Hazel McCall, 16 yaşında, ortalama bir öğrenci, başarılı bir dans grubu lideri ve takımda birinci sıraya seçilmek için çabalayan bir lakros oyuncusuydu.
Abisinin en yakın arkadaşına aşık olmasının dışında hayatında herhangi bir heyecan yoktu.
Ama bi...
Bu 8. Bölüm beni çok geriyor ya, Scott'ın o halleri aşırı korkutucu fjfnjnf.
Ciddi ciddi 9. bölümden sonra yazmam gereken 3 bölüm kalıyor. İlk sezon bitiyor resmen vay be. Tabii daha bunun düzenlemesi var, gifleri yerleştirmesi var, açıklaması var, kapağı var, cast ekranı var, giriş- ön söz bölümü var.... Var oğlu var yani.
Ama yazmak gerçekten eğlenceliydi. Diziyi daha detaylı inceleme fırsatı buluyorsunuz. O sahnede neden öyle yapmış, neden öyle söylemiş... Hepsi anlaşılıyor.
İkinci kitabı da, ilkiyle aynı sistemde yapacağım. Öncelikle bölümleri yazıp, düzenledikten sonra yayınlamaya başlayacağım. Taktir edersiniz ki sadece bir kısmı yazmak bile 2-3 günümü alabiliyor. Elimde mutlaka hazır bölümler bulunması gerekiyor bu yüzden.
Ve bu bölüm gerçekten oldukça kısa. Dizinin son 12 dakikasını kapsıyor.
Yazar Notu: Şovun orijinal karakterleri hariç, geriye kalan tüm gifler temsilidir.
------------------------
3.Şahıs bakış açısından:
Allison, spor malzemeleri satan bir dükkana girip etrafı dolaşmaya başladı. Tezgahlarının birinin üzerinde duran okçu nişangahı ilgisini çekiyor. Eline alarak nişangahı göz hizasında tutarken etrafta hafifçe gezdirdi. Bu sırada tanıdık birisini gördüğünde gülmeye başlıyor.
Jackson Whittemore, aynı şekilde gülerek onun yanına geliyor. "Burada ne yapıyorsun?"
"Uzun süredir yapmadığım bir şeyi yaparım diye düşünüyordum. Peki ya sen?"
Jackson, elinde tuttuğu kaskı havaya kaldırdı. "Danny'e aldım. McCall onu sahada epey haşat etti de." ardından devam etti, "Konuşacak birine ihtiyacın varmış gibisin."
"O kadar mı belli?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Belki benim de ihtiyacım olduğundandır."
~
Hazel'ın bakış açısından:
İçeri girmek yerine duvara yaslanmış oturuyordum. Stiles su alacağını söyleyip aşağı inmişti. Geri geldiğinde elinde bir su şişesiyle mama kabı vardı. Kabın üstüneyse siyah kalemle 'Scott' yazmıştı. Bütün bu olanların gerginliğine rağmen gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
"Sana su getirdim." başımı kapıya doğru çevirdim. Stiles elindeki suyu kaba boşaltarak Scott'ın önüne bırakıyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
