25. ☘︎Gösteri günü.☘︎

301 44 85
                                    

Gösteri günü.

O gün gelmişti... Beni deli gibi heyecanlandıran, hayallerimi süsleyen o gün. Bugün sahneye çıkacaktım, herkes beni izleyecek ve bu izlemenin sonun da ya hayatım değişecekti yada beğenmeyerek gazeteler de felaket olarak yer alacaktım.

Duygularım karma karışıktı. Ne yapacağımı bilemiyor, ellerimin titremesine engel olmaya çalışıyordum. Tam iki saat vardı çıkacağım ana ve ben giyinmeden, saçımı, makyajı mı yapmadan düşünceler içinde kayboluyordum.

Yerim de olan herkes benim gibi heyecan yapardı, yanı sıra ise korkardı. İlkler hep korkutucu olandı sonuçta değil mi? Ben de bu yüzden korkuyordum, alışılmadık şeyler yapmak zordu her zaman.

Kararsız kalmak hep son dakika ya mahsuzdu. Saatler yaklaştıkça korku ve endişe daha ağır basıyordu. Hele ki şuan size cesaret verecek ben gibi bir kişi bile yanınızda yoksa.

Ellerim titrerken yanımda duran telefonumu alıp heyecandan kurtulmak için instagrama girdim. Sosyal medyanın fazlası zarar olmuş olsa bile dikkatli kullandığın zaman sorun yoktu.

Aklımı bu heyecan sillesinden tek kurtarabilecek etken sevgilimdi ama malesef ki o işlerle uğraşıyordu. Bu yüzden telefondan başka heyecanımı dindirmesi için başka bakacağım bir şey yoktu.

✾✾✾✾

Güzel şeylerle tebessüm ederken gözlerime kapanan elle telefon elimden kayıp düşmüştü. Ellerim hemen gözlerime kapanan elleri bulup tutarken kulağıma yaklaşıp kalın, hoş tınılı sesiyle nefesini tenime üfleyerek konuşmuştu.

"Bil bakalım ben kimim Park Jimin." diyen sesle ve burnuma buram buram dolan sevdiğimin kokusuyla derin bir nefes alıp ömrümün elini yavaşça okşadım.

"Her şeyimsin, ömrüm, bir tanecik sevgilim, ruh eşimsin Kim Taehyung." deyip ellerinden birini gözlerimden çekip dudağıma yaklaştırarak küçük bir öpücük bıraktım eline.

"Güzeller güzeli nurum çok özledim seni." deyip saçlarımı kokumu içine çekerek öpmüştü. Önüme doğru gelip bacaklarımın önüne diz çöken sevgilimle gülümseyerek elimi yanağına koyup okşadım.

"Niye yanına gelmediler senin giyinmene veya heyecanını almaya yardımcı olmak için." demesiyle omuz silktim. O vardı sonuçta şimdi yanımda. Diğerleri de zaten benim gibi heyecanlıdır yanıma gelmeyi bile düşünememiş olabilirlerdi.

"Sebepleri olduğunu söyleyebilirim sadece yoksa beni yalnız bırakacaklarını sanmıyorum." diyerek yaklaşıp alnına daha sonra ise burnuna öpücük kondurdum.

"Önemli olan senin yanım da olman, çünkü en fazla üzerim de sözleriyle etki edecek kişi sensin." dememle yanıma oturup beni kucağına almıştı.

"Parlak yıldızım benim." dudaklarını yanaklarım da gezdirmeye başlayıp söyledigiyle kıkırdadım.

"Senin parlak yıldızınım esmerim." ellerim yolunu bilirmiş gibi göğsüne oradan omzuna tutundu.

"Bu gece bir ay gibi parlayacaksın." demesi derin bir nefes alıp vermemi sağladı.

"Korkma her sözün de her hareketin de gözlerim sen de olacak. Yolun sonu ölüm değil ya, istediğini yap o sahne de ben seni her halinle gözlerim parlayarak izleyeceğim." konuşmaları beni rahatlatırken yanağımı kırılmamdan korkarcasına ufak ufak okşaması dudağına şehvetten uzak duygu dolu bir öpücük bırakmamı sağlamıştı.

"Bir tanem, çiçeğim benim." diyerek bir anda ayaklanması nefesimi kesiyordu.

"Öğrettiğim gibi nefes eğitimini hatırla. Heyecan nefesini kesiyor, hayatı akışına bırak aşkım." demesiyle boynuna hemen sıkı sıkı sarıldım.

HeartfeltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin