Zaman 8.BÖLÜM

72 7 6
                                    

Kahvaltıyı yaptıktan sonra Ahyed işe ben ve Zeliha yurda geçicektik. Kızlarla ilgili bir projem vardı. Ayşe yide arayıp haber vermişti Zeliha.
Ve yurtta kızlarla buluşunca detaylı bir bilgi verme ihtiyacı hissederek konuşmaya başlıyorum.

"Selamunaleykum kızlarım. Bugün sizlere Ayşe ablanızın kitabını hediye edip sizinle önemli bir konu konuşucam. Güzel bir projeye adım atıcaz hep beraber."

"Nedir bu Fatma abla, nasıl bir projeden bahsediyorsun?"

Güzel kızım Melek nasılda hevesle atıldı. Umudun simgesi gibiydi. Masumiyeti andırıyordu yüzü.

"Siz ve sizin gibi genç nesilleri hedef alan güzel bir proje. Hem bu yurtta hem de sizin gibi temiz yürekli gençlerin kalplerinde ki tohumu  sabırla sulayan, genç neslimizi bilinçlendiren bir proje."

Güzel bir proje hayalim vardı hep gençlere dair... Büyük bir umutla sabırla sevgi ile beslenen... Ayşe nin kitabı güzel bir umut olmuştu bana, bize, genç kızlara, genç nesilllere...

Bu kitapla güzel bir adım atılıcaktı gençlik adına.

Öncelikle her bir kızıma birer kitap hediye ederek başlıyorum.
Ve ardından sabırla işlenmesi gereken projeyi anlatıyorum.

"Güzel kızlarım, hayat bazen zorlu geçiyor, bazen sabretmekte zorluk çekiyoruz. Olmuyor işte, bir türlü olmuyor. Ama şunu sakın unutmayın ki kalbimizde ki tohumu yeşertecek,genç nesillerimize ulaşıcak ,bizleri onlara ,onlarıda İslamiyet'e götürecek tek şey ilimdir. Yani gençlerimiz oluk oluk İslamiyetten kaçıyor. Gençlerimiz ataist oluyor. İnsanların hatalarını İslamiyet'e mal ederek küfre giriyorlar. Şimdi benim bunun dışında bir hüznüm daha var. Sokaktaki gençlerimiz. Bu kanayan yaraya bir nebze olsun merhem olmaya çalışıcaz. Bu proje geniş kapsamlı olucak Allah ın izniyle. Bir iyilik zinciri oluşturucaz . Ve kanayan yaralarımızı biz sarıcaz. Genç kalplere ulaşıcaz inşallah. İlk işimiz iki ayrı grup oluşturucaz. Biri kanayan yaramız sokak çocukları adına yapılacak çalışmalar için,diğeride çıkmazda olup çaresizce rüzgara kapılan gençlerimiz için.Evet, yüreğimizi kurutacak bir susuzluk bu. Eğer bunları vermezsek işte yeşermek için kalbimizde duran o tohumu kuruturuz. Şimdi bu kitabı okuyup önce kendi mahkemenizi kurun. İçinizdeki eksikleri bulup yüreğinize eksik gelen ne varsa onunla sulayın. Yüreğinize iyi gelecek şeylerle suladığınızda sıra etrafınıza gelicek. Güzel bir şey aklımda. Sizin gibi yüreği temiz nice güzel kızlarımız var bir sürü yurtta... Onlarla kardeş yurt projesi altında etkinlikler yapıp sevgiyi birbirimize aşılayarak çoğaltıcaz. Eğitimli, bilinçli bir nesil iyi bir gelecektir. Bunu sakın unutmayın. "

Uzun uzun anlattım hayallerimi, umutlarımı. Kısa sürede kitabı okuyup kitapla ilgili bir konferans yapmayı planladım. Kızlarla güzel bir sevgi yumağı oluşturucaktık. Sevgiyi yayıcaktık, umutla sabırla. Vr bir nebze de olsa gençlik adına güzel bir adım atıcaktık.

Kızlarla vedalaşıp hemen ayrıldık.

"Ayşe senin nişanın salı günüydü dimi."

"Evet Fatma cım. Ha buarada buda davetiyem. Seni ve Ahyed abiyi beklerim. Tabi Zelihamı unutmadım. Zelihacım buda senin."

"Ayşe abla çok sevindim Rabbım mutluluğunuzu tamamlasın. Eniştemiz neyle meşgul acaba."

"Mehmet Akif hastanede çalışıyor. Kendisi başarılı bir doktor."

Mehmet Akif mi dedi Ayşe? Benim doktorumun adıda Mehmet Akif ti. İsim benzerliği herhalde.

Yürürken Ayşe ye merak ettiğimiz herşeyi sorduk Zeliha ile.

Mutluydu Ayşe nişanlısından bahsedince. Yüzü değil gözleri gülüyordu. Bu daha çok mutlu etmişti beni. Nasılda mutlu olmuştu.

"Fatma, benim gitmem lazım. Daha hazırlık yapmam lazım. Nişana birşey kalmadı."

KALPLERDEKİ  TOHUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin