Hisler

3 0 0
                                    

Herkese merhabalar <3

İyi okumalar <3

Etraf sisle kaplanmış görüş alanımı etkiliyor,  bedenim tir tir titriyor ve olduğum yerden kıpırdamama dahi izin vermiyordu. Brian'ın son sözlerini söylemesinin ardından ruhumu bir kasvet ele geçirmişti. Sanki görünmez bir sarmaşık bedenimi sıkıca sarmış özlemini gideren bir dost gibi kollarının arasından gitmeme izin vermemişti. Kendimi rahatlatmak için derin bir soluk alıp verdim. Bu bile yeterli olmamıştı, bir girdabın içinde dönmeye devam ediyordum.


Ayaklarımın yerden yavaşça havalandığını hissettim. Artık bedenimi kontrol edemez bir hale gelmiştim. Bana bir şeyler oluyordu ve bu olanlar Brian'ın hoşuna gittiği kesindi. Heybetli bedeniyle karşımda durmuş pis bir şekilde gülümsüyordu. Hareket etmeden olduğu yerde birkaç dakika bekledi. Ardından yerde tok sesler bırakarak yavaş yavaş  etrafımda yürümeye başladı. 


Yerde bıraktığı sesler sanki kafamın içinde yankı yapıyormuş gibi hissettiriyordu. Etrafımda dönerken aynı zamanda bir şeyler de mırıldanıyordu fakat dediği hiçbir şeyi anlayamıyordum. kafamın içindeki sesler bir yana çok farklı bir dilde mırıldanıyordu. Seslerin susmasını dilesem de olmadı. konuşmak için ağzımı açsam da sesim çıkmamıştı. Sesim sudaki baloncuklar misali yok olup gidiyordu. 


korkmamak için kendime zaman tanıdım. Ben güçlü bir insandım, bunların üstesinden gelebilirdim. Her zaman yaptığım gibi.


Brian mırıldanmasına devam ederken göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim. Vücudumdaki kasvet gitmiş uyumak üzere olan birinin dinginliğine sahip olmuştu. Sisler daha da çoğaldı, etrafa kötü bir koku yayılmaya başlamıştı.  Bir yere gittiğimizin farkındaydım ama tam olarak nereye gidebileceğimizi tahmin edememiştim. 

Gözlerim daha fazla bu ağırlığı kaldıramamış kapanmıştı ama ben etrafı hala duyuyordum, bilincim açıktı. Brian'ın susmuştu. Sadece etrafta bir rüzgar uğuldaması duyuyordum. Rüzgar ağacın kuru dallarıyla buluşuyor hışırdamasına sebep oluyordu. Belki bu sesler kulağa güzel gelebilirdi fakat gözlerim kapanık olduğundan içimin ürpermesine sebep olmuştu.


Sakince bir an önce her şeyin bitmesini bekledim, başka bir seçeneğim varmış gibi de gözükmüyordu. Uzun bir aradan sonra ilk defa içim de bir yerlerde bir sızı hissetmiştim. Bunun sebebini biliyordum: yalnızlık.


İlk başlarda yalnızlığı hisseder etrafınızda sığınacak kimsenin olmayışından derin bir hüzne kapılırdınız.  Bu yalnızlığa alışmak zor olduğundan zamanla büyüyerek sizi korkuturdu. Alıştığınızı anladığınız zaman sadece kendinize yetebileceğinizi  fark etmiş olurdunuz. Ben bu zamana kadar kendime yetebildiğimi düşünmüştüm ama yanılmışım: Ben hala derin bir hüznün kollarında o korkunun gelmesini istemeyerek hüngür hüngür ağlıyordum. Bir şeyleri atlatamadığımı daha yeni fark etmiştim. 


Brian ile olan yolculuğumuz kısa sürmüştü. Etraftaki kötü koku gitmiş yağmur damlalarıyla harmanlanmış toprağın kokusunu duyuyordum. Gözlerim hala açık değildi ama korkudan tüylerimin diken diken olduğunu hissedebilecek kadar bilincim açıktı. Brian'ın etrafımda olduğunu yürürken çıkardığı tok seslerden anlayabiliyordum. 


İyice yakınıma gelmişti. Yüzüme çarpan nefesten bunu anlayabiliyordum. Daha sonra kulağımda yankı uyandıran bir ses işittim. 


Evine hoş geldin küçük kız



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİYARLARIN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin