Heartfelt

24. 🔞 ☘︎Eskiler can yakıcıydı.☘︎

İki beden el ele tutuşmuş sakin yolda konuşarak yürüyordu. Bazen Jimin'in kıkırtıları duyuluyor, bazen öpüşme sesleri. Taehyung, Jimin'e dayanamıyor her an öpmek istiyor ve yürürken bile bir öpüşme başlatıyordu.

Tatlılıklarını uzakta olan bir kişi bile görebilirdi. İki beden de çok mutluydu... Öyle ki saniyeler için de ilk tanışmalarını konuşup daha sonra otelde Jimin'le ilgili her şeyi öğrendiği anları konuşmuşlardı.

Taehyung Jimin'in geçmişte yaşadıklarını, çocukluğunda ki hislerini açık bir halde öğrenmek istemiş, her anını ezberlemek istemişti. Korkularını bilmek araların da konuşulmamış bir konu bırakmak istememişti.

Jimin de biraz huzursuzlansa Taehyung'a çoçukluğunu en içten şekilde açmıştı. Bu sırada ise Taehyung huzursulandığını anladığı için bir eliyle Jimin'in elini tutarken bir eliyle de ince beli kavrayıp çiçeğini iyice kendine çekmişti.

"Çocukluğum tuhaftı... Erkek çocukları sokaklar da, parklar da araba veya topla oynarlardı. Bir kere beni yanlarına çağırıp oyun oynamak istediklerin de ise kabul etmiştim. Arkadaşım yoktu sonuçta küçük bir çocuğun mutluluğunu bilirsin.

Futbol kararlaştırıp oynamaya başladığımız da onlar gibi hiç beceremedim. Topa ayaklarıyla çok hızlı vuruyorlardı ve karnıma falan geliyordu. Her canım acıyıp duraksayarak inlediğim de ise kız gibisin Jimin ben bile dayana biliyorum diyorlardı. O oyunu hiç sevmemiştim, sadece o değil araba oyunlarını da...

Daha sonra onlar her gün alay etmeye başlamış, ben de eve kapanmıştım. Haliyle kilo almıştım. Okula gittiğim de ise kilolu diye dalga geçtiler. Çok çirkinsin, yakışıklılık algıları gibi... İlkokul, ortaokul çok korkunçtu neden bilmem küçüklerdi ama şeytan gibilerdi de." Jimin anlattıklarıyla gözleri dolarken burnunu çekmişti.

"Üzülme bebeğim geçmişte kaldı hepsi. Şimdi ben varım yanın da onlar yüzünden üzülmene göz yaşı dökmene bile gerek yok." Taehyung'un dedikleriyle başını sallayıp konuşmasına devam etmişti.

"Bunların yanı sıra annemin gün'leri olurdu. Onlara katılmayı severdim, ama kadın algısı vardı. Öyle şeyleri kadınlar yaparmış, bana göre erkekler de yapabilirdi. Sonra renkler ve çiçekler... O oyunlara karşı ben babamın yaptığı mesleği sevdim. Çiçekler çok güzeldi... Kırmızı, pembe, yeşil sarı renkler ilgi çekiciydi. İçim de bir yer mavi veya siyaha karşı pembe, mor, turkuvaz ve kırmızı diyordu. Sonra erkekler pembe mi giyer, pembe mi sever dediler.

En sonun da ise annemin rujunu 12 yaşın da dudağıma sürüp bir anlık markete gittiğim de kayışlar koptu. Gören iğrenç gibi baktı... Ben de dışarıda hiç bir zaman kız algısı yaratacak yani içimden geldiği gibi makyaj ve kıyafet tarzı şeyler giymedim." diyerek derin bir nefes ciğerlerine ulaşacak seviyede çekip bırakmıştı.

Eskiler can yakıcıydı.

"Devam etme artık güzelim, ben senin yanında olduğum sürece içinden geldiği gibi davran." diyen Taehyung'la tebessüm etmişti.

"Evden ve jungkook'un yanından sonra sadece senin yanında şort tarzı kıyafetler giydim. Senin yanın da her zaman rahat hissettim Taehyung şimdi anlıyorum belki de bu yüzden o gün ilk birlikte olduğumuz gün yanından o yataktan kaçtım. Bana bakış açın değişecek sandım, benden iğreneceksin sanmıştım. Gerçekleri öğrenince kötü tepki vermemiştin ama o yatakta uyanınca tepkin kötü olacak diye çok korktum." Taehyung, Jimin'in dedikleriyle o sabahı hatırlayıp derin bir nefes alıp duraksayarak sevgilisinin dudakların da soluklanmıştı.

"Meleğim ne olursa olsun senden iğrenmem. Sen değil bir başkası olsa da iğrenmezdim. Sen değil de ben intersex birey olabilirdim. Empati en önemli ilkelerdendir." deyip meleğinin alnını öpmüştü.