldığım patatesleri annemin ısıttığı sütle yemeğe başlayıp onu yemek yerken cevapladım.

"Atıştırdım zaten, akşamdan kalan karnabaharı ben bitirdim." diyerek yemeğe devam ederken sütümü hızla diklememle dudağımın kenarından süt sızmıştı.