Bir Mucizenin Hikayesi ☆

Başlangıç

Konuşma sesleri,
- Ağır bir beyin sarsıntısı...
- Tekrar...
- Efendim hasta uy...
- Bir süre daha uyut...

～İki hafta sonra～

- Hasta uyanıyor efendim.

Gözlerımı açtığımda karanlıktan aydınlığa geçmenin etkisiyle biraz acı çekmiştim. Hala konuşmaları ve sesleri yeterince iyi idrak edemiyordum. Her yer beyaz ve parlaktı, birinin sesi geliyordu ama ne dediğini yarım yarım anlıyordum.

- Selin hanım... Selin hanım beni anlıyormusunuz?

Kimdi, kime cevap veriyordum bilmiyorum ama karşımdaki kişi için bir cevap vermemin çok önemli olduğu sesinden belliydi. Bu yüzden etrafı kendi çabalarımla tanımak yerine benimle diyalog kurmaya çalışan kişiden öğrenmenin en iyi yol olduğuna karar verdim.

- Siz kimsiniz? Lütfen ışıkları kapatırmısınız, gözlerim acıyor. Ben neredeyim?

- Selin hanım, öncelikle sakin olun. D... Hastanesi'nde emin ellerdesiniz. Şuan gözlerinizi yeni açtığınız için gözlerinizin acıması normal. "Kızım perdeleri çek."

- Peki ama neden buradayım, tam olarak ne oldu?

- Bizim de bilgilerimiz kısıtlı Selin hanım. Buraya geldiğinizde durumunuz ağırdı, bir aya yakındır uyutuluyordunz. Başınıza ne geldiği ile ilgili tek bilgim trafik kazası olduğu. Detayları sizi buraya getiren kişi biliyor. Şuan durumunuz gayet iyi. Şimdi dinlenmeye çalışın, sizinle daha sonra tekrar ilgileneceğiz.

- Ne zaman tekrar gelirsiniz?

- Gün boyunca sağlık yardımcılarımız sizinle ilgilenecek efendim.

- Peki siz?

- Yarın sizi tekrar kontrol etmek için geleceğim. O zamana kadar lütfen kendinizi yormayın, yaklaşık bir hafta daha bizim gözetimimiz altında kalicaksınız. İyi günler.

Acelesi olduğu her halinden belli olan ve benim sorularımla uzun süre tuttuğum doktor, onu bekleyen hastaları için haklı bir hızla odadan çıktı.
Odada sadece ben ve bir hemşire kalmıştık, bir süre sonra oda serumumu yenileyip odadan ayrılmıştı. Uzun süre boş duvarı izledim ve bana ne olduğunu düşündüm ama bu çaba sadece başımın ağrımasına neden olmuştu. Belki biraz dışarıyı izlemek iyi gelebilir diye yerimden kalkıp pencereye gitmeye karar verdim. Bacaklarım... Hayır... Bacaklarım kıpırdamıyor! Doktor, doktor!

- Doktor! Hemşire! Biri buraya baksın lütfen! Doktor!

- Selin hanım! Selin hanım lütfen sakin olun. Arkadaşlar sakinleştirici... Hemen!