19. ☘︎Benden af diliyordu...☘︎

324 51 67
                                    

Taehyung'un beni getirdiği yere bakıyor, gördüğüm alanla korkuyla içim gidiyordu. Hiçbir kelime konuşmadan yarım saat için de beni getirdiği teleferik merkezi en son düşündüğüm yer bile değildi.

Ayakkabılarım olmadığı için onun kucağında bu kalabalık alanda yürüyorduk. En sonunda belin de fıtık çıkacaktı ağırlığım yüzünden normal olarak ama umursamıyordu aptal. Bu sıırda bazı kişilerin bakışları bizde iken benim bakışlarım hava da giden teleferiklerdeydi.

Korkuyu buram buram her bir yanım da hissediyordum.

"Taehyung beni buraya niye getirdin? Senin bana açıklama yapman gerekiyor, korkunç yerlere getirmen gerekmiyor." konuşurken biraz daha boynuna sarılıp kucağında kıpraşıyordum.

"Senin de ders yapman gerekiyordu, ama çalışmak yerine nişanlanmışsın." dediğin de kaşlarımı çattım.

"Ben dediğin her şeye harfiyen çalıştım. Senin gibi değilim ben." dememle bilet sırası beklemeye başlamıştı.

"Aferin sana çünkü üç hafta sonra büyük gösterinin divası olacaksın, vakit çok az kaldı senin için." demesiyle tepemin tasını iyice arttırmıştı. Ellerimi boğazına sarıp gözlerim iyice kısılırken sessiz tonda konuştum.

"Beni delirtme balık kılçığı tepemin tası atıyor. Konuşmamız gereken şey beni heyecan yaptırıp korkutmak değil de senin benimle olan ilişkin olmalı." dememle sertçe kalçamı sıkmıştı.

"Sabret ve ellerini çek minnoşum. İnsanların bakışları biz de." diyen bedenle bakışlarım bize bakanlara kayarken ellerimi boynundan uzaklaştırıp hemen boynuna yüzümü gömdüm.

Bu yaptığımla elleri popomu okşamış, sıranın beş on dakika bir süreyle bitmesiyle bizim için iki tane bilet almıştı. Bilet sırasında korkudan iyice gerilip, kasılırken bunu anlayan Taehyung saçlarıma minik öpücükler bırakmaya başlamıştı.

"Korkma Jimin bir şey olmayacak. Korkuyorsan da aklına sıcak dakikalarımızı getirerek sakinleşmeye çalış hım." diyen bedenle aklıma otel odası gelirken ben iyice kasılmıştım.

Ne vardı yani hatırlatacak kelimeler söylemeseydi.

"Taehyung seninle olan sıcak dakikalar beni daha fazla geriyor. İki şeyde de ertesi gün beni sevmek için yanımda olmadın. Tekrar bunun olmasını istemiyorum." diyerek boynuna burnumu sürttüm.

Bu dediğime bir şey diyememiş sesli bir soluk bırakırken boş olan camlı teleferiğin içine binmişti. Görevliye bir kaç şey deyip oturma alanına oturmasıyla korkum yüzünden istemesem de titremeye başlamıştım.

Bu tarz yüksek şeyler sevmiyordum.

Hiç binmemiştim daha önce teleferik gibi şeylere, bu beni iyice telaşa sürüklerken yükseklik korkum iyice korku kapılarını benim için aralıyordu.

Oturduğu için kucağında titrememe karşılık haraketlenmemle kulağım da dudaklarını hissettim. Elleri bel hizamı bulurken bir eli saçlarımın arasına karıştı, diğer eli ise ince belimi kavradı.

"Sakin ol dokunuşlarım da kaybol. Bizim güzelliğimizi düşün yüksekte olduğumuz gerçeğini unut. Duymak istediğin kelimelere, bana odaklan." her kelimesin de kulak mememe aldığım öpücük dudaklarımı sıkı sıkı kenetlememi sağlarken, ellerimi haraket ettirip boynundan uzaklaştırarak ceketinin yakasına sımsıkı tutunmuştum.

"Taehyung korkuyorum..." sesiz bir tonla mırıldanmam Taehyung'un belimi okşamasını sağlamıştı.

Saçlarımın arasında ki elini haraketlendirerek saç dipleri mi okşayıp saçlarımı kavrayarak burnunu saçlarımın arasına daldırmıştı. Onun dokunuşlarını takip ederken titremem biraz dinmiş ensemden tutarak başımı boynundan uzaklaştırıp yüzüne bakmamı sağlamıştı.

HeartfeltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin