6. ☘︎𝄞do re mi-☘︎

381 63 82
                                    

"Hey." uykum da kolumun hızlı haraketlerle oynatıldığını hissetmemle gerinip arkamı döneceğim sırada duyduğum kelime bacağımı havaya kaldırarak indirmemi sağlamıştı.

"Hey!" gözlerimi uyku yüzünden aralayamıyordum, ama seste kesilmediği için sinirli haraketlerle bacağımı savurmaya devam ediyordum. Elimle yorgana uzanıp yorganı elimle tutarken gözlerimi aralayıp uykulu, tam açamadığım gözlerimle başımda ki bedene baktım.

"Kalk artık saatin kaç olduğunu bilmiyor musun? Saat 7 de kalkmayacak mıydın?" başımda bıdı bıdı konuşan adamla başımı iyice yastığa gömmeye çalışıp homurdanırken mırıldandım.

"U-uykum var benim kılçık." konuşup dudaklarımı aralayıp esnememle gözlerimi kapayacağım sırada aklıma gelen göğüslerimle anında yüzüne cam gibi bakmaya başlayıp yorgana sıkıca sarıldım.

"Tamam tamam geliyorum ben, git sen." diyerek hızlı hızlı konuşmamla bakışları bir anlık tuhaflaşsa da bir şey demeden odanın kapısını kapayarak çıkıp gitmişti.

Derin derin nefes alırken anında yatakta oturur hale geldim. Tişörtü kaldırıp düşmemesi için hafifçe dişime sıkıştırıp yastığın altında ki göğüs sargısına uzandım. Neyse ki savruk bir halde yatmamıştım tanımadığım bir ev olduğu için.

Anında aldığım göğüs sargısını göğsüme sıkıca sarmaya başlayıp en sonunda kancasını takarak düzelttikten sonra dişlerimin arasından tişörtü bıraktım. İlk günden böyle bir konuda yakalanmak, alacağım tepkiyi bana düşündüremiyordu bile.

Ayağa kalkıp çantamdan diş macunu ve fırçamı alıp hala uykum olduğu için dün akşam Taehyung'un gösterdiği banyoya savrukça yürüyerek girdim. Aynadan yüzüme bakıp elimdekileri lavaboya bıraktıktan sonra yüzümü patpatladım, daha sonra ise hızlı bir şekilde dişlerimi fırçalayıp yüzümü bolca suyla yıkadım.

Ardından havlu bakındığım da kağıt havlu olduğunu görmemle hemen biraz alıp yüzümü ve ellerimi kuruladım. Islanan kağıt havluları çöpe atıp diş macunu ve fırçamı lavabonun kenarına güzelce bıraktım.

Hızlıca odaya giderek pijama takımımı çıkartıp çantamdan bir tane bol sarı tişört altına da siyah yanları çıtçıtlı belimi saran bir eşofman giyip siyah çorabımı da giyerek çantamdan tarağımı alıp güzel saçlarımı taradım. Sihah lastik tokayla da bağlayıp bir kaç telin yanlardan çıkmasına izin verdim. Ardından çantamı toplayıp yatağın kenarına düzenli bir halde bırakarak odadan ayrıldım.

Etrafta kimse görünmediği için ellerimi arkamda birleştirip etrafa bakınmaya başladım. Duvar da büyük tablolar asılıydı ve ilgi çekiciydi. Ortada bir sehpa vardı ve üzerinde için de çiçek bulunan vazolar vardı. Tablodan çok o ilgimi çektiği için sehpanın yanına giderek eğilip çiçekleri kokladım.

Mis gibi kokuyordu ve bu koku ailemi aklıma getirmişti. Yanaklarımı şişirerek derin bir nefes bırakıp gözlerimi kapadım. Bu sırada duyduğum geniz temizleme sesiyle başımı kaldırıp baktığımda Taehyung'u fark ettim. Anında ayaklanıp gözlerimi yere indirerek parkeleri inceledim.

"Hadi kahvaltı ya, daha sonra ise çalışmaya." diyerek önüme geçip önden yürümeye başlamıştı. Ben de el mecbur onu pıtı pıtı takip etmiştim.

Biraz yürüdükten sonra geldiğimiz büyük alanla etrafa bakındım. Yemek masından başka bir şey olmayan sadece tablolarla ve babamın bir kere gösterdiği ama çok pahallı olan bir gramofon vardı bu oda da. Büyük masanın başında omuzlarında saçları olan bir kadın oturuyordu ve elinde bir şarap bardağı vardı.

"Taehyung bizimle mi oturacak? Biliyorsun mutfakta yemesi gerektiğini." elinde ki bardaktan bana kayan bakışlarla ve söylediği kelimelerle Taehyung'un arkasına sığınmaya çalıştım.

HeartfeltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin