Otobüsten indiğim zaman gösterilen eve baktığımda gözlerim gösterişli evle büyürken, aynı zaman da büyük bir şok olmuştum. Amcanın gösterdiği ev öyle böyle bir ev değil, oldukça büyük bir malikaneydi.
Sokaktan görünüşü de parası gibi dudak uçuklatıcıydı.
Giden otobüsün arkasından hüzünle son kez baktım. Ürküyordum oraya gitmeye, belki otobüs gitmeseydi anında içine atlardım. Ama yapacak bir şeyim yoktu. Babama annemle yalan söylerken, anneme söz vermiştim, onlar için gurur duydukları bir evlat olacağım için.
Aslında onlar için zaten öyleydim, sadece kendi hayatıma daha fazla şeyler katmak istiyordum. Babam çiçek satıcısı iken çokta güzel keman çalardı, annem ise ev hanımı iken çok güzel elbiseler dikerdi.
Tam olarak parasını alâmasada...
Ben de onlar için gurur duyacakları bir şey yapmak istiyordum. Zaten 13 yaşında penisimden kan geldiğinde ve göğüslerim büyüdüğün de çok üzülmeselerde yine de üzülmüşlerdi.
Ben de şimdi onlar için bir sanatçı olup para biriktirerek çokta lüks olamasa da güzel bir ev alacaktım.
Cesaretimi ve birazda pazar dilimi takınarak iyice cesaretlenip ilk adımı attım o malikaneye doğru. Bir kaç adım yürüyerek geldiğim demir kapılıklarla kapının yanında duran zile bastım.
Bir kaç dakika içinde yanıma koşarak gelen adam kapının ardında durmuştu. Açılan kapıyla bahçeye girerek malikanenin kapısına yürüyeceğim sırada önümü hemen kesen adamla kaşlarımı kaldırarak olduğum yerde duraksadım.
"Kimsiniz, ne için gelmiştiniz?" iri yarı adamla çantamın kolunu sıktım.
"Kim Taehyung ile görüşecektim." dediğimle beni süzmeye başlayıp kaşlarını çatmıştı.
"Malesef, gidebilir misiniz." ne vardı üzerimde de böyle demişti ki bu adam. Üzerimi süzüp, bir de o adamı süzdüm, aynıydık.
"Sana ne be adam. Görüşeceğim diyorsam görüşürüm ne kılçık gibi takılıyorsun hayırdır?" diyerek diklenerek konuşup elimi havaya kaldırıp parmağımı salladım. Bununla kolumu tutarak beni dışarıya çıkartmaya çalışmasıyla tepinmeye başladım.
"Bıraksana be haydut. Sen kimsin de benim koluma dokunuyorsun pislik, angut!" kolunu çekmeye çalısıp aynı zamanda da son ses bağırmaya başlamıştım.
Canımı yakmaya başladığında kolumu tutan eline eğilerek dişlerimi geçirip mahallede sinirimi bozanlara yaptığım gibi elini sertçe ısırdım.
"Ne yapıyorsun be bırak elimi, kenar mahalleli." elini ısırmamla ciyaklayarak anında elini kolumdan çekmesiyle dediği kelimeleri şuanlık siklemeyip evin kapısına koşarak vurmaya başladım.
Yanıma gelen adam beni tekrar çekiştirmeye başlayacağı sırada açılan kapıyla hızlıca kapıda ki bedenden de kurtulup eve girdim.
"Size konuşamazsınız dedim. Çıkın hemen dışarıya." koruma arkamdan bağırırken peşime takılan hizmetliyle holün ortasında ki lüks kanepenin etrafında bağırarak dönmeye başladım.
"Taehyung'la konuşacağım dedim! Taehyung, Taehyung!"
"Çıkın dışarıya sizin gibilerle konuşmaz onlar!" hizmetlinin dediğiyle çığlık atıp hizmetlinin ve korumanın kulaklarını kapamasını sağlarken, çığlığıma eş oranla bağırırken konuşmaya başladım.
"Taehyung hocayı çağırın bana! Taehyung'u çağırın!! TAEHYUNG!!!" yerimde durup bağırmaya devam etmemle iki beden tekrar peşime takılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartfelt
FanfictionSen ne yaptın kendine?-- İntersex birey içeren bir kurgudur. Başlamadan karakter bölümünü iyi okuyun... Vmin #1 Minv #1 Başlangıç: 28.Temmuz.22 Bitiş: 14.Eylül.22 Yetişkin içerik!